Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Ölen bir kimse dirilemeyeceği gibi elden çıkan bir şey de bir daha ele geçmez.
Gidemediğiniz yerinizin, kullanamadığınız malınızın size bir yararı olmaz.
Uzak bir yere giden kişi dönmeyebilir, dönebilse de ayrılırken bıraktığı yakınlarını bulmayabilir.
"Gitti ve kendisinden bir daha haber alınamadı" anlamında kullanılır.
Hiç sesini çıkarmamak, yakınmamak, karşı çıkmamak. "Bütün hepsi üzerine yürüdü ama o gık demedi."
Usanmak, bıkmak. "Bu işten gına geldi artık. "
1. Bol bol ortaya dökülüp harcanmak.
2. Uzun sürmek.
Pek çok, ödenmesi zor olacak şekilde borçlanmak. "Nasıl gülerim, gırtlağıma kadar borca girdim."
Kıyasıya dövüşmek ya da dövecek hâle gelmek. "Komşumla gırtlak gırtlağa gelecektik az kalsın."
Birçok güçlükleri yenmek için çok uğraşmak, pek çok çaba sarf etmek. "Onu razı edeceğim diye göbeğim çatladı."
Yeni doğan çocuğun göbeği kesilirken konulan ad. "Senin göbek adın nedir?"
Hem gereksiz hem de gerçekleştirilmesi hayale bile sığmayan şeylerle uğraşılmamalıdır.
İftihar etmek, övünç duymak. "Senin başarılarınla göğsüm kabarıyor oğlum."
Üzüntülü bir şekilde soluk almak, içini çekmek. "Eski hatıraları gözünde canlanınca derin derin göğüs geçirdi."
Bir zorluğa dayanmak, karşı koymak. "Bu güne birçok zorluklara göğüs gererek geldik. "
Aşırı ölçüde övmek. "Adamı bu basit iş için göklere çıkartıp şımarttıkça şımarttılar."
Büyüklerden gelen şeyleri küçükler geri çeviremezler.
"Ona niçin ayrıcalık gösteriliyor?", "Onun ne özelliği var ki ona özel imkânlar tanınıyor?" anlamında kullanılır.
Kadınların düğün ve eğlence için katlanamayacakları fedakârlık yoktur.
Yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır.