Super Moderator
İçindekiler
AK Parti Milletvekili Metin Külünk, Almanya ile Türkiye arasında yaşanan kriz hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz hafta Almanya Parlamentosu tarafından Ermeni olayları ile ilgili yasa kabul edildi. Bu karara tepki olarak AK Parti Milletvekili Metin Külünk, TBMM'ye Almanları Namibya'daki Heraro ve Nama soykırımının, 'soykırım' olarak tanınmasını teklif etti. Külünk, Almanya'nın aldığı kararı ve Türkiye'ye karşı planları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Bu tartışmalar 24 Nisan tarihlerinde olurdu. Bugün olmasının nedeni nedir?
Merkel, Türkiye ile son dönemde yakın çalışıyordu, iç politikada sıkıştı. 2017 seçimlerini kurtarmak istiyor. Özellikle mülteci krizi Merkel’in Almanya'da etkisini azalttı. Merkel Türkiye ile yakınlaşınca iç politikada ciddi eleştirilince; ben sizin düşündüğünüz gibi değilim deme ihtiyacı hissetti. Onun için bu hamleyi 24 Nisanda değil, mayıs ayının sonunda, kendi ihtiyaçları için bu adımı attılar.
Sol ve Yeşiller'de desteklediler bu kararı.
Alman solu da 21. yy'dakı Haçlı İttifakının bir yansımasıdır. Beslendiği kaynaklar tamamen İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığıdır...
Aslının Türk asıllı olmasının önemi yok. Hainin hangi asıllı olduğunun önemi yoktur. Tüm bunları yaparak önümüzdeki dönemde dışişleri bakanı olmayı amaçlıyor. Devşirilmiş adam psikolojisi ile atalarının anavatanına ihanet psikolojisi ile siz ne isterseniz ben yapacak noktadayım demek istiyor. Bundan dolayı şahsının Türk ismi taşımasının hiçbir önemi yok.
Almanlar ne yapmak istiyor?
Aslında bunun yanlış olduğunu en iyi Merkel biliyor. İçerideki politik dengeler Merkel'i bu şekilde hareket ettirmeye yönlendiriyor. Alman tarihçinin bu yasaya çok ciddi itirazı var. Soykırımın olmadığını çok açık ortaya koyuyor. Dert başka.
Nedir?
Ermeni konusu Türkiye'yi sıkıştırıp kontrol edilebilir hale getirebilmek için bir araç olarak kullanılıyor. Almanya Türkiye'nin yükselişi karşısında ciddi endişeli. Üçüncü Havalimanı Almanları ciddi anlamda tedirgin ediyor. Bu şekilde bir hareket ile Almanlar Türkiye'yi sınırlandırmak istiyorlar.
Bu karar ile 4 milyon Türkü yok mu sayacak? Nüfusun yaklaşık yüzde 5'ini yok saymış bir Almanya var. Hemen açıklama yaparak bizim burada yaşayan vatandaşlar ile hiç bir sorunumuz yok birlikteliğimiz devam ediyor diye. Burada Türkiye'nin sınırlandırılması talebi var. Almanya'da yaşayan Türk vatandaşları ile bu şekilde ilgilenme deniliyor. Bunun ikinci adımı islam yasası olacak İslam yasası ile Almanya’daki camilere Türkiye'den imam gönderemeyeceğiz artık Orada yaşayan vatandaşlarımıza dini ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye'nin bağını koparmak istiyorlar.
Ne istiyorlar?
Türk toplumuna bugüne kadar asimilasyon uyguladılar, başarılı olmadılar. Otelci mahalleli muamelesi yaptılar olmadı. Entegrasyon gibi kavramları asimilasyon amaçlı yaptılar.
Çıkarılan ve çıkarılması planlanan yasa ile ne amaçlanıyor?
Bu karar ile Almanya'daki Türk vatandaşları için yeni bir stratejinin kararını veriyorlar. Türkiye ile bütün bağlarınızı kesin burada bizim istediğimiz gibi yaşayın demek istiyorlar. Orada okutulan ders kitaplarına sırayı getirecekler. Bakın elimde bir belge var. Önümüzdeki dönemde seçimler var. Aday olmak isteyen Türk asıllı adaylara Ermeni soykırımını tanıyorum belgesini imzalatacaklar. İmzalayanlar aday olabilecek. Bizim çocuklarımıza sizin atalarınız soykırımcı bir ata demek istiyorlar. Bir sonraki adım da İslam yasası olacak Türkiye ile bağları koparılmış, izole edilmiş bir dini hayat amaçlıyorlar.
