Stokholm sendromu, rehinenin kendisini rehin alan kişiyle olası diyalog sürecinde oluşan, duygusal anlamda sempati ve empati oluşması olarak özetlenebilecek psikolojik durumu anlatan bir terimdir.
İsveçli Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç'in başkenti Stokholm'de yaşanan bir olaydan almaktadır. Kreditbanken isimli bir bankayı soymaya kalkan soyguncu (Jan-Erik Olsson) kuşatılınca bankada bulunan 4 kişiyi (üç kadın ve bir erkek) rehin almış ve altı gün boyunca direnmiştir. Altı günün sonunda polis operasyonu sırasında rehineler kurtarılmaya aktif olarak direnmişlerdir. Rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler.
Olay sırasında telefonla basına konuşan rehinelerden Kristin Enmark’ın "Asıl korktuğum polis. Biz burada iyi vakit geçiriyoruz" demesi, ülkede büyük etki yaratmıştır.
Olay, ülkede: "Soyguncular bankadan para çalamadılar ama bazı insanların kalbini çaldılar" şeklinde yorumlannıştır.
İsveçli banka soyguncusu Jan-Erik Olsson, olumlu ifadeler sonucu 8 yıl hapis yatıp çıkmıştır.
Stokholm sendromu, bu olaydan sonra psikolojide benzer rehine olaylarındaki yakınlaşmaları tanımlamak için kulanılan bir deyim haline gelmiştir ve birçok rehine olayında yaşanmıştır.
Stockholm sendromu için kısaca rehine ile rehin alan kişi arasındaki sempati oluşumu denilebilir. Bu sempati ve empati oluşması doğrultusunda psikolojik bir ruh durumu başlar ve rehine kötü koşulları benimser, savunur ve koşulları göremeyerek, rehin alan kişinin yanında yer alır. Rehineler saldırganla özdeşleşir ve hayatta kalma duygusuyla onunla beraber hareket etmeye başlar. Aslında bu durum kurbanın kendi kararı doğrultusunda gerçekleşen bir olay değil, şiddetin direkt olarak doğurduğu sonuçlardan birisidir.
Rehin alma, tecavüze uğrama, taciz, savaş, pazarlanan hayat kadınları, aile içi şiddet, dini ve siyasi baskı gibi birçok durumda da Stockholm sendromuna rastlanır.
1974’de Patty Hearst isimli kadın milyoner kaçırıldığı terörist grubuyla 2 ay sonra banka soygunu yapmış ve onlarla birlikte hapse girmiştir.
1994 yapımı Charlise Sheen ve Kristy Swanson’un oynadığı "The Chase" filminde de Stockholm Sendromu işlenmiştir.
Kaynak:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Stockholm_sendromu
https://eksisozluk.com/stockholm-sendromu--69663
http://listelist.com/stockholm-sendromu-nedir/
stockholm-sendromu1.webp
İsveçli Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç'in başkenti Stokholm'de yaşanan bir olaydan almaktadır. Kreditbanken isimli bir bankayı soymaya kalkan soyguncu (Jan-Erik Olsson) kuşatılınca bankada bulunan 4 kişiyi (üç kadın ve bir erkek) rehin almış ve altı gün boyunca direnmiştir. Altı günün sonunda polis operasyonu sırasında rehineler kurtarılmaya aktif olarak direnmişlerdir. Rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler.
Olay sırasında telefonla basına konuşan rehinelerden Kristin Enmark’ın "Asıl korktuğum polis. Biz burada iyi vakit geçiriyoruz" demesi, ülkede büyük etki yaratmıştır.
stockholm-sendromu2.webp
Olay, ülkede: "Soyguncular bankadan para çalamadılar ama bazı insanların kalbini çaldılar" şeklinde yorumlannıştır.
İsveçli banka soyguncusu Jan-Erik Olsson, olumlu ifadeler sonucu 8 yıl hapis yatıp çıkmıştır.
Stokholm sendromu, bu olaydan sonra psikolojide benzer rehine olaylarındaki yakınlaşmaları tanımlamak için kulanılan bir deyim haline gelmiştir ve birçok rehine olayında yaşanmıştır.
stockholm-sendromu3.webp
Stockholm sendromu için kısaca rehine ile rehin alan kişi arasındaki sempati oluşumu denilebilir. Bu sempati ve empati oluşması doğrultusunda psikolojik bir ruh durumu başlar ve rehine kötü koşulları benimser, savunur ve koşulları göremeyerek, rehin alan kişinin yanında yer alır. Rehineler saldırganla özdeşleşir ve hayatta kalma duygusuyla onunla beraber hareket etmeye başlar. Aslında bu durum kurbanın kendi kararı doğrultusunda gerçekleşen bir olay değil, şiddetin direkt olarak doğurduğu sonuçlardan birisidir.
Rehin alma, tecavüze uğrama, taciz, savaş, pazarlanan hayat kadınları, aile içi şiddet, dini ve siyasi baskı gibi birçok durumda da Stockholm sendromuna rastlanır.
1974’de Patty Hearst isimli kadın milyoner kaçırıldığı terörist grubuyla 2 ay sonra banka soygunu yapmış ve onlarla birlikte hapse girmiştir.
1994 yapımı Charlise Sheen ve Kristy Swanson’un oynadığı "The Chase" filminde de Stockholm Sendromu işlenmiştir.
Kaynak:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Stockholm_sendromu
https://eksisozluk.com/stockholm-sendromu--69663
http://listelist.com/stockholm-sendromu-nedir/
- Önceki Konu
- Sonraki Konu