Ülke São Tomé ve Príncipe Demokratik Cumhuriyeti

t41a5a4344be1c3e5.jpg

Sao Tome ve Principe
sao-tome-ve-principe.png
BaşkentSão Tomé
Resmî dillerPortekizce
Yönetim ŞekliYarı Başkanlık Sistemi
Yüzölçümü1001 km²
Nüfus190,428
Nüfus Yoğunluğu190,2/km²
Para birimiDobra (STD)
Zaman dilimiUTC+0 (UTC)
Telefon kodu+239
İnternet TLD.st
São Tomé ve Príncipe ya da resmî adıyla São Tomé ve Príncipe Demokratik Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batı kıyısında Gine Körfezi açıklarında yer alan bir ada ülkesidir. São Tomé ve Príncipe adaları ada ülkesini oluşturmaktadır. Ülke ada ülkesi olması nedeniyle sınır komşusu bulunmamakta olup, Ekvator Ginesi ile Gabon'un açıklarında yer almaktadır ve Gabon'un kuzeybatı kıyıları 250 km uzaklıktadır. Ülkenin başkenti São Tomé'dir.

Ülke ismi​

Ülkenin ismi Portekizceden gelmektedir ve Aziz Thomas ve Prens Adaları anlamına gelmektedir. Ülkenin ana adasını oluşturan São Tomé adasının keşfi Aziz Thomas kutlamalarının yapıldığı 21 Aralık 1471 yılında gerçekleştirildiği için bu isim bu adaya verilmiştir. Ada ülkesinin oluşturan diğer ada olan Príncipe Adası'da 17 Ocak 1472 tarihinde keşfedildikten sonra São Antão adını almış, bu isim daha sonra 1502 yılında Prens Adası olarak değiştirilmiş ve adanın yeni adı Príncipe olmuştur.

São Tomé ve Príncipe bayrağı​

São Tomé ve Príncipe bayrağı günümüzde de kullanılan hali ile ilk olarak ülkenin bağımsızlığını ilan ettiği 12 Temmuz 1975 tarihinde göndere çekilmiş, 5 Kasım 1975 tarihinde ise resmi olarak ülkenin bayrağı olarak belirlenmiştir.

Bayrak üç yatay şeritin yeşil-sarı-yeşil renklerinde sıralanmasıyla oluşmaktadır. Bayrağın göndere çekilen tarafında yatay şeritlerin üzerine gelecek şekilde konumlandırılan kırmızı ikizkenar üçgen bulunmaktadır. Ayrıca yatay orta şerit üzerinde iki adet siyah beş köşeli yıldız bulunmaktadır.

São Tomé ve Príncipe armasıPan-Afrika renklerinden esinlenerek oluşturulan bayrakta bulunan yeşil renk ülkenin bitki örtüsünü ve tarımını sembolize ederken, sarı renk ülkenin gelir ekonomisinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan kakao ekimini, kırmızı renk ise ülkenin bağımsızlığı için akan kanı ifade etmektedir.

Ayrıca São Tomé ve Príncipe adalarından oluşan Cumhuriyet ülkesinin bu durumu, bayrakta bulunan ve her biri bir adayı temsil eden iki yıldız ile ifade edilmiştir.

São Tomé ve Príncipe arması​

São Tomé ve Príncipe arması, Afrika ülkesi São Tomé ve Príncipe tarafından kullanılan resmi devlet armasıdır.

Armanın merkezinde altın sarısı zemine sahip damla şeklindeki kalkan yer almaktadır. Kalkan içerisinde doğal renkleri ile palmiye ağacı gösterilmektedir. Kalkanın üstüne altın sarısı-mavi renklerinde miğfer başlığı ile miğfer başlığının üzerine de mavi renge sahip büyük beş köşeli yıldız konumlandırılmıştır. Kalkan her iki durumda da kanatları yukarıya doğru açık bir şekilde heraldik açıdan sağ taraftan bir şahin, heraldik açıdan sol taraftan ise bir papağan tarafından tutulmaktadır. Kalkanın üst bölümünde aşağıya doğru sarkan slogan bandında Portekizce ülkenin adı olan São Tomé ve Príncipe Demokratik Cumhuriyeti (Republica democrática de S. Tomé e Príncipe) yer almaktadır. Armanın alt bölümünde yer alan bir diğer slogan bandında ise Portekizce olarak ülkenin ulusal sloganı olan Birlik, Disiplin, Çalışma (Unidade, Disciplina, Trabalho) yazmaktadır.

Tarih​

Ada ülkesinin koloni öncesine ait bir tarihi bilinmediği için bulunmamaktadır. Adaya ilk gelen Portekizli kaptan ve kaşif João de Santarém ayak bastığında adada herhangi bir yaşam bulunmamaktaydı.

Keşif ve kolonileşme (1471-1850) : João de Santarém yetkiyi Portekiz kralı V. Alfons'dan alan iş adamı Fernão Gomes adına Afrika kıyılarında masrafları kendisi tarafından karşılanmak üzere keşife çıkmış ve bunun sonucunda 21 Aralık 1471 tarihinde São Tomé adasına ayak basarak, adayı Portekiz adına el koymuştur. Adayı keşfettiği gün Aziz Thomas kutlamalarının olması nedeniyle adaya São Tomé adını veren Santarém, bu olaydan yaklaşık bir ay sonra da ada ülkesinin diğer adası olan Príncipe adasını da ilk Avrupalı olarak keşfederek Portekiz adına bu adayı da sahiplenmiş ve adaya São Antão adını vermiştir.

