Ahmed Muhtar (Gazi Ahmet Muhtar Paşa, 1 Kasım 1839, Bursa - 21 Ocak 1919, İstanbul), 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın Kafkasya cephesi komutanı, asker, gökbilimci, yazar, eğitimci ve devlet adamıydı. 1912 yılında kısa bir süreyle Osmanlı Devleti'nin sadrazamlığını da yapmıştır. Darüşşafaka Cemiyeti'nin kurucularındandır.
Ahmet Muhtar Harbiye'den mezun olduktan sonraki ilk görevi Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa'nın yanında Karadağ Savaşlarına katılmak oldu. Savaş sırasında küçük bir süvari birliğiyle Ustruck Geçidi'ni ele geçirmeyi ve iki yerinden yaralanmasına rağmen destek kuvvetler gelene kadar geçidi elinde tutmayı başardı. Bu başarısından dolayı binbaşılığa yükseltildi. Harbiye Mektebi'ne dönerek bir süre eğitim subayı olarak görev yaptı. 1863 yılında, sonradan Darüşşafaka Cemiyeti'ne dönüşecek olan Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslamiye'nin kurucuları arasında yer aldı. 1864 yılında Abdülaziz'in oğlu şehzade Yusuf İzzeddin Efendi'nin öğretmeni oldu. Şehzadeye 1864-1867 yılları arasında İngiltere, Fransa, Almanya ve Avusturya gezilerinde refakat etti.
Ahmet Muhtar 1867 yılında tekrar Karadağ'a döndü ve Karadağlı isyancılara karşı karşı büyük başarılar kazandı. 1869 yılında Yemen'e tayin edildi. Yemen'deki Arap isyanlarına karşı kazandığı başarılardan dolayı 1871 yılında 33 yaşında Müşir (Mareşal) rütbesini kazandı ve Yemen'e vali oldu. Daha sonra Şumnu, Erzurum, Bosna-Hersek ve Karadağ'da görev yaptı. 93 Harbi'nin arifesinde padişah II. Abdülhamit tarafından Kafkas cephesinin başkomutanlığına getirildi.
Ancak Alacadağ Muharebesi'nde komuta ettiği Osmanlı ordusu yenilince, Ahmed Muhtar Paşa ordusuyla Erzurum’a çekildi. Ruslara karşı çok daha az bir asker gücüyle savaşmasına rağmen Aziziye Tabyası'nda Rusları defalarca geri püskürtmeyi başardı. İstanbul'dan asker desteği istemesine rağmen asker yardımı alamayınca Kafkas ordusunu Bayburt'a çekmeye karar verdi.
Bu sırada Tuna Cephesindeki Rus ordularının İstanbul'a yaklaşması üzerine İstanbul'a çağrıldı ve Çatalca'da Ruslara karşı bir savunma hattı kurmakla görevlendirildi. Ruslarla Ayastefanos Antlaşması görüşmeleri başlayınca savunma hattını Bakırköy'e kadar çekti. Savaşın son günlerinde Erkan-ı Harbiye başkanlığına getirildi.
1912’de Halâskâr Zâbitân’ın İttihat ve Terakki Cemiyeti çoğunluklu meclisin aleyhinde Askerî Şura'ya muhtıra vermesinin üzerine Sultan V. Mehmet Reşad , görece tarafsız sayılan Gazi Ahmet Muhtar Paşa’yı 22 Temmuz 1912’de sadrazam ilan etti. Sadrazamlığı sırasında kabine yönetimine gelen muhalif baskılar sebebiyle ve de Balkan Savaşları'nın başlamış olması üzerine, Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın önerisiyle 5 Ağustos 1912'de 4. Meclis-i Mebusan dağıtıldı. Sıkıyönetim ilan edildi. 29 Ekim 1912'de de Gazi Ahmed Muhtar Paşa sadrazamlık görevinden istifa etti. Sadrazamlığı, Sultan V. Mehmet Reşat saltanatında 22 Temmuz 1912 - 29 Ekim 1912 tarihleri arasında üç ay sekiz gün sürmüştü.
93 Harbi'ndeki anılarını savaşın ardından Sergüzeşt-i Hayatım'ın Cild-i Sanisi adlı bir eserde toplamıştır. Ahmed Muhtar Paşa askerlik yeteneğinin yanı sıra gökbilim ve matematiğe ilgi duymaktaydı. Uluslararası saat sistemi ve Miladi takvim sisteminin kullanılmasını Osmanlı Devleti'nde ilk defa ileri sürdü. Bu konuda Islahat-ül Takvim adlı bir kitap yazmıştır. Ayrıca İstanbul'daki Darüşşafaka Lisesi'ni kurucusudur. 1890 yılında açılışını yaptığı İstanbul'un Avrupa tren terminali olan Sirkeci Garı'na ilk önce Ahmet Muhtar Paşa'nın adı verilmişti, sonradan sadece "Sirkeci Garı" olarak anılmaya başladı.
