Ansiklopedi Galatya

anadolu784a63a1b7047972.jpgGalatya (Galatiya, Galya) günümüz Türkiye'sinin Ankara ve Eskişehir illerini kapsayan, orta Anadolu tepeliklerinde bulunan antik bir bölgedir. Galatya, M.Ö. 279'da Balkanlara göçlerinin ardından, 3.yy.'da Trakya'dan buraya göç edip yerleşen Galya kabilelerinden ismini almıştır. Romalı tarih yazıcıları tarafından bu bölge Doğu Galya ve yerlileri Galli (Galyalı ya da Kelt) olarak adlandırılmıştır.

Galatya'nın kuzeyinde Bitinya ve Paflagonya, doğusunda Pontus ve Kapadokya, güneyinde Kilikya ve Likaonya ve batısında Frigya bulunmaktaydı. Merkezi Ankira (Ankara) 'dır.

Kelt Galatyası​

Galatyalılar adı Anadolu'da yaşayan Kelt kavimleri olan Tektosaglar, Trokmiler ve Tolistoboglar için Greklerce kullanılmıştır. M.Ö. 1.yy.'dan itibaren bu bölgede yaşayan Keltler, Helenize olmuşlardır ve Greklerce Helenogalat olarak adlandırılmıştırlar. Romalılar ise bu halkı Gallogrek (Gallograeci) olarak adlandırmışlardır. Keltlerin büyük bir kısmı Helenistik Anadolu'da asimile olmuşlarsa da kendilerine ait dil ve kültür özelliklerini korumuşlardır.

M.Ö. 4.yy.'dan itibaren Kelt kavimleri Balkanlara göç ederek Traklar ve Greklerle etkileşim içine girmişlerdir. M.Ö. 380'de Dalmaçya'nın güney bölgelerinde (günümüz Hırvatistan'ı) savaşmışlardır. Söylentilere göre Büyük İskender'in babası Makedonyalı II. Filip Kelt yapımı bir hançerle suikasta uğramıştır. Arrian, Büyük İskender'in M.Ö. 335 yılında Getya seferine dair İskender'le karşılaşmak adına "Keltlerin Iyonya sahillerine yerleştiği"ni yazmıştır. Bazı antik kayıtlarda Keltlerin, Siraküzlü I. Diyonisyus ile ittifak yaparak Makedonların yanında Febelilere karşı savaştıklarından bahsedilmektedir. M.Ö. 279'da iki Kelt kabilesi Brennus'un önderliğinde birleşmiş ve Bulgaristan'ın güney kısmından Grek devletlerine doğru ilerlemeye başlamıştır. Livi'ye göre kayda değer bir askeri kuvvet bu gruptan ayrılarak Küçük Asya'ya ilerlemiştir.

Birkaç yıl boyunca, aralarında Bizantiyon ve Kalkedon'un da bulunduğu bir Helenopontus şehirleri birliği, Keltlerin Küçük Asya'ya girişini önlemişlerdir fakat bu durum Bitinyalı I. Nikomedes'in kardeşi Zipoyitis ve Selevkos kralı I. Antiyohos'a karşı bazı Kelt liderleriyle ittifakı sonucunda değişmiştir. Keltler sonunda Küçük Asya'ya girdiklerinde kaos, Keltlerin Filler Savaşı'nda Antiyohos'un ordusu tarafından mağlup edilmesine kadar sürmüştür. Savaşın ardından Keltler Frigya'ya çekilmişler, ardından da Galatya bölgesine yerleşmişlerdir. Kelt Galatyası'nın kapsadığı bölgede Ankira (günümüz Ankara'sı), Pessinus, Tavyum ve Gordiyon şehirleri bulunmaktaydı.

Roma Galatyası​

Deyotarus'un ölümüne kadar, Galatya Krallığı, Roma'nın Brutus ve Kassiyus komutasındaki ordusunda Mark Antoni'nin iltimasını kazanmış bir devşirme olan Amintas'a verilmişti. M.Ö. 25'teki ölümünden sonra Galatya, Augustus tarafından Roma İmparatorluğu'na katılmış ve Roma vilayeti olmuştur. Başkenti Ankira'nın (günümüz Ankara'sı) yanında, kralın veliahtı Pilamenes, Augustus'a saygısını gösterip onu memnun etmek için Frigya tanrısı Men için bir tapınak (Ankara Anıtı) yaptırdı. Galatya'daki bu tapınağın duvarlarında Augustus'un Res Gestae'sinin günümüze ulaşan büyük kaynağı mevcuttur. Şehirlerden birkaçı da Roma'ya gönülden bağlıydı.

Yosefus'a göre İncil'de geçen bir karakter olan Gomer, Galatyalıdır (ya da Galyalı). Diğer kaynaklar ise Kimer olduğunu iddia etmektedir.

Havari Pavlus, misyonerlik seyahatlerinde Galatya'yı da ziyaret etmiş ve Galatyalılar'a Mektup'u burada yaşayan Hristiyanlara yazmıştır.

Güçlü bir kültürel kimliğe sahip olmalarına rağmen, Galatyalılar M.S. 2.yy.'dan itibaren Anadolu'nun Helen medeniyeti içinde asimile (Helenleştirme) olmuşlardır. Galatyalılar, Aziz Yeronimos döneminde (M.S. 347 - 420) halen Galat dilini konuşmaktaydılar. Yeronimos, Ankara'daki Galatların Ren bölgesindeki Triyer'de yaşayan Treverler ile aynı dili konuştuğundan bahsetmiştir.

386 - 395 yılları civarında bir yönetim düzenlemesinde, yerine Galatia Prima ve Galatia Secunda ya da Salutaris adında, Frigya'nın da bir kısmını içeren iki il kurulmuştur. Galat halkının daha sonraki tarihi hakkındaki bulgular belirsizlik içindedir fakat büyük kısmı Anadolu'nun Grekçe konuşan nüfusuna karışmıştır.
 
Geri