Adalar her ne kadar 1471 ve 1472 yıllarında keşfedilmiş olsa da ilk yerleşme çabaları 1485 yılından gerçekleştirilmiş ancak başarılı olunamamıştır. İlk olarak 1495 yılında Alvaro de Caminha Portekiz kralından kendisine yurtluk esasına göre São Tomé adasında tahsis edilen bölgeye daimi olarak yerleşmiştir. Ülkenin diğer adası olan Príncipe adası da ilk olarak 1500 yılında yine yurtluk esasına göre Portekizli soylular tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Adaya gelen ilk yerleşimciler kendi rızasından ziyade zorunlu olarak yerleştirilmiş, Portekiz'deki hükümlülerin yanı sıra Afrika'nın güneyinden getirilen köleler ile İspanya'dan göçe zorlanan ve 1492 yılında Portekiz'e kaçan ancak buradan da bu adaya sürülen ve kendilerine Sefarad olarak adlandıran Musevilerden toplanan 2.000 çocuk bu adanın ilk yerleşimcilerinden olmuşlardır. Özellikle Museviler Portekiz'e kaçtıktan sonra buradaki yasalar nedeniyle zorluklar yaşamışlar, kendilerinden Musevi olmaları nedeniyle talep edilen vergileri ödeyememiş bunun üzerine de kral bu ailelerden çocuklarını alarak bunları adaya sürgüne göndermiştir.

1506 yılına gelindiğinde adada 600'ü musevi çocuklar olmak üzere bin nüfusun yanı sıra 2.000 köle yaşamaktaydı. Ada bu yıllarda Portekiz köle ticaretinin önemli merkezlerinden biri haline gelmiş, Portekiz buradan birçok köleyi kendisine ait olan Brezilya ile Karibik'te bulunan sömürge bölgelerine göndererek plantasyonlarda çalıştırmıştır. Yine aynı dönemlerde Portekiz mevcut köle gücünü kullanabilmek adına ada üzerinde şeker kamışı plantasyonları kurmuş ve köleleri burada çalıştırmıştır. 16.yy sonlarına gelindiğinde ada üzerinde 12.000 ton şeker imalatı üretilmekteydi. 1572 yılından itibaren São Tomé, 1573 yılından itibarende Príncipe direkt olarak Portekiz kraliyetine bağlanmıştır.

17.yy başlarından itibaren ada üzerinde değişimler yaşanmıştır. Bundan önceki 100 yıl boyunca bulunduğu ortamlardan kaçan köleler ulaşımın zor olduğu sık ormanlık alanlarda yerleşimler kurarak hayatlarına devam eden geldikleri bölgeden dolayı Angolas olarak adlandırılan köleler 17.yy'den itibaren şeker kamışı plantasyonlara ve yerleşim yerlerine saldırarak bu alandaki ekonominin ciddi zarar görmesine sebep olmuşlardır. Yaşanan bu olumsuzlukların yanı sıra Brezilya'da bulunan şeker kamışı plantasyonlarının daha verimli çalışması nedeniyle üretim ada üzerinde bundan önceki üretimlerin onda birine kadar düşmüştür. Adada yaşayan birçok varlıklı Portekizli aile burayı terkederek Brezilya'ya göçmüş ve yatırımlarına orada devam etmişlerdir. Tüm bu olayların yaşanması neticesinde koloni sahibi Portekiz'in ada üzerindeki ilgisi azalmış, bununla birlikte ada limanlarını Afrika ülkeleri ile Güney Amerika arasında ticaret yapan diğer uluslara ait gemilerine de açarak ada üzerindeki ticareti canlı tutmaya çabalamıştır. Ancak bu dönemde çok sık yaşanmaya başlayan köle isyanları izole olmuş ada bölgesinde sorunlar yaşanmasına neden olmaktaydı. 1844 yılına gelindiğinde ise 185 beyaz Avrupalı'ya karşın adada filhos de terra (Türkçe: Yeryüzünün çocukları) olarak adlandırılan ve Portekizliler ile yerli halktan doğma çocukların oluşturduğu 7.054 melez ırk, bunun yanında da 5.514 köle ile 1.200 dolayında Angolas yaşamaktaydı.

İkinci kolonileşme (1850-1950) : 1822 yılında Portekiz'in Brezilya üzerindeki hakimiyetin son bulması üzerine ada da ikinci kolonileşme dönemi başlamıştır. Brezilya'nın kaybedilmesi sonucu Portekizliler yeniden adaya yatırım yapmaya başlamış ve plantasyonlar kurmuşlardır. Bu süreçte hak sahiplerinin Portekiz'de bulunduğu plantasyonlar yerli halkın elinden zorla ve kandırılarak alınmış ve ada üzerindeki sahipleri tarafından belirlenen yöneticiler tarafından idare edilmiştir. Yaşanan bu olaylar neticesinde yerli halk toprağını kaybetmiş, verimli, volkanik toprakların tamamı Portekizli büyük işletmelere geçmişti. Portekizliler bu süreçte yeni ürün ekimlerine de başlamış bu doğrultuda kahve ve kakao plantasyonları kurmuşlardır. 1869 yılında Portekiz ile birlikte tüm kolonilerinde köleliğin yasaklanmasına rağmen kölelerin dokuz yıl boyunca eski sahipleri için çalışma zorunluluğu getirildiği için kölelik adada fiili olarak 1878 yılında sonlandırılmıştır. Kölelik kaldırılmış olsa da ücret karşılığı zorunlu çalıştırılma uzun yıllar adada devam etmiştir.

