Başkenti Kızıl şehri olan cumhuriyetin esas halkı Tuvalar, Tuva Türkçesi ile söyleşirler.
Tuva Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu’nda Güney Sibirya'da özerk bir Türk cumhuriyetidir. Tuva cumhuriyeti, ismini Türk halklarından biri olan Tuvalar'dan alır. Yüzölçümü 170.500 km2'dir. Nüfusu 400.000'e yakındır. Konumu ise kuzeyinde Rusya Federasyonuna bağlı Krasnoyarsk Kray'ı, kuzeybatısında Hakas Özerk Cumhuriyeti, batısında Altay Özerk Cumhuriyeti, güneyinde Moğolistan, doğusunda Buryat Özerk Cumhuriyeti çevrelemiştir.
Başkent Kızıl ve Moskova arası 4668 km'dir. Büyük şehirleri ve sanayi merkezleri, Kızıl, Ak-Dovurak (Ak-toprak), Şagonar, Çeder. Yer altı kaynakları altın, demir, asbest, kömür ve başka hammaddeler. Büyük kaplıcaları ve çamur kaplıcaları mevcuttur. İnek, merinos koyun ve keçi ile birlikte gücünden faydalanmak için at yetiştirilir. Ülke coğrafyasının geneli ormanlar, dağlar ve bozkırlardan meydana gelir. Ülkenin esas halkı olan Tuva Türkleri, Tuva Türkçesi ile söyleşirler.
Tuva Türk Cumhuriyeti Bayrağı
Bazı bilim adamları tarafından yapılan hesaplamalar neticesi Asya kıtasının doğu-batı uzantısında tam orta noktasının Tuva Cumhuriyetindeki Kızıl şehri olduğu belirtilir.
Çin kaynaklarına göre, Tuvalar Kırgızlar'ın doğusunda, "Küçük Deniz"in (muhtemelen Baykal Gölü) güneyinde ve Uygurların kuzeyinde bulunmaktadır. Bugün de Tuvalar buralarda oturmaktadırlar ve buraya da Tannu-Tuva denilmektedir.
1207 yılında Tuva, Cengiz Han devrinde Moğol Devletinin işgaline girmiştir. Moğolların Gizli Tarihi adlı tarihi esere göre Tuba, Tubas şeklinde kuzeybatıda, Hanghaslar ile birlikte söylenmiş bir Türk halkıdır. Cengiz Han'ın oğlu Coçi, Oyrat, Buryat, Barhun, Ursut, Habhanas, Hakas ve Tuba'ları Moğollara bağlamıştır. Moğolların egemenliği devrinde Tuva Türkleri, Türklüklerini sıkı bir şekilde muhafaza etmişlerdir. Moğol ırkı ile her anlamda kaynaşmayı reddetmişler, hatta işgaller sırasında ormanlarda asırlarca saklanabilmişlerdir. Bazı kaynaklarda bu sebepten "orman halkı" mânâsında Uranhay adlandırılması yakıştırılmıştır. Ardından Oyrotların ve Çungarya'nın egemenliğine dâhil edilmiştir. Daha sonra ise Çin'in Mançu idaresine girmiştir.
Tuva Cumhuriyeti, 1860 yılındaki Rus-Çin antlaşması gereğince Rus tüccar ve göçmenlerine o günkü adı ile Uranhay-Uygurların ülkesinde yerleşme müsaadesi verilmişti. Tuva'ya Rus istilası başlamıştır. Aynı zamanda Çin işgali de söz konusudur.
1883 yılındaki Tuva ayaklanmasında Çin yönetimi çok sayıda Tuva Türk'ünü öldürmüştür. Tuva Türklerine karşı tam bir katliam yapılmıştır. Soykırımdan kaçan bazı Tuva Türkleri, Altay ve Hakasya'daki başka Türk topluluklarına sığınmıştır. Vatansever Tuva halkı ise 1911 yılında Çin'deki karışıklıkların olmasından da imkânını bulup bağımsızlığını ilan etmiştir.