Avrupa'da Müslüman kimlikli siyasetçiler çok hızlı bir şekilde baskı ile istifa ettiriliyor Amaçları neler?
Avrupa'da Viyana sendromu devam ediyor. Avrupa bu soruya çok net cevap vermeli; Müslümanlar Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası mı, değil mi? Eğer islam ve Müslümanlar Avrupa'nın ayrılmaz parçası ise. neden Müslümanlar her şekilde ötekileştiriyorlar. Tarihsel diyalektik, Latinleri, Müslümanları, Ortodoksları, Yahudileri bir tarafa çeker. Yunanistan da bizim tarafta kalır. Bu tarihsel diyalektik yenileniyor. Avrupa tarihsel dönüşümün gerçekleşmesinde başarılı olamadı, islam ve Müslümanları içleştirmiş, Türkiye'nin AB üyeliğini başarmış, çok dilli, çok dinli İmparatorluk olabilme becerisini gösteremiyor. Tarih tezi yenileniyor. Hatta üzerlerinden siyaset yaptıkları Ermenilerin de bu coğrafyada hakkını ve hukukunu koruyacak adres bu tarih diyalektiğidir.
Türkiye ile AB arasındaki mülteci anlaşmasının bitmesinin nedeni nedir?
Türkiye'nin bağımsız bir ülke olduğunu unutarak Genel Vali gibi hareket etmek istiyor. Egemenlik hakkı iddia ediyor. Yıllarca İlerleme Raporları ile aslında hep bunu yapmak istediler. İlerleme Raporları ile inşa etmek istedikleri kendi kontrollerinde bir Türkiye idi. Bunun mümkün olamayacağını son donemde görmüş olmaları gerekiyor.
Bugün Avrupa kontrol edemeyeceği bir Türkiye ile karşılaştığı için içeride sürekli darbe deniyor.
Terör şartı nedeniyle anlaşma askıya alındı.
Biz terör şartını kabul etmiyoruz. Vize serbestisi ile mülteci sorunu eş zamanlı yürümek zorunda. Şarta bağlı bir modelle olacak iş değil bu
Dünyada seyahat özgürlüğü var. Avrupa kendi problemleri ile baş başa kalsın Suriye krizinde Avrupa 10 milyon vatanını terk etmiş Suriyelinin Avrupa'da yaşamasına engel olmaması gerekiyordu Türkiye'den Avrupa'ya girmek isteyen göçmenleri ben neden durduracağım ki? Gitmek isteyen varsa gider. Biz Avrupa'nın sınır bekçisi miyiz? Avrupa'nın sınırları buradan mı başlıyor? Avrupa Türkiye'yi Orta Doğuda baskılamak ve Orta Doğu'dan gelebilecek baskılara karşı koyması istenmektedir. Onun için Suriyelileri bırakmalıyız. Seyahat özgürlüğü var. Nereye gidiyorlarsa gitsinler.
Avrupa'da Türk düşmanlığı her geçen gün yükseliyor. Avrupa refah şovenistı olduğu için lokmalarını bölüşmezler. Avrupa eğer tedbir almazsa ilâna bir Holokost süreci yaşanmaya başlar. Bu sürecin hedefinde de Müslümanlar olacaktır. Son 10 yılda tam 200 bin saldın var Avrupa'da. Fiziki, sözlü, hak ihlalleri ve ayrımcılık başlıkları altında 200 bin saldırı var. Birileri Avrupa'dan vazgeçmiş herhalde.
Türkiye'nin de içinde olacağı 4 yeni bir Avrupa' hayali vardı, bitti mi?
Tarih diyalektiği buna izin vermez. Türkiye'nin tarihsel rolünü bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Kudüs'e giden yol Anadolu'dan geçer. Anadolu asla Avrupalılara teslim edilemeyecek çok özel bir toprak parçasıdır. Avrupa artık karar vermesi gerekiyor. Tam üyelik şartlarını yerine getirmiş olan Türkiye'nin üye yapılması gerekiyor. Biz de bir sure sonra tam üyeliğimizi referanduma götürebiliriz.
Dünyada küresel kriz 10 yıla yakındır devam ediyor. Kapitalizmin sonuna mı gelindi?
Kapitalizmin sonu olmasına rağmen, Müslümanların Bereket Ekonomisini adına dünyaya söyleyecek sözleri olmadığından kapitalizm kendini yenileyerek devam edecektir. Bugüne kadar para ile para kazanma yani faiz ile gelinen nokta budur. Bu modele karşı insan, emek ve adalet diyecek, refahta eşitlikçi, gelirde adil dağılım diyecek bir sisteme ihtiyaç var. Buğun dünyada herkese yetecek kadar kaynak var. Bunu ancak Müslümanlar diyebilecektir. Mevcut sisteme itiraz edebilecek bir sistem oluşturulmalıdır.
