Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Toplanmak, buluşmak.
1. Derlemek, toplamak.
2. Birleştirmek.
Önemsiz denecek kadar az ilerleme sağlamak.
Amaçsızca, bir yerde oradan oraya (dolaşmak, yürümek vb.)
Bir konuda yapabileceği pek az şey kalmak, gücü, olanakları tükenmeye başlamak.
Altın harcanıp gider, toprak ise sürekli ürün veren, para getiren bir maldır.
Çok yaşlanmış (olmak), ölüme epeyce yakın (olmak).
Çok çocuğu olan baba, her çocuk babasına bakılmasını ötekinden beklediği için sıkıntıda kalır.
Değişik bir görüşe göre, başka bir yönden bakılırsa.
Belirli bir iş tutmak, bir meslek sahibi olmak.
Önemsiz denecek kadar küçük bir sorunu büyütüp, kavga konusu yapmak.
Kötü bir kişi, kötü bir davranış, kötü bir söz büyük bir topluluğun huzurunu bozmaya yeter.
Yalnız olarak, yanında hiç kimse bulunmadan.
Bir yerin bir sınırından öbür sınırına kadar.
"Çektiğim sıkıntı ve üzüntüleri ben ve Allah’tan başka kimse bilmez." anlamında.
Kendine göre bir düşüncesi olmak.
Teker teker, ayrı ayrı.
"Dertler, sorunlar yetmiyormuş gibi şimdi bir de bu çıktı." anlamında.
Küçük, güzel bir belirti ile doyurucu sonuca ulaşılmaz.
Birkaç söz.