Fakat bu bağımsızlık uzun sürmedi. 3 yıl sonra Rusya'nın denetimine dahil edildi. Yani 1914'te Ruslar tarafından işgal olunmuştur. 1912-1918 yılları arası Tuva'ya gelen Rus nüfusu % 300 artmıştır. Rusya'daki 1917 Bolşevik Devrimindeki otorite boşluğunda Tuva'da Bolşevikler (komünistler), Beyaz Ordu (Çar taraftarı Ruslar), Çinliler, Moğollar ele geçirme mücadelesine girişmişlerdir. Özellikle Kızıl (Çarlığa karşı olan Rus komünistler) ve Beyaz (Çar taraftarları) Rusların çatışmasında binlerce Tuva Türk'ü öldürülmüştür. Tuva Türklerinin gıda malzemelerine ve hayvanlarına el koymuşlardır.
18 Temmuz 1918 tarihinde toplanan Bütün Tuva Kurultayı (Huralı) Tuva'nın bağımsızlığını ilan etmiş, 1921'de Cumhuriyet olarak bağımsızlığını tekrar kazanmıştır. 13-16 Ağustos 1921 tarihinde Tuva'nın bütün bölgelerinin önderlerinin katılımı ile Oyun (Tandı) ilçesinin, Sug-Bajı (Subaşı) adlı köyünde millî bir toplantı gerçekleştirilmiştir. bu toplantıdaki üyelerden Buyan Badırgı ise "Bundan sonraki toplantıları Tuvalar kendi aralarında yapmalıdır. Kiz kendi meselelerimizi, geleneklerimizi Ruslardan daha iyi biliyoruz" diye görüş bildirmiştir.
1925 Kasım ayında Moğolistan, Tuva'nın bağımsızlığını tanımış ve diplomatik ilişkiler başlamıştır. Tannu Tuva Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. 1926'da adı Tuva Halk Cumhuriyeti'ne dönüşmüştür. Tannu Tuva Cumhuriyetinin siyasi hayatında Rus ve Moğol etkisi arasında kaldığı görülmektedir. Tuva'daki aydınların çoğunluğu Moğolistan ile bütünleşmek istemişlerdir. Tannu Tuva Cumhuriyetinin ilk başkanı Donduk, Moğolistan'a yakın olmak ve Budizmi yaygınlaştırmak politikasını yürütmüştür.
Buryat ve Kalmık dinî önderleri, Moğolistan ile birleşme politikalarını desteklemiş ve onların propagandalarını yapmışlardır. 1926 yılında Moğolistan ile Tuva arasında Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. 1928 Mart ayında Tuva'da Budist Lamaların kongresi yapılmıştır. Bu devirde gazeteler Moğolca çıkmaya başlamış, Moğolistan'a Tuva Türklerinden öğrenciler gönderilmiş ve adlar Moğolcalaştırılmıştır. Bu dönemde Buryat Moğollarından Çenkirov ise Rus destekli olarak Tuvalar arasında marksizmi yaymak amacıyla Tuva Halk Devrim Partisini kurmuştur.
Bu parti Tuva'nın Turan bölgesinde kurulmuştur. Tuva Devrim Halk Partisinde Moğolistan ile birleşimin gündemde olması ve Tuva devlet yönetiminin de anti-Rus siyaseti üzerine Rusya yönetimdekilerin etkisini azaltmak için Rus yanlısı Salçak Toka'yı destekleşmiştir.
Ülke 2.Dünya Savaşı devam ederken SSCB, yarı bağımsız Tannu-Tuva Türk Devletini işgal ederek ülkenin 170.500 km2lik yerini kendi kaynaklarına katmıştır. 16 Ağustos 1946 yılında Tuva'nın Sovyetler Birliğine dâhil olduğu açıklanmıştır.
