Üst

Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

# A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z
Ugur
Ters tutumunu düzeltmek, uslanmak, istenilen biçimdeki davranışı kabul etmek. "Kaygılanma, eninde sonunda yola gelecektir."
Görüntüleme
34
Ugur
Birinin bir konudaki ters tutumunu düzeltmek.
Görüntüleme
31
Ugur
1. Bir taşıt bir sebeple yolundan ayrılmak, gitmez olmak. 2. Kötü yola sapmak, doğru yoldan ayrılmak, azgınlığa düşmek. "Komşunun çocuğu iyice...
Görüntüleme
39
Ugur
Gitmek istediği yere gidememek, alıkonmak, bir engel dolayısıyla gecikmek. "Çekilin önümüzden, bizi biraz daha oyalarsanız yoldan kalacağız."
Görüntüleme
31
Ugur
Yolu üzerinde bulunan o yerden geçmesi gerekmek, o yer, yolu üzerinde bulunmak. "Sizin köye de yolum düştü, babanı gördüm, sana selâm söyledi."
Görüntüleme
29
Ugur
Bir yoldan kimseyi geçirmeyecek biçimde düzen kurmak. "Askerler tam teçhizatlı yolu tutmuşlar, bekliyorlardı."
Görüntüleme
33
Ugur
İstenilen biçimi almak, gerekli olan şekilde gelişmek.
Görüntüleme
41
Ugur
1. Karşılamaya gitmek. 2. Yolda karşısına çıkmak. "Bütün kasaba halkı yeni gelen kaymakamın yoluna çıkmıştı."
Görüntüleme
35
Ugur
Bir işi olumlu bir duruma sokmak, istenilen şekle getirmek. "İşlerini kısa zamanda yoluna koymayı başardı."
Görüntüleme
37
Ugur
Gelmesini beklemek. "Az yolunu beklemedi oğlunun."
Görüntüleme
36
Ugur
1. Kanunî olmayan yollardan kazanç sağlamak. 2. Çözüme ulaşmak, gereken çareyi bulmak. "Onu razı etmenin yolunu buldum, çabuk benimle gel."
Görüntüleme
33
Ugur
Hangi yoldan gideceğini bilememek, şaşırmak. "Çocuklar yollarını kaybetmişler, tam aksi yönde ilerliyorlardı."
Görüntüleme
37
Ugur
Kötü yola düşmek, doğru yoldan ayrılmak. "Yolunu sapıtmış şu adamı Allah’tan başka kim doğru yola getirebilir?"
Görüntüleme
37
Ugur
Bir işi olumlu sonuca ulaştıracak ya da mümkün kılacak girişimde bulunup hazırlık yapmak veya tedbir almak.
Görüntüleme
35
Ugur
"Kavga, çekişme, anlaşmazlık nedeni olan şey ortadan kalkınca kavga da sona erdi." anlamında kullanılır.
Görüntüleme
39
Ugur
1. Yorgun kişi, yorgunluğunu gidermek için dinlenmek. 2. Yorgun birini dinlendirmek.
Görüntüleme
36
Ugur
1. Dinlenmek. 2. Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Görüntüleme
36
Ugur
1. (Uydu) istenilen yerde ve yönde hareket eder olmak. 2. Bir iş yoluna girmek, rayına oturmak.
Görüntüleme
39
Ugur
Çok duygulu olup olaylardan hemen etkilenip ağlayan, çok acıyan, üzülen kimse."Senin bu kadar yufka yürekli olacağını düşünemezdim.
Görüntüleme
37
Ugur
Sorumluluk gerektiren, ağır bir görevi kabul etmek. "Desene boş yere yük altına girmişiz biz."
Görüntüleme
40

Sözlük İstatistikleri

Sözlükler
7
Terimler
80,549
Görüntüleme
2,675,344

Sözlük İstatistikleri

Sözlükler
7
Terimler
80,549
Görüntüleme
2,675,344
Geri