São Tomé adasına ait bir harita (1665) Ada yerlileri bu süreçten sonra plantasyonlarda çalıştırılmayı kölelik ile eş tuttukları için reddetmiş, zor durumda kalmak istemeyen toprak sahipleri de servicais adını verdikleri sözleşmeli işçiler Afrika'nın diğer bölgelerinde adaya getirterek çalıştırılmışlardır. Afrika ana kıtasından sözleşmeli işçi olarak adaya gelen kişilerin aksine adada yaşayanların sözleşmeli işçi olarak başvurmaları yasaklanmış, bu yasak yerli halkın köleliğin kaldırılması sonrası zor durumda kalmasına neden olmuştur. 1900 yılına gelindiğinde adada çalışan sözleşmeli işçi sayısı 42.000'e ulaşmış vaziyetteydi. 1908 yılında ise São Tomé ve Príncipe dünyanın en büyük kakao üreticisi haline gelmişti. 1909 yılında Britanyalı gazeteci Henry Nevinson'un adadaki modern kölelik ile ilgili yazı yazması ve bu bağlamda çikolata üreticilerini adadan gelen kölelik kakaolarını boykot çağrısı yapması neticesinde Portekiz 1909 yılında adada çalıştırılan diğer Afrika bölgelerinden gelen işçilerin ve bu işçilerin adada doğan çocuklarının tekrar ülkelerine dönüşlerine izin vererek onları geri dönmelerini sağlamıştır. Portekiz bunun sonucunda ortaya çıkan işçi problemini de diğer sömürge bölgeleri olan Mozambik ve Yeşil Burun Adaları'nda hapishanelerde bulunan kişilerin adaya getirilerek çalıştırılması ile çözümlemiştir.

İlk örgütlenmeler ve Batepá katliamı : Yeni yüzyıla girilmesi ile birlikte ada ekonomisi sıkıntılı bir sürece girmiş olmasına rağmen, adanın yerli zenginleri çocuklarını okuması için anavatan Portekiz'e gönderme imkanı yakalamışlardı. Portekiz'e gönderilen çocuklar burada farklı gazeteler çıkarmış, 1919 yılında da özgürlükçü kulüp Liga Africana'yı kurarak örgütlenmişlerdir. Aynı örgütlenme çabaları adada da yürütülmüş, Portekiz'in bağımsızlığını kazandığı 1911 yılında yerel yetiştiriciler Liga dos Interesses Indigenas (Türkçe:Yerel halkın çıkarları için lig) adında bir oluşum kurarak Portekizli büyük toprak sahiplerine karşı örgütlenmişlerdir. Bu girişim 1926 yılında yasaklanarak kapatılmıştır. 1937 yılında koloni yönetimi çıkarttığı yeni kişi başına vergi yasası ile yerlileri plantasyonlarda çalışmaya zorlamıştır. 1951 yılında adalar pratikte herhangi bir değişikliğe yol açmamasına rağmen Portekiz'in denizaşırı ili statüsüne getirilmiştir. 1952 yılında dönemin valisi tarafından kişilerin 90 gün zorunlu olarak çalıştırmasını gerektirecek şekilde kişi başına ödenmesi gereken vergiyi arttırarak 90 Escudos'a çıkartmıştır. 1953 yılında yerli toprak sahiplerine ait olan toprakların Yeşil Burun Adaları'ndan işe alınanlar lehine istimlak edilecek söylentilerinin yayılması neticesinde ayaklanma çıkmış, bu ayaklanma tarihte Batepá katliamı olarak yerini almıştır. Bu ayaklanma ve sonucunda kolluk kuvvetlerinin, gönüllü beyazların, suçluluların ve taşeron işçilerin bu ayaklanmayı bastırma çabaları farklı kaynaklara göre yüz ile 2.000 arasında kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. O dönemin yetkilileri olaylara karıştığı iddia edilen kişileri yargılayarak sınırdışı etmiş, sorumlu vali ve diğer kamu görevlileri ise ödüllendirmiştir. Yaşanan bu ayaklanma ada genelinde ulusal bilincin başlamasına yol açan önemli bir faktör olarak kabul edilmiştir.

Bağımsızlık : Ada genelinde Portekiz'in Afrika ana kıtasında sahip olduğu diğer sömürge bölgeleri Angola, Mozambik ya da Portekiz Ginesi (günümüzde Gine-Bissau) bölgelerinde olduğu gibi silahlı bir isyan örgüt meydana gelmemiştir. Tüm organize protestolar yurt dışında sürgünde bulunan kişiler tarafından gerçekleştirilmiştir. 1960 yılında adanın bağımsızlığını hedef alan Comissao de Libertacao de São Tomé e Principe (CLSTP) (Türkçe:São Tomé ve Principe Kurtuluş Komitesi) kurulmuş, bu komite 1964 yılında da Afrika Birliği Örgütü tarafından da bağımsızlık hareketi olarak kabul edilmiştir. Komitenin liderliğini üstlenen ve ilerleyen yıllarda da ada ülkesinin başbakanı olarak da görev alacak olan Miguel Trovoada, hareketi Gabon topraklarından yönetmiştir. Gabon'dan aldığı destek karşılıksız bir konumda değildi, Gabon söz konusu adaların kendi topraklarına katılması yönünde düşüncelerine sahipti. 1972 yılında komite adında değişikliğe giderek hareket ismini almış ve bu yıldan itibaren Movimento de Libertação de São Tomé e Príncipe (MLSTP) (Türkçe:São Tomé ve Principe Kurtuluş Hareketi) olarak devam etmiştir. Yurt dışında bu tür faaliyetler gerçekleştirilirken ada üzerinde sömürge kolluk kuvvetlerinin korkutmaları nedeniyle genel itibarıyla sessiz ve sakin bir ortam mevcuttu.