Tuva'nın zengin yeraltı ve verimli tarım-orman alanları sömürülmeye başlandı. Rusya'ya bağlı muhtar bölge haline geldi. Önceleri muhtar bölge olarak, 1965'ten itibaren de muhtar cumhuriyet olarak yerini almıştır. 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra çözülme dalgaları Tuva'da da etkisini gösterse de tam bağımsızlığa ulaşılamamıştır. Fakat özerk Cumhuriyet haline gelebilmiştir.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılınca, Rusya Federasyonu içinde kalmıştır. Rusya Federasyonu içinde yer alan 21 özerk cumhuriyetten biri de Tuva Cumhuriyeti'dir. Fakat 13 Mayıs 2000 yılında Rusya'nın eritme politikası gereğince Sibirya Federal Okruğu'na dâhil edilmiştir. Nüfusları az olmasına rağmen Türk benliklerini korumaktadırlar. Tuvalar Rusya'daki diğer Türk boylarına göre ana dilin korunmuşluğu açısından en üst sırada yer almaktadır. Doğusunda ve güneyinde Moğollar, kuzeyinde ve batısında Ruslar ile çevrelenen Tuva halkı'nın güney batısında Altay Türkleri bulunmakta olup bu vasıta ile Kazak Türklerine bağlantıları vardır.
Tuva, yüzölçüm olarak Türkiye'nin dörtte biri kadardır. Başkenti Kızıl'dır. Ülke nüfusunun yaklaşık üçte biri başkentte yaşamaktadır. Başkent Kızıl şehrinin eski adları Hem Beldiri, Kızıl Hoto olmuştur. Turan, Erzin, Ak-dovurak (dovurak: toprak) belli başlı şehirlerdir.
Tuva, Yukarı Yenisey Irmağı havzasında yer alır. Moğolistan'a komşu olan cumhuriyetin başlıca yüzey şekilleri olan geniş Tuva ve Todja havzalarının sularını Yenisey Irmağının iki ana kolu toplar. Aralarında kuzeybatıdaki Batı (Zapadni) Sayanlar'la kuzeydoğudaki Doğu Tuva dağ sıraları bu iki havzayı kuşatır.
Ülkede 400'e yakın irili ufaklı göl yer alır bunların başlıcaları Azas, Tere-Höl, Çağatay, Süt-Höl, Hindiktiğ-Höl ve Noyan-Höl dür. Moğolistan ile Tuva arasındaki Tannu-Ola (Tuva Türkçesi: Таңды-Уула Tañdı-Uula dağları) güney Sibirya'da yer alan önemli bir dağ sırasıdır. Tuva Cumhuriyetinin güney tarafındadır. Bu dağ yamaçlarında hayvancılık tarih boyunca yaygın haldedir. İnek, at, koyun yetiştiriciliği hayvancılıkta daha öne çıkan çeşittir. Yöre halkının dilinde maljılık (sığır sürücülüğü) diye adlandırılır. Yüzlerce at, koyun, inek sahibi kişiler bulunur.
Tuva'da demokratikleşmenin önündeki en büyük engel, Sovyetler'den kalma bürokrasidir. Eski komünist partisine ait uygun binaların kültürel ve diğer faaliyetler için kullanılması talep edilmiştir. Tuva'da 157 ortaokulda (6.600 öğrenci), 6 teknik okulda (4.000 öğrenci), 1 üniversitede (2.900 öğrenci) bulunmaktadır. Yılda, Tuvaca çok sayıda kitap, 2 dergi, 5 gazete yayınlanır. Her 10 bin kişiye 36 doktor düşmektedir. Sağlık hizmetleri devletin tekelindedir.
Tuva Türkleri, inanış olarak Eski Türklerin dini olan Şamanizmin Gök Tanrı veya Tengrijilig inancına mensuptur. Aynı zamanda Budizm de kabul edilmiştir. Çok az sayıda Tuvalı ise Rusya'nın ve başka Hıristiyanların yaptığı misyoner faaliyetler sonucu Hıristiyanlık dinine geçmiştir.
Müslüman olan Tuvalı az da olsa vardır. Kur'ân-ı Kerim ve önemli İslâmî kaynak eserler Tuva Türkçesine henüz tercüme edilmemiştir. Tañnu-Tuva vatandaşları istedikleri dini seçme özgürlüğüne sahiptir. Din görevlileri kendi işlerini yaparlar.
