İçindekiler
Boğa Güreşinin Karanlık Yüzü.webp
Boğa güreşinin kökenleri antik çağlara kadar uzanır. Minos uygarlığında (M.Ö. 2000'ler) yapılan boğa atlama törenleri, boğa ile insan arasındaki törensel ilişkinin ilk örnekleri arasında sayılır. Roma İmparatorluğu döneminde gladyatör gösterileriyle harmanlanan hayvan dövüşleri, Orta Çağ’da aristokrat av partilerine ve daha sonra İspanyol geleneksel şövalyelik törenlerine evrilmiştir. Modern anlamda boğa güreşi ise 18. yüzyılda İspanya’da bugünkü formunu almıştır ve matador figürü bu dönemde ön plana çıkmıştır. Ancak, yüzyıllar boyunca sürdürülen bu gelenek, zamanla etik ve vicdani boyutlarıyla ciddi şekilde tartışılır hale gelmiştir.
Boğa güreşi, özellikle İspanya, Meksika ve bazı Latin Amerika ülkelerinde köklü bir gelenek olarak varlığını sürdüren; matador ile boğa arasında geçen gösteriye dayalı, törensel bir etkinliktir. Ancak bu geleneksel sporun perde arkasında, genellikle göz ardı edilen, etik ve hayvan refahı açısından derin tartışmalar içeren karanlık yönleri de mevcuttur. “Sanat” ve “kültür” iddialarıyla savunulan bu gösteriler, gerçekte çoğu zaman boğaların acı çektiği, tek taraflı ve sonucu önceden belli olan bir düzene dayanır.
Gösteri mi, Mücadele mi?
Boğa güreşi dışarıdan bakıldığında matador ve boğa arasında eşit bir mücadele gibi görünse de, yapısal olarak boğanın kazanma ihtimali yoktur. Güreş üç aşamalı bir ritüel olarak düzenlenir:- Picador'lar: At sırtında süvariler, boğanın omuz kaslarını uzun mızraklarla zayıflatır.
- Banderillero'lar: Boğanın sırtına süslü mızraklar (banderilla) saplayarak yön tayinini zorlaştırır.
- Matador: Yorulmuş ve kan kaybetmiş boğaya ölümcül kılıç darbesini indirerek gösteriyi sonlandırır.
Bu süreç, önceden belirlenmiş bir dramatik yapıyı takip eder ve seyirci için “kahramanlık” öyküsü izlenimi yaratır. Ancak boğanın arenaya çıktığı andan itibaren yaşadıkları, sistematik bir yıpratma ve kontrol sürecidir.
Gizli Kalan Uygulamalar
Boğa Güreşinin Karanlık Yüzü 2.webp
Gözlere Vazelin Sürülmesi
Boğanın görüş kabiliyetini azaltmak için göz çevresine veya doğrudan göze vazelin sürüldüğü iddia edilir. Bu, boğanın matadoru net görememesine ve tepki süresinin düşmesine yol açar.Testislerin Sıkıştırılması
Boğanın testislerine ip bağlanarak sıkılır ya da halkalar takılır. Sürekli acı içinde kalan hayvan, sinirlendirilir ve saldırgan davranış göstermesi sağlanır. Bu tür uygulamalar, hayvanın “vahşi” görünmesini sağlar.Diğer Yöntemler
- Burun deliklerine sivri cisim sokulması
- Ayaklarına balmumu dökülmesi
- Aç ve susuz bırakılması
Bu uygulamaların hiçbiri resmi boğa güreşi kurallarında yer almaz ve hayvan haklarına aykırı kabul edilir. Ancak kimi zaman göz ardı edilen lokal gösterilerde uygulanabilir.