Yeni bir ekonomik model çıkmadığı sürece kapitalizm devam edecek?
Bereket Ekonomisi bir siyasi üzerinden, dünya sisteminin merkezine yerleşmediği sürece Afrika'da 1 milyar insan açlıktan ölmeye devam edecektir. Dünyada üretim fazlası var deniliyor. Neden o zaman Afrika'da ölümler devam ediyor. Son yüzyılda egemen olanlarda adalet, eşitçilik, refahta bölüşümcülük yok. Ama diğer tarafta tekel var. Birkaç ailenin oluşturduğu bir küreselleşme var.
Suriye savaşı ne kadar daha devam edecek?
Bu coğrafyanın gideceği adres Türkiye'nin Mısak-ı Milli sınırlandır. Mecis-i Mebusan'da Lazkiye'den Süleymaniye'ye kadar bir hat çizmiştir. Bu hat Misak-ı Milli olarak kabul edildi. Bu coğrafyanın çıkışı tekrar Misak-ı Milli sınırına dönmesi ile olacaktır. Suriye ve Irak'taki gelişmelerin de sonucu bu olacaktır. Çünkü tarih bunu emretmektedir.
Eğer bu denklemin merkezinde Türkiye olmazsa Şia Fatımi narsizmi konumlandırılmaya kalkılırsa ümmet müktesebatı ciddi yara alır. Bir daha ayağa kalkması mümkün olmaz. Bu coğrafya Türkiyesiz şekillendirilemez. Bu coğrafyanın buluşacağı yer Viyana hattıdır. Bu en sonunda olacaktır. Dolayısı ile Irak ve Suriye'nin kuzeylerinin Türkiye'ye yaslanan toprak parçası olmasıdır.
Geçtiğimiz hafta Almanya Parlamentosu tarafından Ermeni olayları ile ilgili yasa kabul edildi. Bu karara tepki olarak AK Parti Milletvekili Metin Külünk, TBMM'ye Almanları Namibya'daki Heraro ve Nama soykırımının, 'soykırım' olarak tanınmasını teklif etti. Külünk, Almanya'nın aldığı kararı ve Türkiye'ye karşı planları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Bu tartışmalar 24 Nisan tarihlerinde olurdu. Bugün olmasının nedeni nedir?
Merkel, Türkiye ile son dönemde yakın çalışıyordu, iç politikada sıkıştı. 2017 seçimlerini kurtarmak istiyor. Özellikle mülteci krizi Merkel’in Almanya'da etkisini azalttı. Merkel Türkiye ile yakınlaşınca iç politikada ciddi eleştirilince; ben sizin düşündüğünüz gibi değilim deme ihtiyacı hissetti. Onun için bu hamleyi 24 Nisanda değil, mayıs ayının sonunda, kendi ihtiyaçları için bu adımı attılar.
Sol ve Yeşiller'de desteklediler bu kararı.
Alman solu da 21. yy'dakı Haçlı İttifakının bir yansımasıdır. Beslendiği kaynaklar tamamen İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığıdır...
HAİNİN HANGİ ASILLI OLMASININ ÖNEMİ YOK
Cem Özdemir bu işin başını çekiyor. Türk asıllı birisi olmasına ne diyeceksiniz?Aslının Türk asıllı olmasının önemi yok. Hainin hangi asıllı olduğunun önemi yoktur. Tüm bunları yaparak önümüzdeki dönemde dışişleri bakanı olmayı amaçlıyor. Devşirilmiş adam psikolojisi ile atalarının anavatanına ihanet psikolojisi ile siz ne isterseniz ben yapacak noktadayım demek istiyor. Bundan dolayı şahsının Türk ismi taşımasının hiçbir önemi yok.
Cmp-Om-1465717507-9608.webp
Almanlar ne yapmak istiyor?
Aslında bunun yanlış olduğunu en iyi Merkel biliyor. İçerideki politik dengeler Merkel'i bu şekilde hareket ettirmeye yönlendiriyor. Alman tarihçinin bu yasaya çok ciddi itirazı var. Soykırımın olmadığını çok açık ortaya koyuyor. Dert başka.
Nedir?
Ermeni konusu Türkiye'yi sıkıştırıp kontrol edilebilir hale getirebilmek için bir araç olarak kullanılıyor. Almanya Türkiye'nin yükselişi karşısında ciddi endişeli. Üçüncü Havalimanı Almanları ciddi anlamda tedirgin ediyor. Bu şekilde bir hareket ile Almanlar Türkiye'yi sınırlandırmak istiyorlar.
