Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
1. Ömrü sona ermek, eceli gelmek, ölmek.
2. Süresi dolmak, ödeme zamanı gelmek. "Vadesi geldi geçiyor ama senet sahibi hâlâ ortalıkta görünmüyor."
Oyalanmak, bazı şeylerle meşgul olarak zamanın geçmesini sağlamak. "Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım."
1. Karşı tarafı oyalayarak zamanı uzatmak.
2. Bir şeye ayrılan ya da harcanan zamanı uzatmak. "Sen onu meşgul et ki hemen yola çıkmasın, bu...
Zaman çok değerlidir, boşa harcanmamalıdır.
Rastgele bir zamanda, gelişigüzel, uygun bir zamanı gözetmeden. "Vakitli vakitsiz gelip giderdi evine."
Her söz yerinde ve zamanında söylenmelidir, zamansız ve yersiz söylenen sözler büyük zararlara yol açabilir.
Epey zaman harcanmasını gerektirmek, başka bir işe ayrılmış zamanı tutmak. "Vaktini alıyorum ama başka çarem de yok. "
Zamanını yararsız, gereksiz, boş işlerle ya da hiç iş yapmadan, boş yere geçirmek. "Bu kazanç getirmeyen işle bütün vaktini öldürecek misin yani?"
Tam zamanında. "Vaktini şaşmaz o, göreceksin şimdi gelecek. "
Varlıklı ailenin durumu konuk ağırlamaya, gereken yerlere yardım etmeye, armağanlar vermeye elverişlidir, yoksul ailenin evinde sıkıntı ve dertten...
Her şeye, üstüne lazım olsun olmasın her işe karışmak. "Üvey annemin vara yoğa karışmasından bıkmış usanmıştım iyice."
Girdiğin çevrede rahat etmek istiyorsan sana ters gelse bile çevrene uyum sağlamalısın.
Zengin olanın gücü her şeye yeter.
Beğenilir bir iş yapmak, kendini kanıtlayacak, göze görünür bir görevini yerine getirmek, kendini göstermek. "Oynadığı ilk oyunda bir varlık...
Elinde her imkan olduğu halde bunlardan yararlanamamak, sıkıntıya düşmek.
Zengin olana herkes hizmet eder, fakir olana ise kimse yüz vermez.
Üzülecek bir durum meydana gelirse ne yapılacağını şimdiden kararlaştırmak o üzücü durumun gelmesine yol açmaz.
Şaşma, öfke duygusunu dile getirmek için kullanılır.
Bir işin günahını yüklenmek.
Gereksiz bir heyecana, telaşa düşürmek. "Bir anda ortalığı velveleye verdiler, bağırmaya, sağa sola koşmaya başladılar."