21 Ocak 1919 tarihinde 80 yaşındayken İstanbul’da vefat etti ve Fatih Camii avlusuna gömüldü.
Çocukluğu ve gençliği
1839 yılında Bursa'da doğdu. Babası İpekçi Halil Efendi'ydi. Babası 6 yaşında ölünce dedesi tarafından büyütülen Ahmet Muhtar İlk ve Orta eğitimini Bursa'da tamamladı. Bursa Askeri İdadisini bitirdikten sonra İstanbul'a giderek öğrenimini Harbiye Mektebi'nde sürdürdü. 1860 yılında Harbiye'yi birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı oldu.Ahmet Muhtar Harbiye'den mezun olduktan sonraki ilk görevi Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa'nın yanında Karadağ Savaşlarına katılmak oldu. Savaş sırasında küçük bir süvari birliğiyle Ustruck Geçidi'ni ele geçirmeyi ve iki yerinden yaralanmasına rağmen destek kuvvetler gelene kadar geçidi elinde tutmayı başardı. Bu başarısından dolayı binbaşılığa yükseltildi. Harbiye Mektebi'ne dönerek bir süre eğitim subayı olarak görev yaptı. 1863 yılında, sonradan Darüşşafaka Cemiyeti'ne dönüşecek olan Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslamiye'nin kurucuları arasında yer aldı. 1864 yılında Abdülaziz'in oğlu şehzade Yusuf İzzeddin Efendi'nin öğretmeni oldu. Şehzadeye 1864-1867 yılları arasında İngiltere, Fransa, Almanya ve Avusturya gezilerinde refakat etti.
Ahmet Muhtar 1867 yılında tekrar Karadağ'a döndü ve Karadağlı isyancılara karşı karşı büyük başarılar kazandı. 1869 yılında Yemen'e tayin edildi. Yemen'deki Arap isyanlarına karşı kazandığı başarılardan dolayı 1871 yılında 33 yaşında Müşir (Mareşal) rütbesini kazandı ve Yemen'e vali oldu. Daha sonra Şumnu, Erzurum, Bosna-Hersek ve Karadağ'da görev yaptı. 93 Harbi'nin arifesinde padişah II. Abdülhamit tarafından Kafkas cephesinin başkomutanlığına getirildi.
93 Harbi'ndeki rolü
Ahmet Muhtar Paşa başkomutanlık görevini üstlenmek üzere 16 Mart 1877 tarihinde deniz yoluyla Trabzon'a, oradan da 30 Mart 1877'de Erzurum'a ulaştı. 27 Nisan'da Rus birlikleri Doğubeyazıt'ı işgal etti. 17 Mayıs'ta Ardahan Rusların eline geçti. Ahmed Muhtar Paşa Erzurum'u savunmak için Zivin'de bir savunma hattı oluşturdu. Komuta ettiği ordu Rus Ordusu'na karşı 25 Ağustos'ta Gedikler Muharebesi, 24 Ekim'de ise Yahniler Muharebesi'ni kazandı. Bu savaşlar sonrası Gazi unvanını kazandı.Ancak Alacadağ Muharebesi'nde komuta ettiği Osmanlı ordusu yenilince, Ahmed Muhtar Paşa ordusuyla Erzurum’a çekildi. Ruslara karşı çok daha az bir asker gücüyle savaşmasına rağmen Aziziye Tabyası'nda Rusları defalarca geri püskürtmeyi başardı. İstanbul'dan asker desteği istemesine rağmen asker yardımı alamayınca Kafkas ordusunu Bayburt'a çekmeye karar verdi.
Bu sırada Tuna Cephesindeki Rus ordularının İstanbul'a yaklaşması üzerine İstanbul'a çağrıldı ve Çatalca'da Ruslara karşı bir savunma hattı kurmakla görevlendirildi. Ruslarla Ayastefanos Antlaşması görüşmeleri başlayınca savunma hattını Bakırköy'e kadar çekti. Savaşın son günlerinde Erkan-ı Harbiye başkanlığına getirildi.
