Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
İki yoldan hangisini tutacağını, şöyle mi, böyle mi yapacağını bilememek, şaşırıp bir şey yapamaz olmak.
Bir araya gelip birkaç söz söylemek. "Ne zamandır seninle bir araya gelip de iki çift söz edemedik. "
Doğru ve faziletli yaşayıp dünya ve ahirette mükafat görmek.
Birbirleriyle anlaşamayan, kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllının olması gerekir.
Çok konuşmak doğru değildir.
Çok şık, özenli giyinmiş (kimse). "Bugünkü toplantıya iki dirhem bir çekirdek gelmiş."
Ancak kendi geçimini sağlayabilenler, başkalarına yardım edecek bir durumda değildir.
Ahrette, hesap gününde ondan davacı olmak, hakkını istemek.
Ne kadar önemli olursa olsun, elindeki iş hiç bırakılamayacak derecede olsa bile. "Söyleyin ona, iki eli kanda olsa da durmasın gelsin."
Birbirinin doğruluğuna güvenerek birlikte iş yapmakta olan iki kişiden biri, hile yapmadığına arkadaşını inandırmak için yemin ediyorsa artık...
Birbirini sevenler için zenginlik önemli değildir.
Sürekli, çok ağlayarak. "Kadıncağız iki gözü iki çeşme ağlayıp duruyormuş."
Bir işi iki kişi yürütemez.
Bir iş yaparken ayrıntıları ve sonuçları iyice düşünülmelidir.
Değerini, onurunu çok düşürmek. "Seni arlanmaz utanmaz seni, beni iki paralık ettin, senin yüzünden topluma çıkamaz oldum!"
Ağır hasta olan birisi için "ya şifa, ya ölüm" anlamında kullanılır.
Düşüncelerini, duygularını düzgün bir biçimde anlatamamak, güzel konuşma becerisinden yoksun olmak.
Kavgaya tutuşan iki kişiden biri elbette yenilir ve zarara uğrar.
Geçim sıkıntısı içinde olmak ve borçtan kurtulamamak, gelir ve giderini denkleştirememek. "Bilmiyorum ne zaman iki yakamız bir araya gelecek. "
Birbirine karşı olanlardan hem birini, hem ötekini çıkarı için destelemek. "Sendika başkanı ikili oynuyormuş."