Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İkinci Meşrutiyet döneminde iktidardaki İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne karşı kurulmuş olan en önemli muhalefet partisidir. 1911-1913 arasındaki ilk etkinlik dönemi, 23 Ocak 1913'te İttihat ve Terakki'nin Bâb-ı Âli Baskını ile hükûmeti ele geçirmesiyle sona erdi. Mondros Mütarekesi'nden sonra Ocak 1919'da yeniden kurulan parti, ertesi yıl başlarında etkinliğini kaybetti.
Partinin belli başlı liderleri Damat Ferit Paşa, Gümülcineli İsmail Bey, "Filozof" Rıza Tevfik (Bölükbaşı), Refik Halit Karay, Ali Kemal, Lütfi Fikri (Düşünsel), Rıza Nur'dur. Birinci dönemde Kâmil Paşa hükûmeti (29 Ekim 1912 - 23 Ocak 1913), ikinci dönemde ilk Damat Ferit Paşa hükümetleri (4 Mart - 30 Eylül 1919), parti hükûmeti olmamakla birlikte, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın desteğine sahip olmuşlardır.
Yeni parti 21 Kasım 1911'de kuruldu. 24 Kasım'da yapılan kongrede Damat Ferit Paşa parti reisliğine seçildi. Ancak partinin aktif önderi daha çok Miralay Sadık Bey idi. Parti programını Ahmet Reşit (Rey) kaleme aldı.
"Memleket şimdiye kadar ne çekmişse hep cebirden, tazyikten" çekmişti. Bu yüzden örfi idare (sıkıyönetim) kaldırılmalıydı. İdari yapılanmada merkeziyetçi yapıdan uzaklaşılmalıydı.
Dış politikada parti İngiliz dostluğundan yana idi. "Bu mülkün atisi ve hali [yarını ve bugünü] İngiliz dostluğu ile temin" olunabilecekti [güvenceye alınabilecekti]. "Denize düşerseniz yılana sarılın, kurtulursunuz; fakat Almanya'ya sarılmayın, boğulursunuz," deniyordu.
15 Ocak 1912'de Sait Paşa bir manevrayla meclisin feshini sağladı. 20 Şubatta sonuçlanan yeni meclis seçimi, İttihat ve Terakki örgütünün ağır baskısı altında gerçekleşti; siyasi literatürde "sopalı seçim" adıyla anıldı. Seçim sonunda, altı muhalif mebus dışında Meclise sadece İ-T yandaşları girebildi. Etnik ve dini azınlıklar çok az temsilci çıkarabildiler. Seçim sonuçları tüm ülkede büyük tepkiyle karşılandı. Balkan ve Arap vilayetlerinde ayaklanma çalışmaları başladı. Nihayet ordu içinde kurulan Halâskâr Zâbitân [Kurtarıcı Subaylar] adlı bir grup, 16 Temmuz'da verdikleri bir muhtıra ile Sait Paşa hükümetinin istifasını sağladı. 22 Temmuz'da Gazi Ahmet Muhtar Paşa başkanlığında kurulan partilerüstü "Büyük Kabine", başta H-İ olmak üzere, tüm İ-T muhaliflerinin coşkun desteğiyle karşılandı.
22 Temmuz 1912 - 23 Ocak 1913 arasındaki muhalif hükümetler dönemi, muhalefet için tam bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. 8 Ekim'de çıkan Balkan Savaşı, kısa sürede bozguna dönüştü. 29 Ekim'de Ahmet Muhtar Paşa hükûmeti kargaşalık içinde istifa etti; ancak yerine gelen Kâmil Paşa hükûmeti de H-İ ile direkt bir bağlantıdan kaçındı. 8 Kasım'da imparatorluğun ikinci kenti Selanik düştü. Kasım ortasında Edirne kuşatıldı ve Bulgar ordusu Çatalca'ya vardı.
23 Ocak 1913'te Enver Bey öncülüğündeki bir İ-T fedai grubu Bâb-ı Âli'de bakanlar kurulu toplantısını basarak Harbiye Nazırı'nı öldürdü; sadrazam Kâmil Paşa'yı da başına tabanca dayayarak istifaya zorladı. Bâb-ı Âli Baskını olarak anılan bu olaydan sonra muhalefet şiddetli polis baskısıyla etkisiz hale getirildi. H-İ liderlerinin birçoğu 1918'e dek geri gelmemek üzere yurt dışına kaçtı. Kâmil Paşa hükümetinin maliye ve dahiliye nazırları tutuklandı. Muhalefet gazeteleri kapatıldı.
