İçindekiler
- Süleyman Han Dönemi (1032-1056)
- Tuğrul Mahmut Han Dönemi (1059 – 1077)
- Hasan Buğra Han Dönemi (1077 – 1102)
- Ahmet Harun Han Dönemi (1102 – 1128)
- İbrahim Han Dönemi (1128 – 1158)
- Doğu Karahanlıların Yıkılışı (1158 – 1210)
-
Kardeş Kavgaları ve İç Karışıklık Dönemi (1056 – 1059)[/KBASLIK
Muhammet Han, yalan ve entrikayla ülke yönetimini ele geçirmişti ancak yönetimde ancak 15 ay gibi kısa bir süre kalabildi. Askeri ve idari vasıfları Süleyman Han kadar üstün olmayan Muhammet Han, liderlik yükünü taşıyamayınca oğlu Hüseyin, zor kullanarak ülkenin idaresini elinden aldı ve hükümdarlığa geçti. Ancak Hüseyin’in sonu da babasınınki gibi hüsranla sonuçlandı. Üvey oğlu olan İbrahim, Hüseyin’in kendi başına ve kimseye sormadan yaptığı bu harekete kızarak suikastla üvey babası Hüseyin’i öldürüp yerine geçti (1057).
Doğu Karahanlılar büyük bir iç savaş yaşıyordu. Hükümdarlık ailesi içinde kanlı mücadeleler baş göstermiş, oğul babayı, kardeş kardeşi öldürür olmuştu. Türk töresi gereği her Ordu tartışmasız olarak kendi liderlerine bağlıydı. Yaşanan iç mücadelelerde de her ordu, kendi liderinin emir komutası altında hareket ediyor ve Karahanlı orduları birbirleri arasında savaşıyorlardı. Batı Karahanlılar, Doğu Karahanlıların iç mücadelelerle yıpranması ve güç kaybetmesi üzerine ülkenin iç işlerine karışmaya başladı. Başsız kalan Doğu Karahanlıların yerine kararlar ve emirler vermeye başlamışlardı. Üstelik Doğu Karahanlılara bağlı olan sınır şehri Ferganayı da işgal ederek sınırlarına dahil etmişlerdi.
3 yıl boyunca devam eden kanlı iç mücadeleler 1059 yılında sona erdi. Önceleri kardeş kavgalarının içerisinde yer almayan küçük kardeş Tuğrul Mahmut, ülkenin zayıflaması, Fergana’nın kaybedilmesi ve Batı Karahanlıların boyunduruğu altına girilmek üzere olunması durumuna karşı koyamayan ağabeyi İbrahim Han’ı öldürerek yerine geçti (1059).
Tuğrul Mahmut Han Dönemi (1059 – 1077)
Doğu Karahanlılar, Büyük Karahanlı devletinin bölünmesiyle son büyük kağan Süleyman Han liderliğinde Balasagun başkentliğinde Karahanlıların Doğu bölgesinde 168 yıl hüküm sürdüler.
Karahanlıların ikiye bölündüğü yıllarda Orta Asya sınırları yeniden şekillenmişti. Bu tarihlerde Asya bozkırlarında 4 ayrı Türk devleti aynı anda hüküm sürüyordu. Hazar denizinin güneyinde Gazneliler, Doğusunda yükselen güç Selçuklular, Kafkaslarda Hazar devletinin ardılları Oğuz Yabguluğu, Aral gölünün doğusundan Gobi çölüne uzanan coğrafyada ise Karahanlılar bulunuyordu. Orta Asya ilk kez tam anlamıyla ve bütün sınırlarıyla Türk hakimiyeti altındaydı. Ancak Türk devletleri bir türlü birleşememiş, birbirleriyle mücadele ederek gerek üstünlük sağlayarak, gerek mağlup olarak Orta Asya coğrafyasını kendi aralarında paylaşıyorlardı.
Bu hengamelerden payını alan Karahanlılar’da bölünmüş, iç mücadeleler ve anlaşmazlıklar sonucunda iki ayrı devlet haline gelmişlerdi. Karahanlıların son varisi Süleyman Han, bu anlaşmazlıklar sonucunda ülkenin Doğu bölgesini denetimi altına alanarak Balasagun’u başkent yaptı ve Doğu Karahanlıların büyük kağanı oldu.
Süleyman Han hem başarılı hem de adil bir hükümdardı. İyi bir Müslümandı ve Doğu Karahanlıların islama yakınlaşması için gayretli çalışmalar yürüttü. Bunun yanında Müslüman olmayan Türkler üzerinde de baskı kurmadı ve onları da himayesi altında tutmaya devam etti. Hatta kendisine bağlı olmayan Müslüman Türklerinde ülkesine göç etmelerine izin vererek tebası haline getirdi. Sülemyan Han, Ülkesini 24 yıl boyunca başarıyla ve adaletle idare etti. Ancak Türk tarihinin hazin handikaplarından biri olan kardeş kavgası Süleyman Hanında sonunu hazırlayacaktı.