Tuva kendine has müzik üslubu ile bölgesinde bir önderdir. Gerek Buryat, Moğol ve gerekse Altay, Hakas şarkıcıları Tuva sanatçıları kadar etkili olamamışlardır. Boğazın derinliğinden söylenen şarkılar dünyaca tanınır. Tuva'nın Gırtlak Sanatçıları vardır. Kuvezin Tuva halk topluluğu Huun-Huur-Tu'nun (aslı Hün-Hürtü) kurucu üyelerinden birisidir ve Tuva halk/rock/elektro/post punk grubu Yat-Kha'nın lideridir. Benzersiz, kontra-bass biçimi Tuva kargıraa gırtlak şarkıcılığı, kendi deyimiyle "kanzat kargıraa" ile ünlüdür.
Yeraltı zenginlikleri yönünden önemli bir ülkedir. Tuvada kömür, demir, cıva, altın, asbest, kobalt, nikel, bakır, çinko, kurşun, taşkömürü, madeni tuz çoktur. 1970 yılında Tuvanın en büyük sanayi kuruluşu olan asbest fabrikası, Akdovurak dolayında açıldı. Tuva'nın ekonomisinde tarım sektörü ağırlıklıdır.
Tuva ve Türkiye arasındaki devlet seviyesinde ilk ilişkiler 1994 yılının Temmuz ayında başlamıştır. Dönemin Tuva cumhurbaşkanı Şerig-ool Oorjak Tuva devlet heyetiyle birlikte Türkiye'ye konuk olmuştur. Günümüzde kendi cumhurbaşkanı, bayrağı, kendi anayasası, parlamentosu, hükümeti, millî marşı olan Tuva Cumhuriyeti her an tam bağımsız devlet durumuna geçebilir. Rusya Federasyonu yönetimi, Tuva Cumhuriyetini ekonomik olarak serbest bırakmak istemese de Tuva Türkleri mücadelelerinden bir adım geri atmamaktadırlar.
Kaynak
URKCESY_UYGUR_TURKCESY_DYYER_LEHCELER_VE_AYIZLAR_1.jpg
Tuva Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu’nda Güney Sibirya'da özerk bir Türk cumhuriyetidir. Tuva cumhuriyeti, ismini Türk halklarından biri olan Tuvalar'dan alır. Yüzölçümü 170.500 km2'dir. Nüfusu 400.000'e yakındır. Konumu ise kuzeyinde Rusya Federasyonuna bağlı Krasnoyarsk Kray'ı, kuzeybatısında Hakas Özerk Cumhuriyeti, batısında Altay Özerk Cumhuriyeti, güneyinde Moğolistan, doğusunda Buryat Özerk Cumhuriyeti çevrelemiştir.
Başkent Kızıl ve Moskova arası 4668 km'dir. Büyük şehirleri ve sanayi merkezleri, Kızıl, Ak-Dovurak (Ak-toprak), Şagonar, Çeder. Yer altı kaynakları altın, demir, asbest, kömür ve başka hammaddeler. Büyük kaplıcaları ve çamur kaplıcaları mevcuttur. İnek, merinos koyun ve keçi ile birlikte gücünden faydalanmak için at yetiştirilir. Ülke coğrafyasının geneli ormanlar, dağlar ve bozkırlardan meydana gelir. Ülkenin esas halkı olan Tuva Türkleri, Tuva Türkçesi ile söyleşirler.
Tuva Türk Cumhuriyeti Bayrağı
tuva-cumhuriyeti-bayra%C4%9F%C4%B1.png
Bazı bilim adamları tarafından yapılan hesaplamalar neticesi Asya kıtasının doğu-batı uzantısında tam orta noktasının Tuva Cumhuriyetindeki Kızıl şehri olduğu belirtilir.
Çin kaynaklarına göre, Tuvalar Kırgızlar'ın doğusunda, "Küçük Deniz"in (muhtemelen Baykal Gölü) güneyinde ve Uygurların kuzeyinde bulunmaktadır. Bugün de Tuvalar buralarda oturmaktadırlar ve buraya da Tannu-Tuva denilmektedir.