Mart sonunda H-İ içinde Prens Sabahaddin Bey'e yakın bazı kişilerin içinde yer aldığı bir hükûmet darbesi teşebbüsü ortaya çıkarıldı. Bu olay üzerine Sabahaddin Bey ve Dr. Nihat Reşat (Belger) de yurt dışına kaçtılar.
11 Haziran 1913'te Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'nın bir suikast sonucunda hayatını kaybetmesi, muhalefetin tamamen ezilmesine vesile oldu. Yurt dışında bulunan H-İ liderlerinin çoğu gıyaben idama mahkûm edildi. Basın ve siyaset dünyasında İttihat ve Terakki karşıtı olarak tanınan 322 kişi (Burhan Felek'e göre 601 kişi) Sinop'a sürüldüler.
10 Ocak 1919'da yapılan bir toplantıda H-İ Fırkası yeniden kuruldu ve Merkez-i Umumi oluşturuldu. Yeni yönetim kurulunun çoğunlukla saraya yakın yaşlı ve emekli devlet görevlilerinden oluştuğu dikkati çekiyordu. Eski genel başkan Damat Ferit Paşa partiye katılmamıştı. Eski ve aktif H-İ üyelerinden Mustafa Sabri, Ali Kemal, Rıza Tevfik ve Refik Halit (Karay) parti yönetiminde görev aldılar. Basında partinin en önemli sözcüleri Ali Kemal ve Ref'i Cevat (Ulunay) idi.
3 Mart 1919'da kurulan birinci Damat Ferit Paşa hükûmeti kamuoyunda genellikle "Hürriyet ve İtilaf hükümeti" olarak değerlendirildi. Oysa gerçekte partinin, hükümete bir veya iki üye vermek dışında, iktidarda gerçek bir payı yoktu. Refik Halit'e göre, Ferit Paşa "fırkayı kışlık bir hırka gibi kullanmıştı." 23 Haziran'da başbakanın Fransa lehine verdiği bir demeç, İngiliz politikasını savunan parti sözcüleri tarafından basında şiddetle eleştirildi. 25 Haziran'da H-İ merkez-i umumisi, yayınladığı bir bildiri ile, hükümetle fırka arasında hiçbir münasebet kalmadığını ilan etti. Bu tarihten sonra parti birkaç hizbe bölündü. 21 Temmuz'da merkez-i umumi yeni Damat Ferit hükümetini gayrımeşru ilan ederek derhal istifasını talep etti. Aynı günlerde partiden ayrılan bir kanat Muhafazakârlar Fırkası adıyla yeni bir parti kurdu.
Kasım 1919'da yapılan son Osmanlı Meclis-i Mebusan seçimlerine, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile ondan ayrılan grupların hiçbiri katılmadı. Seçim, Sivas ve Ankara'dan yönetilen Müdafaa-yı Hukuk hareketinin kesin galibiyetiyle sonuçlandı.
Fırkanın yayın organı olarak bilinen en dikkate değer gazete, fırkanın veznedarı Bâlâlı Şehsüvarzâde Hacı Osman Bey tarafından ancak on dokuz sayı çıkarılabilen Mes’ûliyet’tir (27 Ağustos-15 Eylül 1919).
Partinin belli başlı liderleri Damat Ferit Paşa, Gümülcineli İsmail Bey, "Filozof" Rıza Tevfik (Bölükbaşı), Refik Halit Karay, Ali Kemal, Lütfi Fikri (Düşünsel), Rıza Nur'dur. Birinci dönemde Kâmil Paşa hükûmeti (29 Ekim 1912 - 23 Ocak 1913), ikinci dönemde ilk Damat Ferit Paşa hükümetleri (4 Mart - 30 Eylül 1919), parti hükûmeti olmamakla birlikte, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın desteğine sahip olmuşlardır.
Birinci Dönem
Birinci Meclis-i Mebusan (1908-1912) içinde İttihat ve Terakki'ye (İ-T) muhalif olan çeşitli grupların birleşerek güçlü bir parti kurması fikri 1911 başlarından itibaren gündeme geldi. Bu gruplar arasında en çok adı duyulan, "Prens" Sabahaddin Bey'in liberal-ademimerkeziyetçi çizgideki Ahrar Fırkası (Özgürlükler Partisi) idi. Mutedil Hürriyetperveran Fırkası (Ilımlı Liberal Parti) daha çok Arnavut ve Arap liberallerin desteğine sahipti. Osmanlı Demokrat Fırkası, İttihat ve Terakki'den ayrılan iki ünlü Jöntürk, Abdullah Cevdet ve İbrahim Temo tarafından kurulmuştu. İsmail Kemal'in Ahali Fırkası (Halk Partisi), İ-T'nin aşırı Türk milliyetçiliği nedeniyle Balkanlarda Arnavut isyanına yol açtığı kanısındaydı.Yeni parti 21 Kasım 1911'de kuruldu. 24 Kasım'da yapılan kongrede Damat Ferit Paşa parti reisliğine seçildi. Ancak partinin aktif önderi daha çok Miralay Sadık Bey idi. Parti programını Ahmet Reşit (Rey) kaleme aldı.
