Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Hiçbir itiraz dinlemeden, zorla, kuvvet kullanarak (götürmek). "Polisler adamı yaka paça götürdüler."
Bıkıp usanmak, bir iş, durum, yer ya da kimsenin olumsuz yanlarından tedirginlik duyduğunu belirtmek. "Doğrusu yaka silkinecek bir iş seninki de."
Savıp kurtulmak, başından atmak. "İnan onu yakamdan atmaya çalışıyorum."
Hiç duyulmadık, bilinmedik, ayıp söz, küfür.
İstediği şeyi almak ya da dövmek için tutup bırakmamak, zorlamak. "Çocuk annesinin yakasına sarılmış balon diye ağlıyordu."
Hesap sormak ya da bir şey istemek için tutup bırakmamak. "Beni de götüreceksin diye yakama yapıştı, ben de getirmek zorunda kaldım."
Bezdirecek kadar üstüne düşmek, ısrar etmek, yanından ayrılmamak. "Ne olursa olsun yakasını bırakmayıp paramı alacağım ondan."
Bir şeyin, bir kimsenin etkisinden kendisini kurtaramamak, ona bağlanmış olmak.
Yakalanmak, kaçamayarak ele geçmek. "Mahallenin hırsızı sonunda yakayı ele verdi."
Umulmazken bir işten ya da kimseden kurtulmak, kaçmak. "Bu pis işten yakayı nasıl kurtardık hâlâ anlayabilmiş değilim."
Kurtulmak, kaçmak. "Çok şükür şu adamdan yakayı sıyırdık. "
İlgi ve iyiliklerini görmekte olduğumuz komşu ve dostlarımız, hiçbir ilgisini görmediğimiz akrabalarımızdan bize daha yakındır.
Birine karşı sevgi ve ilgi duymak, yabancılık hissetmemek. "Hayatta yakınlık duyduğum tek insandı."
Yerinde olmamak, uygun düşmemek, yaraşmamak. "Çocuğu herkesin içinde azarlaman hiç de yakışık almadı."
Hile, düzen, dalavere, yolsuz davranış. "Yalan dolanla iş görmeye kalkanların başına işte bunlar gelir."
Gerçeğe uygun olmayarak. "Yalan yere adamı şikâyet ettiler."
Yapamayacağı bir işi yapabilecekmiş gibi görünen kimse, palavracı. "Yalancı pehlivanın biridir o, ona güvenmeyin."
Yalan söylemeyi huy edinen kimsenin sözlerine, gerçeği söylediği zaman bile inanılmaz.
Söylenen söz yalansa durum çok geçmeden anlaşılır.
Doğruluğu bilinmeyen, inanılmayacak sözleri bir başkasından işiterek söylemiş olmak. "Ben şefin yalancısıyım, müdür ihalelerde insiyatifini...