Devlet adamlığı
Ahmed Muhtar Paşa 93 Harbi sonrasında Tophane-i Amire yöneticiliği, Manastır Valiliği ve Üçüncü Ordu müfettişliği gibi görevlerde bulundu. 1882-1908 yılları arasında Fevkalade Komiser görevine atanarak 26 yıl Mısır'da yaşadı.1912’de Halâskâr Zâbitân’ın İttihat ve Terakki Cemiyeti çoğunluklu meclisin aleyhinde Askerî Şura'ya muhtıra vermesinin üzerine Sultan V. Mehmet Reşad , görece tarafsız sayılan Gazi Ahmet Muhtar Paşa’yı 22 Temmuz 1912’de sadrazam ilan etti. Sadrazamlığı sırasında kabine yönetimine gelen muhalif baskılar sebebiyle ve de Balkan Savaşları'nın başlamış olması üzerine, Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın önerisiyle 5 Ağustos 1912'de 4. Meclis-i Mebusan dağıtıldı. Sıkıyönetim ilan edildi. 29 Ekim 1912'de de Gazi Ahmed Muhtar Paşa sadrazamlık görevinden istifa etti. Sadrazamlığı, Sultan V. Mehmet Reşat saltanatında 22 Temmuz 1912 - 29 Ekim 1912 tarihleri arasında üç ay sekiz gün sürmüştü.
93 Harbi'ndeki anılarını savaşın ardından Sergüzeşt-i Hayatım'ın Cild-i Sanisi adlı bir eserde toplamıştır. Ahmed Muhtar Paşa askerlik yeteneğinin yanı sıra gökbilim ve matematiğe ilgi duymaktaydı. Uluslararası saat sistemi ve Miladi takvim sisteminin kullanılmasını Osmanlı Devleti'nde ilk defa ileri sürdü. Bu konuda Islahat-ül Takvim adlı bir kitap yazmıştır. Ayrıca İstanbul'daki Darüşşafaka Lisesi'ni kurucusudur. 1890 yılında açılışını yaptığı İstanbul'un Avrupa tren terminali olan Sirkeci Garı'na ilk önce Ahmet Muhtar Paşa'nın adı verilmişti, sonradan sadece "Sirkeci Garı" olarak anılmaya başladı.
21 Ocak 1919 tarihinde 80 yaşındayken İstanbul’da vefat etti ve Fatih Camii avlusuna gömüldü.
Yazdığı kitaplar
- Güzide-i Tarih-i Osmani, Mekteb-i Sanayi-i Şahane Matbaası, 1883.
- Riyaz ül-Muhtar: Mirat-ül Mikat ve el-Edvar, Bulak Matbaası, 1885
- İstimdad, Matbaa-ı Ceride-i Askeriye, 1887.
- Islah-ül Takvim, Matbaat Muhammed Afnadi Mustafa, 1891.
- La Réforme du Calendrier, E. J. Brill, 1893.
- Muhteriat-ı Cediden Çapı Büyük Seri Ateşli Toplar, Mekteb-i Fünun-ı Harbiye Matbaası, 1893.
- Dumansız Barutlar, Matbaa-yı Askeriye, 1894.
- Tedris-i Lisan-i Ermeni, Matbaa-i Tigran Civelekyan, 1897.
- Deniz ve Sahil Muharebelerinin, Karabet Matbaası, 1898.
- Ahvalname-i Müellefat-i Askeriye-i Osmaniye, Tahir Matbaası, 1898.
- Rehber-i Umran, Tahir Bey Matbaası, 1900.
- Rehber-i Muzafferiyat-i Bahriye: yahut Deniz ve Sahil Muharebelerinin Vesait ve Kavaid Esasiyesi, Karabet Matbaası, 1900.
- Hikmet-i Tefekkür, Mensur: Mecal-i Fikret, Manzum, Mahmut Bey matbaası, 1902
- Sen Gotardda Osmanlı Ordusu: 1073-75 Seferinin Vakayi-i Esasiyesi, Esfar-ı Osmaniye hatıraları, Kütüphane-i İslam ve Askeri, 1908.
- Atabe-i Bülend Mertebe-i Hazret-i Hilafet Penahiye bir Arıza, Teşil-i Tıbaat Matbaa ve İdaresi, 1910.
- Sergüzeşt-i Hayatımın Cild-i Evveli, Mekteb-i Harbiye Matbaası, 1912, Yeni Baskısı: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1996.
- Sergüzeşt-i Hayatımın Cild-i Sanisi, Mekteb-i Harbiye Matbaası, 1912, Yeni Baskısı: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1996.
- Sene-i Maliyenin Hicri Sene-i Şemsiye ile İstibdaline Dair, Matbaa-i Ebüzziya, 1912.
- Takvimü's-sinin, 1915, Yeni Baskısı: Genelkurmay Başkanlığı, Ankara, 1993.
- İstimali Tekerrür Eden Takvim-i malı, Matbaa-i Ahmet İhsan ve Şürekası, 1916.
- Serair ül-Kur'an fi tekvin ve ifna ve iadet il-ekvan, Evkaf-ı İslâmiye Matbaası, 1920
- Serair ül-Kuran, Darülhilâfet ül-Aliye Evkaf-i Islamiye Matbaasi, 1920.