Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
1. Çok taze (sebze ve meyve için).
2. Çok yeni, üzerinden zaman geçmemiş."Şu elmalara bak, daha dumanı üstünde bunların."
Düzen kurup, hileli iş yapmak. "Yine ne dümen çeviriyorsunuz siz?"
Yön değiştirmek.
Birine bağımlı olmak, birinin tuttuğu yolu izlemek, hemen her şeyde ona uyarak onun istediğini yapmak. "Başkasının dümen suyundan gidenler...
Bir üzüntü sürdürülmemeli, unutulmaya çalışılmalıdır.
Deneyimi az, toy acemi."Dünkü çocukların aklına ihtiyacım yok benim."
Dara düşmek, felâkete uğramak, umutlarını yitirmek, çok üzülüp acı çekmek. "Trafik kazasında kocasını ve iki çocuğunu kaybeden kadının dünyası...
"Bütün insanlar engel olmaya kalksa bile, asla, hiçbir zaman, kim ne derse desin" anlamında, yine bildiğini yapma durumu için kullanılır."Dünya...
Ölmeden önce, yaşarken."Dünya gözü ile Almanya’daki kardeşimi bir daha görsem."
İnsan öldüğü zaman malını öbür dünyaya götüremez, bu nedenle gerek kendisi için gerekse hayırlı işler için para harcamaktan kaçınmamalıdır.
Hiçbir durum sürekli değildir, her iyi durumun bir sonu vardır.
Hiçbir şeyle ilgilenmemek, umursuz olmak, sorumluluk duymamak. "Varsa yoksa kendi çıkarı, dünya yıkılsa umurunda değil."
Bu dünyada tasasız olan insan yoktur.
Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez...
Çevresinden, çağından ve çağının getirdiklerinden, zamanında yaşanan hayattan haberli olmamak. "Sen dünyadan haberi olmayan bir adamsın, ne...
Oldukça çok sevinmek. "Babası istediği oyuncağı getirince dünyalar onun oldu sanki."
Dünyada insanın başına neler gelebileceğini öğrenmek, zorluklarla karşılaşmak, tecrübe kazanmak. "Elbet sen de bir gün dünyanın kaç bucak olduğunu...
Çok uzak yer."Ali de dünyanın öbür ucunda oturuyor."
Birçok kimse için felakete yol açan bir olay, bazı insanları ilgilendirmez.
İyimser olmak, üzücü durumlara bile iyi gözle bakmak. "Bırak artık şu dünyayı toz pembe görmeyi, aç gözlerini!"