Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Bir kabahat işleyip de bu kabahatinden dolayı utanan, korkan, çekinen kimsenin durumunu anlatmak için kullanılır.
1. Henüz meme emen kuzu.
2. Çok küçük bebek, yavru, korunması gereken küçük çocuk.
3. Çok nazlı, el bebek gül bebek büyütülmüş kimse. "Daha süt...
Dingin, gürültüsüz, sakin olmak. "Ortalık bir anda süt liman olmuştu."
Kişinin küçükken edindiği huy, ölünceye değin sürer.
Bir olaydan gerekli dersi alan, sonra uyanık davranır.
Mayası bozuk, kötü soydan gelen ve ahlâksızlık eden kimse. "Senin gibi sütü bozuklara selam verilir mi?"
Birinden çok kurnaz olmak, onu aldatabilecek kadar akıllı ve kabiliyetli olmak.
Sakıncalı konulardan uzak durmak, davranışlarıyla birilerini incitmeyecek yol tutmak. "Başına gelen son beladan sonra suya sabuna dokunmamaya...
İyi, olumlu, yolunda giden bir işi art niyetle karıştırmak. "Sen de suyu bulandırmasan olmaz değil mi?"
İş başından uzaklaştırılması zamanı yakın olmak. "Sen de suyu kaynayanlar arasında yer alıyorsun."
"Beğenilmeyecek nesi var, ne kusurunu gördün ki orada kalmıyorsun?" anlamında kullanılır.
"Bu işi yürütmek için harcanan para hangi kaynaktan sağlanıyor." anlamında kullanılır.
1. Suyun çıktığı yer, kaynak.
2. En çok yarar sağlanacak yer.
3. Bir iş için en önemli, iş en son kendisinde bitecek kişi, mevkii. "Yorgun...
Duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
Bir kimseyi öfkelendirmeyecek biçimde hareket edip davranışlarını onun isteğine, eğilimlerine uydurmak. "Aman kızım kocanın suyunca git de sana...
1. Yemek çok kaynayıp hiç suyu kalmamak.
2. Bir şeye özellikle de para harcanıp tükenmek. "Paralar suyunu çekti, ağanın da forsu bitti."
Çok uzaktan ilgisi bulunan şey.