São Tomé ve Príncipe devlet başkanlığı sarayı 1974 yılında Portekiz'de Marcelo Caetano yönetiminde iktidarda bulunan dikta rejiminin Karanfil Devrimi neticesinde yıkılması ile Afrika'da bulunan tüm sömürge bölgelerinin bağımsızlığının kabul edilmesi kararlaştırılmıştır. Bağımsızlıktan hemen önceki kısa bir dönemde Eylül 1975'te ada üzerinde yaşanan grevler ve gösteriler sonucunda birçok Portekizli adayı terk etmek zorunda kalmış, birçok kişi de bu olaylarda hayatını kaybetmiştir. Portekiz'de iktidara gelen yeni hükumet 1974'te Cezayir'de bağımsızlığa giden şartları konuşmak adına başlatılan müzakerelerde MLSTP'yi ada halkının temsilcisi olarak muhatap almış ve görüşmeleri yürütmüştür.

Ada genelinde 6 Temmuz 1975 tarihinde tek partili biz düzende seçimler gerçekleştirilmiş, seçim sonrası 12 Temmuz 1975 tarihinde Portekiz hükumeti tüm yetkilerini kurucu meclise devretmiştir. Aynı gün kurucu meclisin sözcüsü Nuno Xavier yeni ülke São Tomé ve Príncipe'nin bağımsızlığını ilan etmiştir.

Diktatör rejim (1975-1991) : 6 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen seçimlerde meclisteki tüm sandalyelerin sahibi olan MLSTP, yeni ülkenin devlet başkanı olarak Manuel Pinto da Costa bu göreve getirilmiş, Miguel Trovoada ise yeni ülkenin ilk başbakanı olarak göreve başlamıştır. Ülke bağımsızlığına kavuşmuş olsa da, nüfusun büyük bir bölümü özgürlüğünü kazanamamıştır. MLSTP bağımsızlık sonrası ülkeyi sosyalist düzende tek parti yönetimine dayanan bir yönetim şekli ile yürütmeye başlamış, sömürge ülkesi Portekiz'in geride bıraktığı tüm kamu görevlerini aynı şekilde sürdürmüştür. Portekizli yetkililerin bıraktığı görevlere genç ve tecrübesiz partililer ile doldurularak kadrolaşma çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Hükumet 1978 yılında dış kaynaklı tehditlerin varlığını gerekçe göstererek Angola ve Gine-Bissau'dan askeri güç talep etmiştir. Özellikle Angola askeri gücü çok uzun yıllara ülkede konuşlanmış ve hükumetin en önemli destekçilerinden biri konumunu almıştır. Dönemin başbakanı Trovoada bu durumu kabullenmediği ve Angola askeri gücün ülkesindeki varlığından rahatsızlığını dile getirdiği için başbakanlık koltuğundan alınarak Ekonomi Bakanı olarak atanmıştır. 1979 yılında daha önceki dönemlerde gündeme gelen yerel işletmecilere ait toprakların istimlak edilme durumunun yeniden ortaya çıkması nedeniyle başlayan protesto gösterilerinde, protestocuların Trovoada'yı devlet başkanı makamına getirilmesini talep etmesi sonucunda Trovoada tutuklanarak hapishaneye gönderilmiştir. Hükumet uluslararası baskılar sonucu Trovoada'yı iki yıl sonra serbest bırakmış ve kendisi de Fransa'ya sürgüne gitmiştir.

Sömürge dönemine dair tüm izleri silmek adına bağımsızlığın ilan edildiği yıl zorunlu olarak çalışma mecburiyeti kaldırılmış, plantasyonlar kamulaştırılmıştır. Her ne kadar zorunlu çalışma kaldırılmış olsa da, Batepá katliamının yaşandığı günü resmi olarak özgür çalışma günü bayramı ilan edildiği gün o gün yaşananları anlamak ve anlatabilmek için toplum mecburi olarak o günü çalışarak geçirmek zorunda bırakılmıştır. Kakao üretiminin de çok kısa sürede yarı yarıya düşmesi sonucu, kakao bitkilerinin eski olması nedeniyle artık ürün vermemesinin yanı sıra, Angola'daki iç savaş nedeniyle ülkelerine geri dönen 10.000 São Tomé ve Príncipe vatandaşı ekonomiyi olumsuz etkilemiş, devlet ekonomiyi sürdürebilmek adına Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası para kaynaklarına başvurmak durumunda kalmıştır. Ülke tarihinde ilk kez iş yerleri kapanmak zorunda kalmış, işsizlik ciddi oradan artmıştır. Bu yaşananlar nedeniyle Príncipe adasında isyanlar baş göstermiş ve ilk defa ayrılıkçı söylemler gün yüzüne çıkmıştır.

Ülkenin yönünün batıya çevirmesi ile birlikte uluslararası organizasyonlardan gelen maddi kaynaklar siyasi ve ekonomi alanındaki gerilimi hafifletmiştir. Parti içerisindeki genç siyasilerin reform talepleri nedeniyle 1990 yılında çok partili siyasi hayata geçen ada ülkesi, 1990 yılında gerçekleştirilen halk oylaması ile de yeni anayasa kabul edilmiştir.

