Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Bir olay karşısında aldırış etmemek, durum ve davranışını hiç değiştirmemek. "Karşıma geçmiş avazı çıktığı kadar bağırıyordu, bense istifimi...
Gereğinden fazla, oldukça çok, kalabalık. "İt sürüsü kadar adam, nasıl başa çıkacağız bunlarla."
Gerçekleşmesi doğal olan işler engellenemez.
(ürümek: Havlamak)
Zorla, güçlükle. "Adamı her sabah ite kaka işe götürüyoruz."
Saldırgan biriyle karşılaşma olasılığı bulunan kimse kavgaya hazır olmalıdır.
Saygınlık görmek, kendisine değer verilmek.
Aşağılık kişinin istediği olsaydı dünya, yalnız kendisinin işine yarayan, başkalarını rahatsız eden şeylerle dolardı.
Değersiz, kötü kimselerle ilişki kuranlar kötü huylar edinirler.
1. Hastalıktan kurtarmak, sıhhatine kavuşturmak.
2. Yerinde bir davranışta bulunmak.
3. Bir şeyi gizlice almak, kendisine mal etmek.
Babaya ün kazandıran da el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de çocuklarının tutumlarıdır.
İnsanın işi bir kez ters gitmeye görsün, en sıradan işlerinde bile tersliklerle karşılaşır.
Birisi hakkında iyi düşünmemek, kötü niyet beslemek. "Komşuları ona hiçbir zaman iyi gözle bakmadılar."
Dostlarının sıkıntılı günlerinde onlardan kaçan kimse. "Bize iyi gün dostu gerekli değil."
Yokluğunda kendisinden söz edilen kimse, konuşmanın üzerine gelirse o iyi insandır, denilir.
Tanrı kötü bir durumun iyiliğe dönmesini dilemişse bunu yapacak kimse işin üstüne gelir.
Cinlerden söz edilirken kullanılır.
İyiliğe karşı iyiliği herkes yapabilir, önemli olan kötülüğe karşı iyilik yapabilmektir.
İyilik eden kimseye zamanı geldiğinde başkaları da iyilik ederler.
Karşılık beklemeden iyilik yap.
Yok olmak, ortadan kaybolmak. "Çiçek hastalığının bu kasabada izi silindi hemen hemen, çünkü çocuklar aşılanıyorlar."