Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
1. Atın ön ayaklarını yerden kesip arka ayakları üstünde yerde durması.
2. Coşmak, kükremek, baş kaldırmak. "Azgın at şaha kalkarak binicisini...
Küçük şeyleri elde etmek için yeterli olan araçla, büyük şeyler elde edilemez.
Küçük olmak güçsüz olmak demek değildir, kendilerinden büyük olandan daha güçlü olan küçükler de vardır
Küçük olmak güçsüz olmak demek değildir, kendilerinden büyük olandan daha güçlü olan küçükler de vardır.
1. Birini ilgilenip korumak.
2. Bir şeyin kendisine ait olduğunu söylemek. "Şu kimsesize sahip çıkalım."
Bir türlü inanamamak. "Bütün olup bitenler şaka gibi geliyordu onlara."
1. Şakadan hoşlanmamak.
2. Bir iş ya da durum dikkatsizliğe, önemsenmemeye gelmemek. "Bu iş şaka götürmez beyler, dikkat edin!"
Kendisine yapılan şakalara katlanmak, dayanmak.
"Ciddiye almıyor, ağırlığını duymuyor, gerektiği gibi önemsemiyorduk ama sonunda gerçekten önem vermemiz gerektiği ortaya çıktı" anlamında kullanılır.
Gelir gidere denk değilse durumu düzene koymaya çalışan kişi durumu düzeltmek için fazla bir şey yapamaz
Sakal, kişiye değer kazandırmaz.
Başkasının sözünden çıkmayacak bir duruma düşmek, birinin idaresine girmek.
1. Tehlikeli.
2. (O) hatır gönül tanımaz, gerekeni yapar, ciddi bakar olaya. "Şakası yok bu adamın, hemen buradan gidelim."
1. Oldukça önemli, ciddi bir şeyi açıktan söylemeyip şaka yollu söylemek.
2. Önemli bir meseleyi şaka yaparak geçiştirmek. "İşi şakaya getirip...
Ciddî bir söz ve davranışı şaka yoluyla geçiştirmek.
Üzerine çok düşülen şeyler genellikle kazaya veya zarara uğrar.
Peşini bırakmamak, ayrılmamak, istediğini yaptırmaya çalışmak. "Sakız gibi yapıştı yakama, bırakmıyor ki gideyim!"
Gereksiz görülen şey ileride gerekli olabilir.
Dağınık, düzensiz bir durumda, parçası bir yana ayrılmış.
Bir çözüme bağlanamamak, nasıl olacağı bilinmeden öylece kalmak. "İşler sallantıda kaldı, bu, bizi biraz düşündürüyor."