Demokratikleşme ve günümüz (1991-2016) : 1991 yılında gerçekleştirilen seçimlerde yaşanan olumlu siyasi gelişmeler nedeniyle bulunduğu sürgünden ülkesine geri dönerek bağımsız aday olan Trovoada seçilmiştir. Bu seçimlerde mevcut devlet başkanı aday olmamış, ülkeyi uzun süre tek parti sistemi ile yöneten MLSTP'de başka bir aday göstermemiş ve bu nedenle seçimlere tek adaylı girilmiştir. 1992 yılında gerçekleştirilen seçimlerde de başaralı bir şekilde çıkan Trovoada görevini devam ettirmiştir. 1995 yılında gerçekleştirilen askeri darbe ile yönetime el konulmuş ancak bu darbeye karışanların affedileceği açıklandıktan sonra darbe girişimi sonlandırılmış ve askerler kışlalarına geri dönmüştür. 2001 yılında yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde Fradique de Menezes ülkenin yeni başkanı seçilmiştir. 2003 yılında ordu yönetime bir kez daha el koyma gayreti içerisinde olmuş, darbeyi de ülkede yaşanan ekonomik sorunlar ile yaygınlaşan rüşveti önlemek adına gerçekleştirdiğini bildirmiştir. Bu darbe de bir hafta içerisinde sonlandırılarak yönetim yeniden sivillere devredilmiştir.

2006 yılında gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçimlerinde oyların %60'ını alan Fradique Menezes ülkenin gelecekteki beş yıllık süresi için yeniden devlet başkanı olarak seçilmiştir. Menezes ikinci dönemine başlamasından sonra kısa süreler içerisinde yaşanan hükumet krizleri nedeniyle birçok kez başbakanı değiştirmek durumunda kalmıştır. 2010 meclis seçimlerinden önce 2009 yılında yasaya aykırı olmasına rağmen partisi MDFM'nin genel başkanlığı koltuğuna da oturan ancak bunu iç siyasi baskılar nedeniyle çok kısa süre sonra bırakmak zorunda kalan Menedez partisinin 2010 meclis seçimlerinde 1 sandalyeden fazlasını kazanabilmesini sağlayamamıştır. Bu seçimlerden Trovoada'nın partisi ADI birinci gelmiş ve Trovoada yeniden başbakanlık koltuğuna oturmuştur.

2011 devlet başkanlığı seçimlerinde bundan önce iki kere seçildiği ve yasal süreyi doldurduğu için tekrar aday olamayan Menedez yerine bağımsızlık sonrası ülkenin ilk devlet başkanı olan Manuel Pinto da Costa yirmi yıl sonra bu göreve seçilerek devlet başkanı olmuştur.

2016 yılında gerçekleştirilen seçimlerde yeniden aday olan da Costa, söz konusu seçimlerde usulsüzlükler olduğunu ileri sürerek ikinci olduğu ilk tur sonucunda ilk iki sırada yer alan adayların katıldığı ikinci tura katılmayacağını açıklayarak Evaristo Carvalho'nun 3 Eylül 2016 tarihi itibarıyla devlet başkanlığı makamına gelmesine olanak sağlamıştır.

Siyaset​

São Tomé ve Príncipe Demokratik Cumhuriyeti anayasa ile yönetilen bir cumhuriyettir. Günümüzde yürürlükte olan anayasa 1990 yılında kabul edilerek yürürlüğe konmuştur. Ülke çok partili bir siyasi sisteme sahip olup, yarı başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Ülkenin sahip olduğu ulusal meclis (Assembléia Nacional) toplamda 55 üyeden oluşmaktadır. Söz konusu 55 üye her dört yılda bir düzenlenen seçimler ile belirlenmektedir. Son seçimler 12 Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirilmiş, bu seçimlere göre partilerin mecliste elde ettikleri sandalye sayısı şu şekilde şekillenmiştir:
  • ADI (Acção Democrática Independente) - 33 sandalye
  • MLSTP-PSD (Movimento de Libertação - Partido Social Democrata) - 16 sandalye
  • PCD-GR (Partido de Convergência Democrática - Grupa de Reflexão) - 5 sandalye
  • UDCD (União dos Democratas para Cidadania e Desenvolvimento) - 1 sandalye
Ülkenin devlet başkanı resmi olarak beş yılda bir seçilmektedir. Ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1975 yılında bu yana devlet başkanlığı makamı dokuz kez el değiştirmiş, bunlardan da iki tanesinde askeri rejim darbe ile iktidara gelmiştir. Ülkenin bağımsızlığını kazanması sonrası devlet başkanı olan ve bu görevi 1991 yılına kadar sürdüren Manuel Pinto da Costa, 2011 yılında yapılan seçimlerde yeniden aday olmuş ve seçimi kazanarak yirmi yıl aradan sonra yeniden devlet başkanlığı koltuğuna oturmuştur. 2016 seçimlerinde de aday olan da Costa, yaşandığı iddia ettiği usulsüzlükler sebebiyle ikinci tur seçimlerini boykot ederek katılmamış, bunun sonucunda Evaristo Carvalho ülkenin yeni devlet başkanı seçilmiştir.

Ordu​

São Tomé ve Príncipe'de ordu siyasi hayatta önemli bir rol oynamaktadır. Ülkenin bağımsızlığını elde ettiği 1975 yılından bu yana ordu dört defa (1978, 1988, 1995, 2003) darbe gerçekleştirerek yönetime el koymuştur.

