Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Başından nice işler geçmiş, tecrübeli, görüp geçirmiş, çok yaşamış."Gün görmüş insanlarla konuşmaktan zevk alırım."
Bir günün işleri, durumları, şartları başka bir gününkine uymaz.
Aydınlanmak, açıklığa kavuşmak, anlaşılır olmak. "İşlediği tüm suçlar yakında gün ışığına çıkacaktır."
Öyle zaman olur ki bir aylık kazanç insanı bir yıl geçindirir, öyle zaman da olur ki bir yıllık kazanç bir ay geçindirmeye yetmez.
Dince suç sayılan bir iş yapmak. "Yetimlerin malını yiyerek günah işleyenlerden mutlaka hesap sorulacaktır."
Dini bakımdan suç sayılacak bir iş yapmak ya da söz söylemek. "Sebepsiz yere adam öldürmek, günaha girmek demektir."
Günah işlemesine yol açmak, dinin buyrukları dışına çıkmasına zemin hazırlamak. "Kes sesini de bizi günaha sokma."
"Çok cimri, eli sıkı, hasis" kimselerin durumunu anlatmak için kullanılır.
Her şey gerektiği yerde ve zamanda harcanmalıdır.
Kılık kıyafetimizi zamanın koşullarına uydurmalıyız.
Bir yere güneş ışığı ulaşmak. "Evin bir odası güneş almıyor."
Herkesin bildiği gerçek inkâr edilemez.
Güneşsiz evde hastalık eksik olmaz.
1. İçinde olunan günlerde ölecek olmak.
2. Bulunduğu yerde kalmak için birkaç günü kalmak. "Doktorlara bakılırsa anneannemin günleri sayılıymış."
Sabah gidip akşam dönmek üzere."Size günü birliğine konuk olmak istiyoruz."
1. Zamanın gereğine göre tutum ve yön değiştiren, çıkarını gözeten kimse.
2. Kendisinden o günlerde çok söz edilen.
Bir işin gerçekleşmesi için geçmesi gereken zamanı tamamlamak. "Gününü doldurur doldurmaz senetleri avukata verin."
Eline geçen imkânları değerlendirmek, hiçbir şeyi dert edinmeyip hoşça vakit geçirmek. "Gününü gün eden yöneticilerden kurtulacağımız günler...
Korkutmalara, tehditlere aldırış etmeyip dilediği gibi davranmak. "Öyle her gürültüye pabuç bırakacak bir adam mı sanıyorlar beni?"
Bir kimseyi yüzüne karşı överek, becerilerini söyleyerek duygulandırmak.