Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Başına gelen bir işten, gördüğü olaydan ders alıp hiç unutmamak. "Umarım bu iş senin kulağına küpe olur da aynı hataya bir daha düşmezsin."
Bütün dikkatini vererek dinlemek, söylenenlere dikkat etmek. "Kulağını aç da beni iyi dinle!"
Dikkatli olması için uyarıda bulanmak.
1. Uyarmak için hafif bir ceza vermek.
2. Ceza olarak kulağını büküp çekmek. "Şimdi bana kulağınızı çektireceksiniz!"
"Söylediklerin hiç de inandırıcı değil, sana inanmıyorum" anlamında kullanılır.
Çok kurnaz olmak, oyuna getirmek, kendisine iyi davranmayanları bir hile ile yaptıklarına pişman etmek.
"Araları bozulmak, bozuşmak" anlamında tehdit olarak kullanılır. "Hareketlerini düzeltmezsen külahları değişiriz, ona göre!"
Aldırıp önemsememek, dinlememek. "Kulak asma sen onun söylediklerine."
Duya duya elde edinilen yarı buçuk bilgi.
Çaktırmadan, belli etmemeye çalışarak dinlemek. "Dayanamayıp yanındakilerin konuşmalarına kulak kabarttı."
Çok iyi, bütün dikkatini vererek dinlemek, dikkatini toplayarak duymaya çalışmak. "Ne konuştuklarını merak ediyordum, yanlarına yaklaşarak kulak...
Birini iyi duygularla anmak.
Bir kusur, bir bahane bulmak.
Bir şeyi tamamiyle bitirip yok etmek, harcayıp tüketmek, telef edip bir şey bırakmamak.
Birini aldatmak için tuzak kurmak, gizli bir iş düzenlemek.
1. Yangın çıkarmak için bir yere tutuşmuş yağlı bez parçası koymak.
2. Ara bozacak bir söz ya da davranışta bulunmak.
Eskiden kötü durumları görülmüş olan, kötü işlere girmiş bulunan. "Künyesi bozuk diye, bu adama hiç kimse iş vermeyecek mi?"
Haddinden fazla öfkelenme, kızmak, sağa sola ateş saçmak. "Yeni saatimi kırdığımı öğrenen annem küplere bindi."
Eline geçen fırsatları değerlendirerek çok para biriktirmek. "Küpünü doldurmayı becerebilenlerden olamadım hiç."
1. Aşırı sevgi ve hayranlık anlatmak için kullanılır.
2. Yalvarmak için söylenir. "Kurban olayım yavruma dokunmayın!"