Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
1. Önemsiz, küçük rahatsızlıkları büyütmek, hastalık kuruntusu içinde bulunmak.
2. Yalnız, sakin kalmak. "Uzun bir süre kendimi dinledim, olup...
1. Ortaya çıkmak, belirmek.
2. Beğenilecek, takdir edilecek niteliklerini ortaya koymak, gücünü göstermek. "Uzun bir aradan sonra sergi açmaya...
Bir şeyin etkisinden kendini kurtaramamak. "Bu yaştan sonra kendimi sigaraya kaptıracağım hiç aklıma gelmezdi doğrusu."
1. Düşüp bayılmak.
2. Kızgınlık, öfke yüzünden ne yaptığını bilmeyecek hale gelmek. "Bir iki söz söyledikten sonra kendini kaybetti, oraya...
1. Kötü, bozuk olan durumunu düzeltmek.
2. Bir konu üzerinde dikkatini yoğunlaştırmak.
3. Şişmanlamak. "Bizim oğlan kendini iyice toparladı...
Bir durum karşısında sessiz ve heyecana kapılmadan durmayı başaramamak, kendine hakim olamamak. "Kendimi tutamadım, ben de ağlamaya başladım."
Bir şeye bütün varlığıyla bağlanmak, başka şeylerle ilgisini kesip yalnızca onunla ilgilenmek, bir şeyi tüm gücüyle yapmaya çalışmak. "İşe henüz...
Yakasını bir türlü bırakmamak, istenmediği hâlde, çıkar sağladığı için birinin peşini bırakmamak. "Kene gibi yapışmıştı adamın yakasına, peşini...
Bol para harcamaya başlamak. "Babam kesenin ağzını açtı nihayet."
Ödeyecek paranız yoksa bir şey satın almaya girişmeyin.
Öfkeli, sert kimsenin zararı kendisinedir.
Birisine karışmaya hakkı olmamak, istediği gibi yaşamasına engel olmamak. "O benim keyfimin kahyası olamaz, ben dilediğim gibi yaşarım, karışamaz...
Neşeli olmak, hoş ve eğlenceli zaman geçirmek. "İşi nihayet bitirmiştik, sıra keyif çatmaya gelmişti."
Rahatına düşkün kimse, zevkinden bol bol yararlanan. "Oldukça rahat, keyif ehli bir insandı."
Çok az, az bir fark (kalmak). "Araba o hızla virajı alamadı, uçuruma yuvarlanmasına kıl payı kalmıştı."
Titizlenmek, çok dikkat ederek en ince ayrıntılarına kadar incelemek, önemle üstünde durmak. "Bir malı almadan önce kılı kırk yararcasına evirir...
Sert ve öfkeli kişi yanındakilere zarar vermez.
Bir kimseye, zarar verebilecek en ufak davranıştan bile kaçınmak. "İnan anne, kılına bile dokunmadım kardeşimin!"
Bir durum karşısında en küçük bir tepki bile göstermemek, ilgisiz kalmak, harekete geçmemek. "Onca insan üstüme yürüdü ama o kılını bile...
Bütün işlerin çözümlenmesi ona bağlı olan önemli unsur, üzerinde durulması gereken en önemli nokta, makam veya yer.