Parti Programı
Partinin amacı "en felsefi manasıyla hürriyete vasıl olmak" olarak tanımlanmıştı. İttihat ve Terakki'nin, Osmanlı toplumunu oluşturan çeşitli kavimleri Türkleştirmek çabası bir "hayal-i ham" olarak tanımlanıyor ve "muhtelif anasır [unsurlar] arasında hakiki bir imtizaç [uyum] ile daimi bir vifak ve tesanüt [birlik ve denge]" hedef gösteriliyordu. Balkan Harbi arefesindeki şartlarda, İ-T'nin güttüğü İslamcılık ve Türkçülük siyaseti, devletin dini ve etnik yapısından ötürü dağılmasına yol açacak tehlikeli bir tavır olarak görülüyordu. Seçilmesi gereken siyaset, "ittihad-ı anasır" [unsurların birliği] olmalıydı."Memleket şimdiye kadar ne çekmişse hep cebirden, tazyikten" çekmişti. Bu yüzden örfi idare (sıkıyönetim) kaldırılmalıydı. İdari yapılanmada merkeziyetçi yapıdan uzaklaşılmalıydı.
Dış politikada parti İngiliz dostluğundan yana idi. "Bu mülkün atisi ve hali [yarını ve bugünü] İngiliz dostluğu ile temin" olunabilecekti [güvenceye alınabilecekti]. "Denize düşerseniz yılana sarılın, kurtulursunuz; fakat Almanya'ya sarılmayın, boğulursunuz," deniyordu.
Siyasi Olaylar
Parti, Meclis-i Mebusanda 70 dolayında mebusun desteğine sahipti. 11 Aralık 1911'de İstanbul'da yapılan ara seçimi de H-İ adayı kazandı. Bunun üzerine Sait Paşa kabinesinin devrilerek, H-İ'nin desteklediği Kâmil Paşa'nın sadrazamlığa getirilmesi umudu doğdu.15 Ocak 1912'de Sait Paşa bir manevrayla meclisin feshini sağladı. 20 Şubatta sonuçlanan yeni meclis seçimi, İttihat ve Terakki örgütünün ağır baskısı altında gerçekleşti; siyasi literatürde "sopalı seçim" adıyla anıldı. Seçim sonunda, altı muhalif mebus dışında Meclise sadece İ-T yandaşları girebildi. Etnik ve dini azınlıklar çok az temsilci çıkarabildiler. Seçim sonuçları tüm ülkede büyük tepkiyle karşılandı. Balkan ve Arap vilayetlerinde ayaklanma çalışmaları başladı. Nihayet ordu içinde kurulan Halâskâr Zâbitân [Kurtarıcı Subaylar] adlı bir grup, 16 Temmuz'da verdikleri bir muhtıra ile Sait Paşa hükümetinin istifasını sağladı. 22 Temmuz'da Gazi Ahmet Muhtar Paşa başkanlığında kurulan partilerüstü "Büyük Kabine", başta H-İ olmak üzere, tüm İ-T muhaliflerinin coşkun desteğiyle karşılandı.
22 Temmuz 1912 - 23 Ocak 1913 arasındaki muhalif hükümetler dönemi, muhalefet için tam bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. 8 Ekim'de çıkan Balkan Savaşı, kısa sürede bozguna dönüştü. 29 Ekim'de Ahmet Muhtar Paşa hükûmeti kargaşalık içinde istifa etti; ancak yerine gelen Kâmil Paşa hükûmeti de H-İ ile direkt bir bağlantıdan kaçındı. 8 Kasım'da imparatorluğun ikinci kenti Selanik düştü. Kasım ortasında Edirne kuşatıldı ve Bulgar ordusu Çatalca'ya vardı.
