Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Bir işin yapılmasında ilk başlayan olup herkesi arkasından sürüklemek. "Haydi ön ayak ol da koşsunlar biraz."
İnsanlara leke sürmeyi, kara çalmayı, iftira atmayı huy edinmiş (kimse).
Çok hünerli, becerikli, ustalığı çok, elinden her iş gelir.
Küçükler büyüklerin izinde gider, her işte onları örnek tutarlar.
Davranışlarına dikkat etmeyen kişinin attığı her yanlış adım, saygınlığının biraz daha azalmasına neden olur.
İnsanlar bencildir, önce kendilerini, sonra yakınlarını düşünürler.
Başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
1. Önderlik ya da kılavuzluk etmek.
2. En önde yürümek.
Amacını gerçekleştirmesi mümkün olmayan kişinin karşısına, hatır ve hayale gelmeyen ve yenilemeyen engeller çıkar.
(onmadık: Talihsiz, bereketsiz)
Zamanında olduğunda büyük yarar sağlayacak bir durum, zamanı geçtikten sonra gerçekleşirse zarar bile verebilir.
(onmadık: Bereketsiz, talihsiz)
Olur olmaz kimse, herkes, karşısına çıkan. "Önüne gelene sordu ama bulamadı."
Onurunu, haysiyetini incitmek. "Dikkatli ol, birinin onuruna dokunacak iş yapma."
Bir işi yapmaya niyeti olmayan, istek duymayan kişi, bunu davranışlarıyla belli eder.
Saygı gösterilmesi gereken kimse incitilmemelidir.
Bir şeyi minnetle karşılamak, seve seve kabul etmek. "Adam sana iş verecekmiş, daha ne istiyorsun, öpüp başına koy."
Anlamamış, sezmemiş gibi davranmak. "O sözler ona söyleniyordu ama hiç oralı olmadı."
Ne zengin ne yoksul, ne iyi ne kötü, ne çirkin ne güzel. "Onlar orta hâlli bir ailedirler."
1. Herkesin yararlandığı (şey).
2. Her isteyenle ilişkide bulunan. "Benim bisikletim orta malı mı ki herkes binmeye çalışıyor."
1. Yersiz yurtsuz kalmak, barınacak yer bulamamak.
2. İki şey arasında kalmak.
3. (Bir şeyi) kimse üzerine almamak. "Belediye evlerini yıkınca...
1. Görünmez, bulunmaz olmak.
2. Yok olmak. "Sis ortadan kalktı."