Ülkenin Batı kanadını idare eden ortak kağan Muhammed Han, ülke yönetimini ele geçirmek niyetindeydi. Bunu gerçekleştirebilmesi için tek rakibi Süleyman Han değildi. Diğer ortak kağan olan kardeşi Mesut ağabeyi Süleyman Han’a bağlıydı. Bu sebeple hem diğer ortak kağan Mesut Han ile hem de büyük kağan Süleyman Han ile mücadele etmesi imkansızdı. Mesut Han’ı ikna edemeyince entrika ve yalanlarla Süleyman Han’a iftiralarda bulundu. Kendi entrika ve iftiralarının cezasını kendisi keserek kendisine bağlı ordularla Balasaguna girip Süleyman Hanı hapsettirerek kendisini büyük kağan ilan etti (1056). Mesut Han, bu yalana inanarak Büyük Kağan olarak Muhammet Han’ın liderliğini kabul etti ve ortak kağan olarak ülkenin doğusunu idare etmeye devam etti. Yaşı oldukça ilerlemiş olan Süleyman Han, hapse atıldıktan kısa bir süre sonra üzüntüsünden vefat etti.
Kardeş Kavgaları ve İç Karışıklık Dönemi (1056 – 1059)[/KBASLIK
Karahanlıların ikiye bölündüğü yıllarda Orta Asya sınırları yeniden şekillenmişti. Bu tarihlerde Asya bozkırlarında 4 ayrı Türk devleti aynı anda hüküm sürüyordu. Hazar denizinin güneyinde Gazneliler, Doğusunda yükselen güç Selçuklular, Kafkaslarda Hazar devletinin ardılları Oğuz Yabguluğu, Aral gölünün doğusundan Gobi çölüne uzanan coğrafyada ise Karahanlılar bulunuyordu. Orta Asya ilk kez tam anlamıyla ve bütün sınırlarıyla Türk hakimiyeti altındaydı. Ancak Türk devletleri bir türlü birleşememiş, birbirleriyle mücadele ederek gerek üstünlük sağlayarak, gerek mağlup olarak Orta Asya coğrafyasını kendi aralarında paylaşıyorlardı.
Bu hengamelerden payını alan Karahanlılar’da bölünmüş, iç mücadeleler ve anlaşmazlıklar sonucunda iki ayrı devlet haline gelmişlerdi. Karahanlıların son varisi Süleyman Han, bu anlaşmazlıklar sonucunda ülkenin Doğu bölgesini denetimi altına alanarak Balasagun’u başkent yaptı ve Doğu Karahanlıların büyük kağanı oldu.
Süleyman Han Dönemi (1032-1056)
Töre gereği Türklerde devlet yönetimi Büyük Sağ Kağan ve Ortak Sol Kağan idaresinde sağlanıyordu. Süleyman Han bu geleneği bir anlamda bozarak üç liderli bir yapıyla ülkesini yönetmeye başladı. Büyük kardeşi Muhammed’e Batı bölgesinin, diğer kardeşi Mahmut’a doğu bölgesinin yönetimini vererek kendisi başkent Balasagundan tüm ülkenin idaresini sağlamaya başladı. Karahanlılar bölündüğünde Hocent sınır olarak kabul edilmişti ancak anlaşma tam olarak sağlanamamıştı. Fergana ve Özkent şehirlerinin kimin otoritesi altında olduğu tam olarak kesinleşmemişti. Süleyman Han, bu boşluğu doldurarak Fergana ve Özkenti işkal edip sınırlarına dahil etti. Böylelikle sınır bakımından Batı Karahanlılardan daha geniş bir coğrafyaya hükmeder duruma geldi.Süleyman Han hem başarılı hem de adil bir hükümdardı. İyi bir Müslümandı ve Doğu Karahanlıların islama yakınlaşması için gayretli çalışmalar yürüttü. Bunun yanında Müslüman olmayan Türkler üzerinde de baskı kurmadı ve onları da himayesi altında tutmaya devam etti. Hatta kendisine bağlı olmayan Müslüman Türklerinde ülkesine göç etmelerine izin vererek tebası haline getirdi. Sülemyan Han, Ülkesini 24 yıl boyunca başarıyla ve adaletle idare etti. Ancak Türk tarihinin hazin handikaplarından biri olan kardeş kavgası Süleyman Hanında sonunu hazırlayacaktı.
Ülkenin Batı kanadını idare eden ortak kağan Muhammed Han, ülke yönetimini ele geçirmek niyetindeydi. Bunu gerçekleştirebilmesi için tek rakibi Süleyman Han değildi. Diğer ortak kağan olan kardeşi Mesut ağabeyi Süleyman Han’a bağlıydı. Bu sebeple hem diğer ortak kağan Mesut Han ile hem de büyük kağan Süleyman Han ile mücadele etmesi imkansızdı. Mesut Han’ı ikna edemeyince entrika ve yalanlarla Süleyman Han’a iftiralarda bulundu. Kendi entrika ve iftiralarının cezasını kendisi keserek kendisine bağlı ordularla Balasaguna girip Süleyman Hanı hapsettirerek kendisini büyük kağan ilan etti (1056). Mesut Han, bu yalana inanarak Büyük Kağan olarak Muhammet Han’ın liderliğini kabul etti ve ortak kağan olarak ülkenin doğusunu idare etmeye devam etti. Yaşı oldukça ilerlemiş olan Süleyman Han, hapse atıldıktan kısa bir süre sonra üzüntüsünden vefat etti.