1207 yılında Tuva, Cengiz Han devrinde Moğol Devletinin işgaline girmiştir. Moğolların Gizli Tarihi adlı tarihi esere göre Tuba, Tubas şeklinde kuzeybatıda, Hanghaslar ile birlikte söylenmiş bir Türk halkıdır. Cengiz Han'ın oğlu Coçi, Oyrat, Buryat, Barhun, Ursut, Habhanas, Hakas ve Tuba'ları Moğollara bağlamıştır. Moğolların egemenliği devrinde Tuva Türkleri, Türklüklerini sıkı bir şekilde muhafaza etmişlerdir. Moğol ırkı ile her anlamda kaynaşmayı reddetmişler, hatta işgaller sırasında ormanlarda asırlarca saklanabilmişlerdir. Bazı kaynaklarda bu sebepten "orman halkı" mânâsında Uranhay adlandırılması yakıştırılmıştır. Ardından Oyrotların ve Çungarya'nın egemenliğine dâhil edilmiştir. Daha sonra ise Çin'in Mançu idaresine girmiştir.
Tuva Cumhuriyeti, 1860 yılındaki Rus-Çin antlaşması gereğince Rus tüccar ve göçmenlerine o günkü adı ile Uranhay-Uygurların ülkesinde yerleşme müsaadesi verilmişti. Tuva'ya Rus istilası başlamıştır. Aynı zamanda Çin işgali de söz konusudur.
1883 yılındaki Tuva ayaklanmasında Çin yönetimi çok sayıda Tuva Türk'ünü öldürmüştür. Tuva Türklerine karşı tam bir katliam yapılmıştır. Soykırımdan kaçan bazı Tuva Türkleri, Altay ve Hakasya'daki başka Türk topluluklarına sığınmıştır. Vatansever Tuva halkı ise 1911 yılında Çin'deki karışıklıkların olmasından da imkânını bulup bağımsızlığını ilan etmiştir.
pdf_hakas_turkcesi_karaim_turkcesi_afYar_turkcesi2.jpg
Fakat bu bağımsızlık uzun sürmedi. 3 yıl sonra Rusya'nın denetimine dahil edildi. Yani 1914'te Ruslar tarafından işgal olunmuştur. 1912-1918 yılları arası Tuva'ya gelen Rus nüfusu % 300 artmıştır. Rusya'daki 1917 Bolşevik Devrimindeki otorite boşluğunda Tuva'da Bolşevikler (komünistler), Beyaz Ordu (Çar taraftarı Ruslar), Çinliler, Moğollar ele geçirme mücadelesine girişmişlerdir. Özellikle Kızıl (Çarlığa karşı olan Rus komünistler) ve Beyaz (Çar taraftarları) Rusların çatışmasında binlerce Tuva Türk'ü öldürülmüştür. Tuva Türklerinin gıda malzemelerine ve hayvanlarına el koymuşlardır.
18 Temmuz 1918 tarihinde toplanan Bütün Tuva Kurultayı (Huralı) Tuva'nın bağımsızlığını ilan etmiş, 1921'de Cumhuriyet olarak bağımsızlığını tekrar kazanmıştır. 13-16 Ağustos 1921 tarihinde Tuva'nın bütün bölgelerinin önderlerinin katılımı ile Oyun (Tandı) ilçesinin, Sug-Bajı (Subaşı) adlı köyünde millî bir toplantı gerçekleştirilmiştir. bu toplantıdaki üyelerden Buyan Badırgı ise "Bundan sonraki toplantıları Tuvalar kendi aralarında yapmalıdır. Kiz kendi meselelerimizi, geleneklerimizi Ruslardan daha iyi biliyoruz" diye görüş bildirmiştir.
1925 Kasım ayında Moğolistan, Tuva'nın bağımsızlığını tanımış ve diplomatik ilişkiler başlamıştır. Tannu Tuva Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. 1926'da adı Tuva Halk Cumhuriyeti'ne dönüşmüştür. Tannu Tuva Cumhuriyetinin siyasi hayatında Rus ve Moğol etkisi arasında kaldığı görülmektedir. Tuva'daki aydınların çoğunluğu Moğolistan ile bütünleşmek istemişlerdir. Tannu Tuva Cumhuriyetinin ilk başkanı Donduk, Moğolistan'a yakın olmak ve Budizmi yaygınlaştırmak politikasını yürütmüştür.
