Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Çok yaramazlık yapmak, uslu durmamak. "Ne haylaz çocukmuş, düz duvara tırmanıyor."
Ölmezsem, ömür yeterse."Ecel aman verirse torunumu da görürüm."
Herkesin ölümü için bir sebep vardır.
Çok korkmak, heyecan içinde bulunup terlemek, korku ve bunalım içinde olmak. "Köprüden geçerken ecel terleri döktüler."
Ölüm dışında, çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu vardır.
Ölmek, sonu gelmek, yok oluş vakti gelmek. "Herkesin eceli gelecek ve bu dünyadan göçecek. "
Ölümüne yol açacak kadar tehlikeli işlere girişmek. "Bırak o silahı elinden, eceline mi susadın sen?"
Edepsizin yaptığı işlerin yapılmaması gereken işler olduğunu düşünmekle doğru yolu bulmuş, böylece edebi edepsizden öğrenmiş olursun.
Bir işe yaramayan, konuyu açıklamaya yetmeyen, gerçeği yansıtmayan süslü, parlak ve gereksiz sözler söylemek. "Edebiyat yapmaya amma da meraklı...
Nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.
Sıkıntıyı gidermek, üzüntüyü yok etmeye çalışmak. "Sahile efkâr dağıtmak için inmiş olmalı."
Kusurunu anlayıp özür dileyen kişi bağışlanmalıdır.
Ödünç alınmış araçlarla girişilen işler çok kez yürütülemez.
Temeli olmayan işlere güvenilmez.
Kötü düşünce besleyerek bakmak. "O, hiç kimseye eğri gözle bakmazdı."
Hiçbir şeyi beğenmeyenlerin de kusurları vardır.
Birisine karşı tutumumuz ne olursa olsun doğruyu söylemeliyiz.
Bir girişimden iyi sonuç almak isteyen, o işin temelini sağlam kurmalıdır.
Her davranış doğal sonucuna varır, emek verip ekin eken ürün alır, gezerken bir yerde konaklayan oradan kalkarak başka bir yere gider.
Emek vermeden beklenen bir sonuca erişilmez.