Üst

Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

# A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z
Ugur
Eğreti olarak alınan şey, dikkatle korunur, bir süre sonra olduğu gibi geri verilir.
Görüntüleme
22
Ugur
Çok değer verilip sevilmek, kendisine büyük ölçüde saygı gösterilmek. "Dedem ailemizde el üstünde tutulurdu."
Görüntüleme
27
Ugur
1. Birine yardım etmek. 2. Dokunmaya, almaya çalışmak. "O bizim bir yakınımız, ona elimizi uzatmalıyız hemen."
Görüntüleme
26
Ugur
Bize bir şey verene, armağan edene karşı gönlümüzde sevgi uyanır.
Görüntüleme
29
Ugur
Tahminlerine, sezgilerine dayanıp elle yoklayarak. "El yordamıyla kibrit kutusunu buldum."
Görüntüleme
25
Ugur
Başkasının gücü karşısında boyun eğmek zorunda kalacağını anlayamamış kimse, kendi gücünün herkese boyun eğdireceğini sanır.
Görüntüleme
24
Ugur
Bir kimseden başka bir kimseye herhangi bir haber ulaştıran, bu aracılığından dolayı sorumlu tutulmaz.
Görüntüleme
16
Ugur
Parasını, malını, tüm varlığını harcayıp bitirmiş olmak. "Elde avuçta bir şey kalmayınca ne yapacağını şaşırdı."
Görüntüleme
19
Ugur
1. Bir şeye sahip olmak. 2. Bir kimseyi kendi yanına çekmek. "Onun gibi dürüstleri elde edemezsin, boşuna uğraşma."
Görüntüleme
18
Ugur
1. Bir malın satılmayıp geride kalan kısmı. 2. Harcanandan arta kalmış olmak. "Şu kasadaki üzümler elde kaldı."
Görüntüleme
16
Ugur
Yaşlılık, hastalık sebebiyle iş yapamaz, yürüyemez, kendi işini göremez duruma gelmek. "Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin."
Görüntüleme
22
Ugur
Malı olmaktan çıkmak. "O arsa elden çıktığı için üzüldüm."
Görüntüleme
19
Ugur
Az kullanılmış."Elden düşme bir araba aldı."
Görüntüleme
21
Ugur
Pek çok kişi tarafından kullanılmak, bir çok sahip eline geçmek. "Elden ele dolaşan atı nihayet geri almayı başardı."
Görüntüleme
22
Ugur
Eksiklikleri düzeltmek, onarmak, denetlemek için pek çok şeyi ele alıp yoklamak, gözden geçirmek. "Yaptığın işi bir daha elden geçir."
Görüntüleme
18
Ugur
Bir şeyi yitirmek, ondan yoksun kalmak. "Bütün mal mülk bir hiç uğruna elden gitti."
Görüntüleme
16
Ugur
1. Bir şey üzerinde çalışmaya başlamış olmak. 2. İncelemek, araştırmak veya tenkit etmek. "Konuyu yeni baştan bir daha ele alalım."
Görüntüleme
18
Ugur
1. Şımarık davranmak. 2. Söz dinlememek, kural tanımamak, zapt edilememek. "Sen ne ele avuca sığmaz bir çocukmuşsun meğer."
Görüntüleme
22
Ugur
Sahip olmak, kaçan bir kimseyi yakalamak. "Şu toprak parçasını da ele geçirdik mi işimiz tamam demektir."
Görüntüleme
18
Ugur
Bulunduğu yeri haber vererek suçluyu yakalatmak. "Katili ele vermeyi kafasına koyarak sokağa çıktı."
Görüntüleme
19

Sözlük İstatistikleri

Sözlükler
7
Terimler
80,502
Görüntüleme
1,424,838

Sözlük İstatistikleri

Sözlükler
7
Terimler
80,502
Görüntüleme
1,424,838
Geri