Buryat ve Kalmık dinî önderleri, Moğolistan ile birleşme politikalarını desteklemiş ve onların propagandalarını yapmışlardır. 1926 yılında Moğolistan ile Tuva arasında Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. 1928 Mart ayında Tuva'da Budist Lamaların kongresi yapılmıştır. Bu devirde gazeteler Moğolca çıkmaya başlamış, Moğolistan'a Tuva Türklerinden öğrenciler gönderilmiş ve adlar Moğolcalaştırılmıştır. Bu dönemde Buryat Moğollarından Çenkirov ise Rus destekli olarak Tuvalar arasında marksizmi yaymak amacıyla Tuva Halk Devrim Partisini kurmuştur.
Bu parti Tuva'nın Turan bölgesinde kurulmuştur. Tuva Devrim Halk Partisinde Moğolistan ile birleşimin gündemde olması ve Tuva devlet yönetiminin de anti-Rus siyaseti üzerine Rusya yönetimdekilerin etkisini azaltmak için Rus yanlısı Salçak Toka'yı destekleşmiştir.
Ülke 2.Dünya Savaşı devam ederken SSCB, yarı bağımsız Tannu-Tuva Türk Devletini işgal ederek ülkenin 170.500 km2lik yerini kendi kaynaklarına katmıştır. 16 Ağustos 1946 yılında Tuva'nın Sovyetler Birliğine dâhil olduğu açıklanmıştır.
Tuva'nın zengin yeraltı ve verimli tarım-orman alanları sömürülmeye başlandı. Rusya'ya bağlı muhtar bölge haline geldi. Önceleri muhtar bölge olarak, 1965'ten itibaren de muhtar cumhuriyet olarak yerini almıştır. 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra çözülme dalgaları Tuva'da da etkisini gösterse de tam bağımsızlığa ulaşılamamıştır. Fakat özerk Cumhuriyet haline gelebilmiştir.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılınca, Rusya Federasyonu içinde kalmıştır. Rusya Federasyonu içinde yer alan 21 özerk cumhuriyetten biri de Tuva Cumhuriyeti'dir. Fakat 13 Mayıs 2000 yılında Rusya'nın eritme politikası gereğince Sibirya Federal Okruğu'na dâhil edilmiştir. Nüfusları az olmasına rağmen Türk benliklerini korumaktadırlar. Tuvalar Rusya'daki diğer Türk boylarına göre ana dilin korunmuşluğu açısından en üst sırada yer almaktadır. Doğusunda ve güneyinde Moğollar, kuzeyinde ve batısında Ruslar ile çevrelenen Tuva halkı'nın güney batısında Altay Türkleri bulunmakta olup bu vasıta ile Kazak Türklerine bağlantıları vardır.
Tuva, yüzölçüm olarak Türkiye'nin dörtte biri kadardır. Başkenti Kızıl'dır. Ülke nüfusunun yaklaşık üçte biri başkentte yaşamaktadır. Başkent Kızıl şehrinin eski adları Hem Beldiri, Kızıl Hoto olmuştur. Turan, Erzin, Ak-dovurak (dovurak: toprak) belli başlı şehirlerdir.
Tuva, Yukarı Yenisey Irmağı havzasında yer alır. Moğolistan'a komşu olan cumhuriyetin başlıca yüzey şekilleri olan geniş Tuva ve Todja havzalarının sularını Yenisey Irmağının iki ana kolu toplar. Aralarında kuzeybatıdaki Batı (Zapadni) Sayanlar'la kuzeydoğudaki Doğu Tuva dağ sıraları bu iki havzayı kuşatır.