"ALMANYA'YA İMAM GÖNDEREMEYECEĞİZ"
Bu karar ile Almanya'daki Türkler ne olacak?Bu karar ile 4 milyon Türkü yok mu sayacak? Nüfusun yaklaşık yüzde 5'ini yok saymış bir Almanya var. Hemen açıklama yaparak bizim burada yaşayan vatandaşlar ile hiç bir sorunumuz yok birlikteliğimiz devam ediyor diye. Burada Türkiye'nin sınırlandırılması talebi var. Almanya'da yaşayan Türk vatandaşları ile bu şekilde ilgilenme deniliyor. Bunun ikinci adımı islam yasası olacak İslam yasası ile Almanya’daki camilere Türkiye'den imam gönderemeyeceğiz artık Orada yaşayan vatandaşlarımıza dini ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye'nin bağını koparmak istiyorlar.
Ne istiyorlar?
Türk toplumuna bugüne kadar asimilasyon uyguladılar, başarılı olmadılar. Otelci mahalleli muamelesi yaptılar olmadı. Entegrasyon gibi kavramları asimilasyon amaçlı yaptılar.
Çıkarılan ve çıkarılması planlanan yasa ile ne amaçlanıyor?
Bu karar ile Almanya'daki Türk vatandaşları için yeni bir stratejinin kararını veriyorlar. Türkiye ile bütün bağlarınızı kesin burada bizim istediğimiz gibi yaşayın demek istiyorlar. Orada okutulan ders kitaplarına sırayı getirecekler. Bakın elimde bir belge var. Önümüzdeki dönemde seçimler var. Aday olmak isteyen Türk asıllı adaylara Ermeni soykırımını tanıyorum belgesini imzalatacaklar. İmzalayanlar aday olabilecek. Bizim çocuklarımıza sizin atalarınız soykırımcı bir ata demek istiyorlar. Bir sonraki adım da İslam yasası olacak Türkiye ile bağları koparılmış, izole edilmiş bir dini hayat amaçlıyorlar.
Avrupa'da Müslüman kimlikli siyasetçiler çok hızlı bir şekilde baskı ile istifa ettiriliyor Amaçları neler?
Avrupa'da Viyana sendromu devam ediyor. Avrupa bu soruya çok net cevap vermeli; Müslümanlar Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası mı, değil mi? Eğer islam ve Müslümanlar Avrupa'nın ayrılmaz parçası ise. neden Müslümanlar her şekilde ötekileştiriyorlar. Tarihsel diyalektik, Latinleri, Müslümanları, Ortodoksları, Yahudileri bir tarafa çeker. Yunanistan da bizim tarafta kalır. Bu tarihsel diyalektik yenileniyor. Avrupa tarihsel dönüşümün gerçekleşmesinde başarılı olamadı, islam ve Müslümanları içleştirmiş, Türkiye'nin AB üyeliğini başarmış, çok dilli, çok dinli İmparatorluk olabilme becerisini gösteremiyor. Tarih tezi yenileniyor. Hatta üzerlerinden siyaset yaptıkları Ermenilerin de bu coğrafyada hakkını ve hukukunu koruyacak adres bu tarih diyalektiğidir.
Türkiye ile AB arasındaki mülteci anlaşmasının bitmesinin nedeni nedir?
Türkiye'nin bağımsız bir ülke olduğunu unutarak Genel Vali gibi hareket etmek istiyor. Egemenlik hakkı iddia ediyor. Yıllarca İlerleme Raporları ile aslında hep bunu yapmak istediler. İlerleme Raporları ile inşa etmek istedikleri kendi kontrollerinde bir Türkiye idi. Bunun mümkün olamayacağını son donemde görmüş olmaları gerekiyor.
Bugün Avrupa kontrol edemeyeceği bir Türkiye ile karşılaştığı için içeride sürekli darbe deniyor.
Terör şartı nedeniyle anlaşma askıya alındı.