Ülke genelinde zorunlu askerlik görevi bulunmamaktadır. Ülkenin silahlı gücü olan São Tomé ve Príncipe Silahlı Kuvvetleri (Portekizce:Forças Armadas de São Tomé e Príncipe) ülkenin ordusunu oluşturmaktadır. 2.000 askeri gücüne sahip kuvvetlerde kara kuvvetleri, sahil güvenlik, devlet başkanlığı muhafız alayı ile millî muhafız birliği bulunmaktadır. Ordu içerisinde hava kuvvetleri bulunmamaktadır.

İdari yapılanma​

São Tomé ve Príncipes il ve ilçeleri São Tomé ve Príncipe kendi içerisinde iki ile ayrılmıştır. Söz konusu bu iki ilde kendi içerisinde toplam yedi ilçeye ayrılmış konumdadır. São Tomé ve Príncipe adaları söz konusu iki ili oluşturmakta olup, Príncipe adası yine tümüyle bir ilçeyi oluşturmakta, São Tomé adası da kendi içerisinde altı ilçeye ayrılmıştır.

Ekonomi​

1975 yılında bağımsızlığının kazandıktan sonra ticari açıdan bir öneme sahip olmayan ada ülkesi, kakao ticaretine bağımlı bir şekilde ekonomisini ilerletmiştir. 2010 verilerine göre ülkenin ihracatının %80'ini kakao oluşturmaktadır ve ülkenin tarıma uygun topraklarının %80'ini kakao üretiminde kullanmaktadır. Özellikle son yıllarda yaşanan kuraklığın yanı sıra kakao fiyatlarındaki dalgalanmalar kakaoya bu kadar bağımlı bir konumda olan ada ülkesine sorun yaratmaktadır.

Kakaonun haricinde hindistan cevizi, palmiye ağacı çekirdeği, tarçın, biber, kahve, muz, papaya ve fasulye gibi tarım ürünleri ekilmektedir. Ada genelinde işletilen balık çiftlikleri ile birlikte kümes hayvanı yetiştiriciliği de ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır.

Ada açıklarında bulunan petrol yatakları ülkenin ekonomisi için gelecekte önemli katkı sağlayacağı planlanmaktadır ancak günümüzde bu alanda henüz ilerleme kaydedilememiştir. 1990'lı yıllarda jeologlar adanın altında ve etrafında 11 milyar varil petrolün bulunduğu açıklamış, bu açıklamalar istinaden ülke Kara Brunei, İkinci Kuveyt isimleri ile anılmıştır. Ülke offshore petrol imtiyazlık işlerinin satışı nedeniyle Nijerya ile birlikte işlettiği Joint Development Zone (JDZ) satışlarından %40 elde etmekte olup, geri kalan %60 Nijerya tarafından alınmaktadır.

Coğrafya​

São Tomé ve Príncipe Demokratik CumhuriyetiSão Tomé ve Príncipe Demokratik CumhuriyetiÜlkenin kara sınırı bulunmamakta olup, sahip olduğu adaların toplam sahil uzunluğu 209 km'dir. São Tomé ve Príncipe ülkesi Seyşeller'den sonra Afrika kıtasının en küçük ikinci ülkesi konumundadır. Ülkeyi oluşturan iki adet ada, Ekvator Ginesi'ne ait olan Bioko ve Annobón adaları arasında yer almaktadır. Her iki ada arasındaki mesafe 150 km'dir.

Ülkenin ana adası konumunda olan São Tomé adası her iki ada içerisindeki en dağlık olan adadır. Bu adanın 48 km uzunluğu, 32 km de eni bulunmaktadır ve 859 km² bir yüzölçümüne sahiptir. Adanın ve aynı zamanda ülkenin de en yüksek noktası 2.024 m ile Pico de São Tomé dağıdır. Adalar ülkesinin diğer adası olan Príncipe adası ise 20 km uzunluğa ve 10 km ene sahiptir, adanın toplam yüzölçümü 136 km²'dir. Bu adanın en yüksek noktası ise 927 m Pico de Príncipe dağıdır.

São Tomé adasının en güney ucu, Ekvator çizgisinin sadece iki km uzağında yer almakta olup, bu adaya bağlı küçük bir ada olan Rólas adası Ekvator çizgisinin üzerinde yer almaktadır.

Her iki ada da volkanik fay hattı olan Kamerun hattının bir parçası konumundadır.

İklim​

São Tomé ve Príncipe genelinde sıcak ve nemli tropikal iklim hakimdir. Ada genelinde kurak döneminin yanı sıra sağanak yağmurların yağdığı yağmur sezonları yaşanmaktadır. Yağmur sezonu genel itibarıyla Ekim ile Mayıs ayları arasında görülmektedir. Ülkede hava sıcaklıkları yıl içerisinde büyük değişiklikler göstermemekte olup, yıllık ortalama sıcaklık değerleri kıyı kesimlerinde 28 °C, iç kesimlerde ise 20 °C seviyesindedir. Yıllık ortalama yağış değerleri ülkenin kuzey kesimlerindeki alçak yaylalarda 1.000 mm ile güneybatıda yer alan dağlık alanlardaki 5.000 mm arasında değişkenlik göstermektedir.

Bitki örtüsü ve yaban hayat​

Ülke genelinde 895 farklı ve bu adaya özel bitki bulunmaktadır. Bu bitkilerin 95 tanesi sadece São Tomé adasında bulunurken, 37 tanesi de sadece Príncipe adasında bulunabilmektedir. Begonya, calvoa, orchidaceae ve rubiaceae familyasına ait bitkiler ülke genelinde bulunabilmektedir. Ada genelinde eğrelti otu da sık miktarda gözlemlenebilmektedir.