Ülkede 400'e yakın irili ufaklı göl yer alır bunların başlıcaları Azas, Tere-Höl, Çağatay, Süt-Höl, Hindiktiğ-Höl ve Noyan-Höl dür. Moğolistan ile Tuva arasındaki Tannu-Ola (Tuva Türkçesi: Таңды-Уула Tañdı-Uula dağları) güney Sibirya'da yer alan önemli bir dağ sırasıdır. Tuva Cumhuriyetinin güney tarafındadır. Bu dağ yamaçlarında hayvancılık tarih boyunca yaygın haldedir. İnek, at, koyun yetiştiriciliği hayvancılıkta daha öne çıkan çeşittir. Yöre halkının dilinde maljılık (sığır sürücülüğü) diye adlandırılır. Yüzlerce at, koyun, inek sahibi kişiler bulunur.
Tuva'da demokratikleşmenin önündeki en büyük engel, Sovyetler'den kalma bürokrasidir. Eski komünist partisine ait uygun binaların kültürel ve diğer faaliyetler için kullanılması talep edilmiştir. Tuva'da 157 ortaokulda (6.600 öğrenci), 6 teknik okulda (4.000 öğrenci), 1 üniversitede (2.900 öğrenci) bulunmaktadır. Yılda, Tuvaca çok sayıda kitap, 2 dergi, 5 gazete yayınlanır. Her 10 bin kişiye 36 doktor düşmektedir. Sağlık hizmetleri devletin tekelindedir.
Tuva Türkleri, inanış olarak Eski Türklerin dini olan Şamanizmin Gök Tanrı veya Tengrijilig inancına mensuptur. Aynı zamanda Budizm de kabul edilmiştir. Çok az sayıda Tuvalı ise Rusya'nın ve başka Hıristiyanların yaptığı misyoner faaliyetler sonucu Hıristiyanlık dinine geçmiştir.
Müslüman olan Tuvalı az da olsa vardır. Kur'ân-ı Kerim ve önemli İslâmî kaynak eserler Tuva Türkçesine henüz tercüme edilmemiştir. Tañnu-Tuva vatandaşları istedikleri dini seçme özgürlüğüne sahiptir. Din görevlileri kendi işlerini yaparlar.
Tuva kendine has müzik üslubu ile bölgesinde bir önderdir. Gerek Buryat, Moğol ve gerekse Altay, Hakas şarkıcıları Tuva sanatçıları kadar etkili olamamışlardır. Boğazın derinliğinden söylenen şarkılar dünyaca tanınır. Tuva'nın Gırtlak Sanatçıları vardır. Kuvezin Tuva halk topluluğu Huun-Huur-Tu'nun (aslı Hün-Hürtü) kurucu üyelerinden birisidir ve Tuva halk/rock/elektro/post punk grubu Yat-Kha'nın lideridir. Benzersiz, kontra-bass biçimi Tuva kargıraa gırtlak şarkıcılığı, kendi deyimiyle "kanzat kargıraa" ile ünlüdür.
Yeraltı zenginlikleri yönünden önemli bir ülkedir. Tuvada kömür, demir, cıva, altın, asbest, kobalt, nikel, bakır, çinko, kurşun, taşkömürü, madeni tuz çoktur. 1970 yılında Tuvanın en büyük sanayi kuruluşu olan asbest fabrikası, Akdovurak dolayında açıldı. Tuva'nın ekonomisinde tarım sektörü ağırlıklıdır.
Tuva ve Türkiye arasındaki devlet seviyesinde ilk ilişkiler 1994 yılının Temmuz ayında başlamıştır. Dönemin Tuva cumhurbaşkanı Şerig-ool Oorjak Tuva devlet heyetiyle birlikte Türkiye'ye konuk olmuştur. Günümüzde kendi cumhurbaşkanı, bayrağı, kendi anayasası, parlamentosu, hükümeti, millî marşı olan Tuva Cumhuriyeti her an tam bağımsız devlet durumuna geçebilir. Rusya Federasyonu yönetimi, Tuva Cumhuriyetini ekonomik olarak serbest bırakmak istemese de Tuva Türkleri mücadelelerinden bir adım geri atmamaktadırlar.
Kaynak