Biz terör şartını kabul etmiyoruz. Vize serbestisi ile mülteci sorunu eş zamanlı yürümek zorunda. Şarta bağlı bir modelle olacak iş değil bu
MÜLTECİLERİN SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ VAR
Mülteciler ne olacak?Dünyada seyahat özgürlüğü var. Avrupa kendi problemleri ile baş başa kalsın Suriye krizinde Avrupa 10 milyon vatanını terk etmiş Suriyelinin Avrupa'da yaşamasına engel olmaması gerekiyordu Türkiye'den Avrupa'ya girmek isteyen göçmenleri ben neden durduracağım ki? Gitmek isteyen varsa gider. Biz Avrupa'nın sınır bekçisi miyiz? Avrupa'nın sınırları buradan mı başlıyor? Avrupa Türkiye'yi Orta Doğuda baskılamak ve Orta Doğu'dan gelebilecek baskılara karşı koyması istenmektedir. Onun için Suriyelileri bırakmalıyız. Seyahat özgürlüğü var. Nereye gidiyorlarsa gitsinler.
AVRUPA'DA IRKÇILIK YÜKSELİYOR
Avrupa'da ırkçı, sağcı şovenist söylemler artıyor. Aşırı milliyetçiler iktidara yaklaşıyorlar. Ve Türkiye'yi hedef almalarını neye bağlıyorsunuz?Avrupa'da Türk düşmanlığı her geçen gün yükseliyor. Avrupa refah şovenistı olduğu için lokmalarını bölüşmezler. Avrupa eğer tedbir almazsa ilâna bir Holokost süreci yaşanmaya başlar. Bu sürecin hedefinde de Müslümanlar olacaktır. Son 10 yılda tam 200 bin saldın var Avrupa'da. Fiziki, sözlü, hak ihlalleri ve ayrımcılık başlıkları altında 200 bin saldırı var. Birileri Avrupa'dan vazgeçmiş herhalde.
Türkiye'nin de içinde olacağı 4 yeni bir Avrupa' hayali vardı, bitti mi?
Tarih diyalektiği buna izin vermez. Türkiye'nin tarihsel rolünü bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Kudüs'e giden yol Anadolu'dan geçer. Anadolu asla Avrupalılara teslim edilemeyecek çok özel bir toprak parçasıdır. Avrupa artık karar vermesi gerekiyor. Tam üyelik şartlarını yerine getirmiş olan Türkiye'nin üye yapılması gerekiyor. Biz de bir sure sonra tam üyeliğimizi referanduma götürebiliriz.
Dünyada küresel kriz 10 yıla yakındır devam ediyor. Kapitalizmin sonuna mı gelindi?
Kapitalizmin sonu olmasına rağmen, Müslümanların Bereket Ekonomisini adına dünyaya söyleyecek sözleri olmadığından kapitalizm kendini yenileyerek devam edecektir. Bugüne kadar para ile para kazanma yani faiz ile gelinen nokta budur. Bu modele karşı insan, emek ve adalet diyecek, refahta eşitlikçi, gelirde adil dağılım diyecek bir sisteme ihtiyaç var. Buğun dünyada herkese yetecek kadar kaynak var. Bunu ancak Müslümanlar diyebilecektir. Mevcut sisteme itiraz edebilecek bir sistem oluşturulmalıdır.
n4eqx-1465717532-6333.webp
Yeni bir ekonomik model çıkmadığı sürece kapitalizm devam edecek?
Bereket Ekonomisi bir siyasi üzerinden, dünya sisteminin merkezine yerleşmediği sürece Afrika'da 1 milyar insan açlıktan ölmeye devam edecektir. Dünyada üretim fazlası var deniliyor. Neden o zaman Afrika'da ölümler devam ediyor. Son yüzyılda egemen olanlarda adalet, eşitçilik, refahta bölüşümcülük yok. Ama diğer tarafta tekel var. Birkaç ailenin oluşturduğu bir küreselleşme var.
Suriye savaşı ne kadar daha devam edecek?
Bu coğrafyanın gideceği adres Türkiye'nin Mısak-ı Milli sınırlandır. Mecis-i Mebusan'da Lazkiye'den Süleymaniye'ye kadar bir hat çizmiştir. Bu hat Misak-ı Milli olarak kabul edildi. Bu coğrafyanın çıkışı tekrar Misak-ı Milli sınırına dönmesi ile olacaktır. Suriye ve Irak'taki gelişmelerin de sonucu bu olacaktır. Çünkü tarih bunu emretmektedir.
Eğer bu denklemin merkezinde Türkiye olmazsa Şia Fatımi narsizmi konumlandırılmaya kalkılırsa ümmet müktesebatı ciddi yara alır. Bir daha ayağa kalkması mümkün olmaz. Bu coğrafya Türkiyesiz şekillendirilemez. Bu coğrafyanın buluşacağı yer Viyana hattıdır. Bu en sonunda olacaktır. Dolayısı ile Irak ve Suriye'nin kuzeylerinin Türkiye'ye yaslanan toprak parçası olmasıdır.