São Tomé ve Príncipe Demokratik CumhuriyetiSão Tomé ve Príncipe Demokratik CumhuriyetiAda genelinde yaban hayat belli türler ile sınırlı olup, bu adaya özgü memeli hayvanlardan biri de São Tomé kır faresidir. Bunun haricinde birçok kuşa ev sahipliği yapan ülke dünyanın en küçük aynak türü olan Bostrychia bocagei ya da bir diğer adı ile São Tomé aynak kuşu da bu ülkede yaşamaktadır.

Nüfus​

São Tomé ve Príncipe'de son olarak 2012 yılında gerçekleştirilen resmi sayım sonuçlarına göre 178.739 nüfus tespit edilmiştir. Bu güncel olarak son resmi sayım konumunda olup, 2014 tahmini sayım sonuçlarına göre 190.428 nüfus belirlenmiştir. Ülke nüfusunun büyük çoğunluğu başkent São Tomé'de yaşamaktadır.

São Tomé ve Príncipe genç bir nüfusa sahip olup, 2014 tahmini verilerine göre nüfusun %62,8'i 0-24 yaş aralığındadır. Ülkenin sadece %2,85'i 65 yaş ve üzerindedir.

0-14 yaş: %42.47 (erkek 42,660/kadın 41,234)
15-24 yaş: %20.33 (erkek 20,358/kadın 19,808)
25-54 yaş: %30.66 (erkek 29,728/kadın 30,829)
55-64 yaş: %3.7 (erkek 3,342/kadın 3,959)
65 yaş ve üzeri: %2.85 (erkek 2,506/kadın 3,117)

Şehirde yaşayanların oranı 2015 verilerine göre %65,1 olan ülkede, nüfusun yıllık artış oranı 2016 tahmini verilerine göre %1,78 düzeyindedir.

Etnik gruplar​

São Tomé ve Príncipe'de yaşayan gruplar içerisinde ülkenin yerel halkı ile özellikle Portekizliler'in dahil olduğu beyaz Avrupalıların bir araya gelmesi ile ortaya çıkan gruptur. Mestiço olarak adlandırılan melez grubun haricinde Angolares, Forros, Serviçais, Tongas olarak adlandırılan gruplar da ülke de yaşamaktadır. Bu grupların haricinde çoğunluğunu Portekizliler'in oluşturduğu Avrupalı ile birçoğunu Çinliler ile Makaulular'ın oluşturduğu Asyalı da ülkede yaşamaktadır.
  • Angolares: 1540 yılında yaşanan bir gemi kazasında hayatta kalarak adaya yerleşen Angolalı kölelerin soyundan gelen ve geçimini balıkçılık ile sağlayan grup.
  • Forros: Köleliğin yasaklanması ile serbest kalan kölelerin soyundan gelen kişilerin oluşturduğu grup.
  • Serviçais: Angola, Mozambik ve Yeşil Burun Adaları'ndan sözleşmeli işçi olarak adaya gelen ve yaşayan grup.
  • Tongas: Sözleşmeli işçi olarak adaya gelen kişilerin bu adada doğan çocuklarının oluşturduğu grup.

Dil​

Ülkenin resmi dili Portekizcedir ve bu dile nüfusun %98,4 tarafından kullanılmaktadır. Resmi dilin haricinde ülke genelinde karma dil de kullanılmaktadır. Portekizce ile Bantu dil ailesine mensup dillerin karışımı ile ortaya çıkan kreol dilleri de belli bir kesim tarafından kullanılmaktadır.

São Tomé ve Príncipe, Portekizcenin resmi dil olarak kullanıldığı en küçük ülke konumundadır.

Din​

São Tomé ve Príncipe genelinde hakim olan din Hristiyan dinidir. Buna göre nüfusun %55,7'si hristiyan inancına göre yaşamını sürdürmektedir. Bu oranın neredeyse tamamını katolik mezhebine mensup hristiyanlar oluşturmaktadır. Bunun haricinde %4,1'lik bir kesim de adventist inancına göre yaşamaktadır. Nüfusun geri kalan kısmı ise farklı dinlere göre yaşamını sürdürmektedir.

DinOran
Hristiyan%55,7
Yedinci Gün Adventist Kilisesi%4,1
Diğer%40,2

Sosyal durum​



Sağlık : Ülkede temiz su kaynaklarına ulaşabilen nüfusun oranı genel Afrika ortalamasına göre çok yüksek düzeyde olup, nüfusun neredeyse tamamı temiz su kaynaklarına ulaşabilmektedir. 2012 tahmini verilerine göre nüfusun %97'si temiz kaynaklardan su temin edebilmektedir. Tam teçhizatlı sağlık hizmetlerinden yararlanma oranının düşük olduğu ülkede, nüfusun %34,4'ü bu yönde bir hizmet alabilirken, %65,6'sı ilkel şartlarda sağlık hizmeti alabilmektedir. Ülke içerisinde ishal, hepatit, tifo, sıtma, kuduz ve humma çok sık görülen hastalıklar arasındadır. AIDS, Afrika kıtasının genelinin aksine çok düşük oranda görülmekte olup, bu oran 2013 tahmini verilerine göre %0,64 düzeyindedir.

