Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Bir işi olumlu sonuca ulaştıracak ya da mümkün kılacak girişimde bulunup hazırlık yapmak veya tedbir almak.
"Kavga, çekişme, anlaşmazlık nedeni olan şey ortadan kalkınca kavga da sona erdi." anlamında kullanılır.
1. Yorgun kişi, yorgunluğunu gidermek için dinlenmek.
2. Yorgun birini dinlendirmek.
1. Dinlenmek.
2. Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
1. (Uydu) istenilen yerde ve yönde hareket eder olmak.
2. Bir iş yoluna girmek, rayına oturmak.
Çok duygulu olup olaylardan hemen etkilenip ağlayan, çok acıyan, üzülen kimse."Senin bu kadar yufka yürekli olacağını düşünemezdim.
Sorumluluk gerektiren, ağır bir görevi kabul etmek. "Desene boş yere yük altına girmişiz biz."
1. Sıkıntılı bir işi başkasına yaptırmak.
2. Masraflarını başkasına ödetmek. "Çocuklarım artık bana yük olmuyorlar."
İki davranış, iki kimse, iki karşıt şey arasında bir tercih yapamama zorluğunu anlatmak için kullanılır.
1. Yüksek sesle konuşmak.
2. Meydan okurcasına sert konuşmak.
3. Yapılması güç şeyleri yapacakmış gibi abartılı konuşmak. "Bu adam yüksek...
Elde edilmesi zor şeyler istemek. "Yükseklerde dolaşmayı bırak da olabilecek bir şey iste."
Yapamayacağı şeyleri söylemek. "Amma da yüksekten atıyor."
Taşınması kolay, değerli eşya (altın, elmas gibi.)
1. Üzerine aldığı ağır bir işi başarmak.
2. Gördüğü bir iyiliğin karşılığı olarak bir şeyler yapmak. "Onu bu yükün altından kalkamaz sananlar...
Çok zenginleşmek, para ve mal kazanmış olmak. "Kısa zamanda yükünü tuttu bizim komşu."
Kurallara bağlı olmayan işin başına geçmek doğru değildir.
1. Küçücük, bir yumruk büyüklüğünde ancak (nesne).
2. Küçük çocuk. "Yumruk kadar çocuktan dayak yediğin doğru mu?"
Yapılması gereken bir iş için zaman daralmış olmak, iş çok sıkışık zamana rastlamak. "Sen hep işleri yumurta kapıya gelence mi yaparsın?"
Her canlı soyuna çeker, soyunun özelliklerini taşır.
Hemen her şeye bir kusur bulmak, bahane bulmakta usta olup hiçbir şeyi beğenmemek.