Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Bir iş üzerinde artık durmamak, o işi kenara itmek, ihmal etmek. "Bizim dosyayı yine rafa kaldırmışlar."
Herkesin bir sıkıntısı vardır, bu sıkıntılar ancak ölümle biter.
Yaramazlık etmek, kımıldayıp durmak. "Rahat durmadın, beni zor durumda bıraktın."
Huzur, bolluk, hiç rahatlık görmemek, sürekli sıkıntı, darlık içinde bulunmak. "Şu yaşıma geldim, hiç rahat yüzü görmedim desem yeridir."
Hiçbir şeye aldırış etmeden rahatını sağlamaya çalışmak. "Boş ver, rahatına bak, sen mi düzelteceksin diyenlerden nefret ederim."
Rahat, iyi bir yerdeyken o yeri olmayacak nedenlerden ötürü terk eden insanlar için sitem biçiminde söylenir.
Vefat etmek, ölmek.
"Bir şeyin olmasına çok az kalmak" anlamında kullanılır. "Makinenin elime değmesine ramak kalmıştı ki güçlükle kendimi geri attım."
Bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı bir süre sonra gerçekleşen olaylarla anlaşılır.
1. Düşünmediği, beklemediği bir anda biriyle karşılaşmak.
2. Düşünmediği veya düşünülmediği hâlde payına düşmek. "Desenli parça bana rast geldi."...
Bir iş istenilen biçimde gelişmek.
Bozulmuş, düzensiz hâle gelmiş bir işi yoluna koymak, iyi duruma getirmek.
Eski rekoru aşıp yeni, üstün bir sonuç elde etmek. "Koşuda yeni bir rekor kırılması bekleniyor."
1. Solmak.
2. Korku, heyecan sebebiyle benzi sararmak. "Kumaşın rengi bir yıkamadan sonra attı."
Bir konu ile ilgili duygularını, düşüncelerini belli etmemek, bildiği halde bilmez gibi görünmek.
Heyecan, korku ve utanmadan dolayı yüzünün rengi değişmek, sıkılmak.
Bir iş veya duruma resmiyet kazandırmak, onu resmi kanallardan halletme yolunu seçmek.
1. Kesin tavır almak, herhangi bir konuda son sözü söylemek.
2. Bir oyunda önündeki paranın tümünü ortaya koymak. "Öyle bir rest çekti ki...
1. Bir oyunda rol almak.
2. Bir işte önemli katkısı olmak, etkisi bulunmak. "Bu işin gerçekleşmesinde onun da önemli rolü oldu."
1. Takip edilen yoldan ayrılmak.
2. Tutumunu, tavrını değiştirmek, izlediği yoldan kopmak. "Hava muhalefeti sebebiyle uçak rota değiştirmek...