Eğitim : Ülke genelinde 15 yaş ve üzerinde okuma yazma bilenlerin oranı 2015 verilerine göre %74,9 düzeyindedir. Bu oran erkeklerde %99,1 iken, kadınlarda %98,8 seviyesindedir. São Tomé ve Príncipe genelinde dört yıllık ilkokul eğitimi zorunlu olup, kız ve erkek çocukların okula gitme ortalaması 11 yıl düzeyinde tahmin edilmektedir. Ülkede 2001 yılından bu yana öğrencilerin okula gitme oranları ile ilgili sağlıklı bir veri bulunmamaktadır. Ülke genelinde mevcut olan dersliklerin, eğitim malzemelerinin yetersizliği ile öğretmenlerin düşük maaş nedeniyle yaşadığı sorunlar nedeniyle çocukların okula gönderilmesi konusunda toplumsal destek pek bulunamamaktadır. Hükumetlerin finansal destek sağlayamadığı eğitim alanındaki faaliyetler, dış finansal desteğin sağlanmasına bağlı bir konumda yürütülmektedir.

Ülke genelinde 5-14 yaş aralığında bulunan çocukların 2006 verilerine göre %8'i çocuk işçi olarak kullanılmaktadır.

Ulaşım​

Havayolu : Ülke genelinde bulunan iki adet havaalanı içerisinde en önemlisi ve en büyüğü başkent São Tomé'de bulunan São Tomé Uluslararası Havalimanı (São Tomé International Airport) olup, bir diğer havaalanı Príncipe adasında bulunan Príncipe Havaalanı'dır (Príncipe Airport).

Ülkenin ulusal havayolu şirketi olan STP Airways 2008 yılında kurulmuştur. Söz konusu havayolu başkent São Tomé'den Portekiz'in başkenti Lizbon ile Angola'nın başkenti Luanda'ya seferler düzenlemektedir. Havayolu şirketine ait bir filo bulunmamakta olup, uçuşların gerçekleştirildiği iki adet Boeing 757-300 Portekiz merkezli havayolu şirketi EuroAtlantic Airways tarafından işletilmektedir.

São Tomé ve Príncipe adalarına TAP Portugal, TAAG Angola Airlines, Punto Azul gibi havayolları seferler düzenlemektedir.

Karayolu : Ada ülkesi genelinde toplam 320 km karayolu bulunmaktadır. Bu karayolunun 218 km'si asfaltlanmış olup, geriye kalan 102 km ise toprak yol konumundadır.

Denizyolu : São Tomé ve Príncipe ada ülkesi olması nedeniyle özellikle ülkeyi oluşturan iki ada arasında gemiler ile yolcu ve yük taşımacılığı yapılmaktadır. Ülkenin en önemli limanı başkent São Tomé'de yer almaktadır.

Demiryolu : Ülke genelinde güncel olarak herhangi bir demiryolu ulaşımı bulunmamaktadır.

Spor​

São Tomé ve Príncipe'de en sevilen spor dalı futboldur. Ülkede futbol 1975 yılında kurulan São Tomé ve Príncipe Futbol Federasyonu (Federação Santomense de Futebol) tarafından yönetilmektedir. Ülkede her iki adada da ayrı olmak üzere iki farklı lig düzenlenmektedir. São Tomé adasında on takımın katıldığı ulusal ligde (Primeira Divisão de São Tomé) şampiyon olan takım ile Príncipe adasında altı takımın katılımı ile gerçekleştirilen ulusal ligde (Primeira Divisão) şampiyon olan takım son olarak birbirleriyle oynayarak ülkenin şampiyonunu belirlemektedir. Günümüze kadar São Tomé takımları 22 kez mutlu sona ulaşırken, Príncipe takımları altı kez mutlu sona ulaşmıştır. Ülkenin en başarılı futbol takımı altı kez şampiyonluğunu ilan eden Sporting Clube Praia Cruz takımıdır.

São Tomé ve Príncipe millî futbol takımı Mayıs 2015'te FIFA sıralamasında 188. sırada yer almakta olup, en yüksek sıralamasını 2012 yılında 112. olarak elde etmiştir.

Kültür​

São Tomé ve Príncipe genelinde Afrika ile Portekiz kültürünün karışımı etkili olmaktadır.

Mutfak​

Ülke mutfağında öne çıkan lezzetler deniz ürünleri ve muzdur. Bir ada ülkesi olduğundan balıkçılık gelişmiştir ve çok çeşitli deniz ürünleri avlanmaktadır. Özellikle uçan balık, yılın belli dönemlerinde çokça avlanmaktadır. Bu da ülke mutfağına yansımaktadır. Tropik meyveleri ise her yerde bulmak mümkündür. Muz püresi ve kızartılmış muz gibi bir ana malzemesini muzun oluşturduğu yemek ve atıştırmalıkları denemeniz önerilmektedir.

Ayrıca başkentin bazı otellerinde, Avrupa tarzı yemekler sunan restoranları da bulmak mümkündür. Bu restoranların fiyatları ise Avrupa standartlarındadır.

Elçilik İlişkileri​

STP, Librevil Büyükelçiliğimizin görev alanındadır.

Kasım 2016’da düzenlenen Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu toplantısına STP, dönemin Başbakanı Patrice Trovoada başkanlığında bir heyetle katılmış, Başbakan Trovoada Forum marjında Sayın Cumhurbaşkanımız ile bir görüşme gerçekleştirmiştir.

Türkiye ve Sao Tome ve Principe arasında ticaret hacmi 2018’de yaklaşık 1.810.000 ABD doları olmuştur. Halihazırda anaokulu düzeyinde eğitim veren Türkiye Maarif Vakfı okulu Ekim 2017’de hizmete girmiştir.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri