Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Kısa boylu, cılız ve güçsüz olmak.
Şimdiye kadar sizi memnun etmiş olan kişi bir kez yanlış iş yaptığında kendisine hemen ağır ceza verilmemelidir.
(sürçmek: Tökezlemek.)
Çok sayıda, pek çok, birçok.
Pek akıllı olmayan, delice İşler yapan (kimse), tahtası eksik.
Bir davranışla, yararlı iki sonuç elde etmek.
Bir kadeh içki içmek.
Adamakıllı, iyice, güzelce.
Dünyada hiçbir şey kaybolmaz, birinin kaybettiğini başkası kazanır, bir zengin fakirleşirken bir fakir de zenginleşebilir.
Garip, alışılmadık, yadırgatıcı (biçimde).
Üzülmek, yadırgamak, ne yapacağını bilememek.
Kendini iyi hissetmemek, rahatsızlığı olduğunu anlamak.
1. Ne yapıp yapıp, hiçbir biçimde.
2. (Yinelemeli biçimde) Bir eylemin yapılması ile yapılmamasının aynı derecede tedirginlik verici olduğunu...
Ufak bir para veya iyilik insana güç işler yaptırır.
Aynı derecede görmek, farksız olduğunu kabul etmek, eşit saymak.
Vaktiyle, eskiden, geçmiş zamanda, bir zamanlar.
Olumlu bir sonuç elde etmek için, tek bir girişimle yetinmemeli, o işe devam edilmelidir.
Şaşılacak yepyeni bir durumla karşılaşmak.
(Bir erkek bir kadın) Evli olmak, hayatını evli olarak sürdürmek.
Belli bir aşamada, belli bir noktada, bir bakıma.
Birçok, pek çok, çok miktarda.