23 Ocak 1913'te Enver Bey öncülüğündeki bir İ-T fedai grubu Bâb-ı Âli'de bakanlar kurulu toplantısını basarak Harbiye Nazırı'nı öldürdü; sadrazam Kâmil Paşa'yı da başına tabanca dayayarak istifaya zorladı. Bâb-ı Âli Baskını olarak anılan bu olaydan sonra muhalefet şiddetli polis baskısıyla etkisiz hale getirildi. H-İ liderlerinin birçoğu 1918'e dek geri gelmemek üzere yurt dışına kaçtı. Kâmil Paşa hükümetinin maliye ve dahiliye nazırları tutuklandı. Muhalefet gazeteleri kapatıldı.
Mart sonunda H-İ içinde Prens Sabahaddin Bey'e yakın bazı kişilerin içinde yer aldığı bir hükûmet darbesi teşebbüsü ortaya çıkarıldı. Bu olay üzerine Sabahaddin Bey ve Dr. Nihat Reşat (Belger) de yurt dışına kaçtılar.
11 Haziran 1913'te Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'nın bir suikast sonucunda hayatını kaybetmesi, muhalefetin tamamen ezilmesine vesile oldu. Yurt dışında bulunan H-İ liderlerinin çoğu gıyaben idama mahkûm edildi. Basın ve siyaset dünyasında İttihat ve Terakki karşıtı olarak tanınan 322 kişi (Burhan Felek'e göre 601 kişi) Sinop'a sürüldüler.
İkinci Dönem
I. Dünya Savaşı'nın Osmanlı yenilgisi ile sonuçlanması üzerine Talat Paşa başkanlığındaki İttihat ve Terakki hükûmeti düştü. Hemen ardından genel af ilan edildi ve Sinop'ta ve yurt dışında bulunan sürgünler İstanbul'a dönmeye başladı. 17 Kasım 1918'de eski Tokat mebusu Mustafa Sabri Efendi'nin, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın yeniden örgütlenmesine dair yazısı yayımlandı. 2 Aralık'ta Ali Kemal, Sabah'taki başyazısında hükümetin H-İ tarafından kurulmasını savundu. Bunu izleyen günlerde ülkenin çeşitli yerlerinde H-İ şubelerinin açıldığına dair haberler çıktı.10 Ocak 1919'da yapılan bir toplantıda H-İ Fırkası yeniden kuruldu ve Merkez-i Umumi oluşturuldu. Yeni yönetim kurulunun çoğunlukla saraya yakın yaşlı ve emekli devlet görevlilerinden oluştuğu dikkati çekiyordu. Eski genel başkan Damat Ferit Paşa partiye katılmamıştı. Eski ve aktif H-İ üyelerinden Mustafa Sabri, Ali Kemal, Rıza Tevfik ve Refik Halit (Karay) parti yönetiminde görev aldılar. Basında partinin en önemli sözcüleri Ali Kemal ve Ref'i Cevat (Ulunay) idi.
3 Mart 1919'da kurulan birinci Damat Ferit Paşa hükûmeti kamuoyunda genellikle "Hürriyet ve İtilaf hükümeti" olarak değerlendirildi. Oysa gerçekte partinin, hükümete bir veya iki üye vermek dışında, iktidarda gerçek bir payı yoktu. Refik Halit'e göre, Ferit Paşa "fırkayı kışlık bir hırka gibi kullanmıştı." 23 Haziran'da başbakanın Fransa lehine verdiği bir demeç, İngiliz politikasını savunan parti sözcüleri tarafından basında şiddetle eleştirildi. 25 Haziran'da H-İ merkez-i umumisi, yayınladığı bir bildiri ile, hükümetle fırka arasında hiçbir münasebet kalmadığını ilan etti. Bu tarihten sonra parti birkaç hizbe bölündü. 21 Temmuz'da merkez-i umumi yeni Damat Ferit hükümetini gayrımeşru ilan ederek derhal istifasını talep etti. Aynı günlerde partiden ayrılan bir kanat Muhafazakârlar Fırkası adıyla yeni bir parti kurdu.
Kasım 1919'da yapılan son Osmanlı Meclis-i Mebusan seçimlerine, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile ondan ayrılan grupların hiçbiri katılmadı. Seçim, Sivas ve Ankara'dan yönetilen Müdafaa-yı Hukuk hareketinin kesin galibiyetiyle sonuçlandı.
Fırkanın yayın organı olarak bilinen en dikkate değer gazete, fırkanın veznedarı Bâlâlı Şehsüvarzâde Hacı Osman Bey tarafından ancak on dokuz sayı çıkarılabilen Mes’ûliyet’tir (27 Ağustos-15 Eylül 1919).