Seçilmiş Irklar ve Eğitimsiz Vahşilik
Boğa güreşlerinde kullanılan hayvanlar, özel olarak yetiştirilen ve doğal olarak saldırganlık eğilimi olan "toro bravo" ırkıdır. Bu boğalar, gösteriye kadar insanla minimum temasla, yarı vahşi ortamlarda büyütülür. Amaç, sahnede korkusuz ve öfkeli davranmalarıdır. Aynı zamanda bu süreç, hayvanın stres seviyesi ve ani saldırı potansiyelini artırır.Ölüm Kaçınılmazdır
Boğalar genellikle yalnızca bir kez arenaya çıkar ve %99 oranında öldürülür. Ancak çok nadir durumlarda olağanüstü cesaret sergileyen boğalar, seyircinin ve jüri heyetinin kararıyla bağışlanabilir. Bu durumda boğa "indulto" ilan edilir ve çiftliğe geri gönderilir. Yine de bu istisnalar, genel düzeni değiştirmez. Öldürülen boğaların bedenleri arenadan sürüklenerek çıkarılır; eti ise çoğu zaman tüketilir.Etik Tartışmalar ve Yasaklar
Boğa Güreşinin Karanlık Yüzü 3.webp
Uluslararası kamuoyunun artan baskısıyla birlikte, birçok şehirde gösterilere katılım azalmış; finansal destekler ve kamu fonları kesilmiştir. Ancak turistik bölgelerde hâlâ popülerliğini korumaktadır.
Boğa güreşi, yüzeyde geleneksel ve sanatsal bir etkinlik olarak sunulsa da, perde arkasında planlı, eşitsiz ve çoğu zaman acımasız bir yapıya sahiptir. Giderek daha fazla belgelenen gizli işkence yöntemleri, etik sorgulamalar ve modern toplumun duyarlılığı karşısında bu geleneğin sürdürülebilirliği tartışmalıdır.
"Boğanın kazanma şansı yoktur" ifadesi, sadece mecaz değil, aynı zamanda yapısal olarak da gerçek bir tanımdır.
Az Bilinen ve İlginç Gerçekler
Boğa güreşi aslında "güreş" değildir
"Boğa güreşi" (İspanyolca: corrida de toros) bir mücadele veya güreş değil, çoğu zaman ölümle sonuçlanan tek taraflı bir "seremoni"dir. Boğanın kazanma şansı yoktur; her şey önceden planlıdır.Boğalar özel olarak bu iş için yetiştirilir
Boğa güreşlerinde kullanılan hayvanlar, "toro bravo" adı verilen özel bir ırktandır. Bu boğalar saldırganlık eğilimleri yüksek olacak şekilde, kırsal çiftliklerde 4-5 yıl boyunca neredeyse hiç insan teması olmadan yetiştirilir. Amaç, arenaya çıktıklarında doğal olarak vahşi ve cesur davranmalarıdır.Boğalar renk körüdür; kırmızı pelerin sadece gelenektir
Sanılanın aksine boğalar kırmızı renkten etkilenmez çünkü renk körüdürler. Matadorun kullandığı kırmızı pelerin (muleta), sadece kan lekelerini kamufle etmek ve görsel estetik sunmak amacıyla seçilmiştir. Boğayı asıl kışkırtan şey, hareket ve seslerdir.Güreş, aslında bir tiyatro oyunudur
Boğa güreşi üç aşamalı bir gösteridir: picador'lar (atlı süvariler) boğayı zayıflatır, banderillero'lar boğanın sırtına mızraklar saplar, matador ise son darbeyi indirerek öldürür. Tüm süreç önceden belirlenmiş bir yapıya sahiptir ve sonucu büyük ölçüde planlıdır.Matadorların kostümü "ışık elbisesi"dir
Matadorların giydiği işlemeli geleneksel kıyafete traje de luces (ışık elbisesi) denir. Tamamen el yapımıdır ve binlerce Euro'ya mal olabilir. Bu kıyafet, ritüelin dramatik havasını güçlendiren en sembolik ögelerdendir.Arenaya çıkmadan önce dua edilir
Matadorlar, sahneye çıkmadan önce genellikle küçük bir şapelde dua ederler. Bu dini ritüel, ölüm riski taşıyan bir geleneğin ruhani yönünü simgeler.Boğalar neredeyse her zaman ölür
Boğa yalnızca bir kez arenaya çıkar. Çok nadir olarak, olağanüstü cesaret veya “onur” sergileyen boğalar affedilir ve indulto ilan edilerek yaşamaya devam eder. Ancak bu istisnalar çok seyrektir.Ölüm ve Sonrası
Boğa arenada öldürüldükten sonra cesedi genellikle atlı arabalarla çekilerek dışarı çıkarılır. Eti çoğu zaman restoranlara veya organizasyona bağlı geleneksel mutfağa verilir. Bu da güreşin "tüm yönleriyle değerlendirildiği" savunusunu oluşturur.- Önceki Konu