Üst

Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

# A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z
Ugur
Ters tutumunu düzeltmek, uslanmak, istenilen biçimdeki davranışı kabul etmek. "Kaygılanma, eninde sonunda yola gelecektir."
Görüntüleme
15
Ugur
Birinin bir konudaki ters tutumunu düzeltmek.
Görüntüleme
15
Ugur
1. Bir taşıt bir sebeple yolundan ayrılmak, gitmez olmak. 2. Kötü yola sapmak, doğru yoldan ayrılmak, azgınlığa düşmek. "Komşunun çocuğu iyice...
Görüntüleme
19
Ugur
Gitmek istediği yere gidememek, alıkonmak, bir engel dolayısıyla gecikmek. "Çekilin önümüzden, bizi biraz daha oyalarsanız yoldan kalacağız."
Görüntüleme
15
Ugur
Yolu üzerinde bulunan o yerden geçmesi gerekmek, o yer, yolu üzerinde bulunmak. "Sizin köye de yolum düştü, babanı gördüm, sana selâm söyledi."
Görüntüleme
15
Ugur
Bir yoldan kimseyi geçirmeyecek biçimde düzen kurmak. "Askerler tam teçhizatlı yolu tutmuşlar, bekliyorlardı."
Görüntüleme
19
Ugur
İstenilen biçimi almak, gerekli olan şekilde gelişmek.
Görüntüleme
25
Ugur
1. Karşılamaya gitmek. 2. Yolda karşısına çıkmak. "Bütün kasaba halkı yeni gelen kaymakamın yoluna çıkmıştı."
Görüntüleme
21
Ugur
Bir işi olumlu bir duruma sokmak, istenilen şekle getirmek. "İşlerini kısa zamanda yoluna koymayı başardı."
Görüntüleme
22
Ugur
Gelmesini beklemek. "Az yolunu beklemedi oğlunun."
Görüntüleme
23
Ugur
1. Kanunî olmayan yollardan kazanç sağlamak. 2. Çözüme ulaşmak, gereken çareyi bulmak. "Onu razı etmenin yolunu buldum, çabuk benimle gel."
Görüntüleme
19
Ugur
Hangi yoldan gideceğini bilememek, şaşırmak. "Çocuklar yollarını kaybetmişler, tam aksi yönde ilerliyorlardı."
Görüntüleme
21
Ugur
Kötü yola düşmek, doğru yoldan ayrılmak. "Yolunu sapıtmış şu adamı Allah’tan başka kim doğru yola getirebilir?"
Görüntüleme
19
Ugur
Bir işi olumlu sonuca ulaştıracak ya da mümkün kılacak girişimde bulunup hazırlık yapmak veya tedbir almak.
Görüntüleme
16
Ugur
"Kavga, çekişme, anlaşmazlık nedeni olan şey ortadan kalkınca kavga da sona erdi." anlamında kullanılır.
Görüntüleme
18
Ugur
1. Yorgun kişi, yorgunluğunu gidermek için dinlenmek. 2. Yorgun birini dinlendirmek.
Görüntüleme
19
Ugur
1. Dinlenmek. 2. Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Görüntüleme
17
Ugur
1. (Uydu) istenilen yerde ve yönde hareket eder olmak. 2. Bir iş yoluna girmek, rayına oturmak.
Görüntüleme
19
Ugur
Çok duygulu olup olaylardan hemen etkilenip ağlayan, çok acıyan, üzülen kimse."Senin bu kadar yufka yürekli olacağını düşünemezdim.
Görüntüleme
19
Ugur
Sorumluluk gerektiren, ağır bir görevi kabul etmek. "Desene boş yere yük altına girmişiz biz."
Görüntüleme
19

Sözlük İstatistikleri

Sözlükler
7
Terimler
80,501
Görüntüleme
1,354,100

Sözlük İstatistikleri

Sözlükler
7
Terimler
80,501
Görüntüleme
1,354,100
Geri