Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Her insan bir gün öleceğini bilmeli, sonu gelmez istekler peşinde koşmamalı, davranışlarını, işlerini bu bilinçle düzene koymalıdır.
Ölüm dışında, çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu vardır.
Düşmanların ölümünden sevinç duymak insanlığa yakışmaz.
Küçük bir zarara uğramayı kabul etmezse çok büyük bir zarara uğrayacağını anlayan kimse, bu küçük zarara katlanır.
Yaptığı iş uğruna ölmekten korkmamak, yürekli davranmak. "Allah yolunda ölümü göze aldı yiğitler."
Yapmakta olduğu tehlikeli işte ölümü kendi üzerine çekecek davranışta bulunmak. "Ölümüne mi susadın, çekil şu arabanın önünden!"
1. Çok ağır bir hastalıktan kurtulmak.
2. Ard arda gelen sıkıntılı, acı veren durumlara düşmek.
"Öyle ters bir iş yaptı ki ona mı ceza vermeliyim kendime mi?" anlamında kullanılır.
1. Meydana gelmesinden hemen sonra.
2. Rast gele, sıradan.
3. Gerekli gereksiz, yerli yersiz, önemli önemsiz durumu gözetilmeden yapılan (iş) ya...
Çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.
Bir işin yapılabildiği, olabildiği kadarıyla yetinmek, müdahale etmeden bekleyip sonucuna ne olursa olsun razı olmak. "Artık oluruna bıraktık işi."
Hiçbir zaman, ya da şimdiye kadar. "Ömrü billah yalan söylememiştir o."
Bir şeye kavuşamadan, bir sonuca ulaşamadan ölmek. "Okulunu bitirip doktor olacaktı ama ömrü vefa etmedi."
"Var ol, sağ ol, ömrün uzun olsun" anlamında kullanılır.
Beğenilen, çok hoşa giden, değişik düşünceleri olan adam.
Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak. "Bu ev için bir ömür çürüttüm ben."
İyi ve rahat yaşamış olmak. "Uzun bir ömür sürdü dedem."
İnsanı yıpratan, yoran, sıkıntıya sokan, uzun ve yorucu iş.
1. Birbirine destek vererek, dayanışarak.
2. Yan yana, çok sıkışık. "Omuz omuza vererek bu zorluğun altından kalkmamız mümkün."
Aldırmamak, önem vermemek, benimsememek. "Sana bunu alacağım dedim ama o, omuz silkti."