İçindekiler
- - Kırmızı Bülten nedir? Kimler için çıkarılır ?
- - Türkiye'de Kırmızı Bülten ne anlama gelir?
- - Uluslararası alanda Kırmızı Bülten'in bir yaptırımı var mıdır?
- - Bir kişi hakkında Kırmızı Bülten çıkarılmış ve gerekli hukuki yollar kullanılarak bu kişinin iade süreci başlatılmışsa bu süreç nasıl işler?
- - Suçluların iadesi ile ilgili Türkiye’de durum nasıldır?
- - Kırmızı Bülten çıkartılması ile ilgili prosedür Türkiye’de nasıldır?
“Kırmızı Bülten”, bir ülkenin adli makamlarınca aranan hükümlü, şüpheli veya sanıkların ilgili ülkeye geri verilmesi amacıyla görüldüğü yerde yakalanması için İnterpol Genel Sekreterliği’nce çıkartılan, aranan şahısların açık kimliği ve isnat edilen suça ilişkin adli bilgiler, ilgililerin bulunduğu yer tespit edildiğinde alınması gereken tedbirler ile mevcutsa fotoğraf ve parmak izi fişlerini içeren bir bültendir.
“Difüzyon Mesajı” ise kırmızı bülten çıkartılması zaman aldığından, bu aşamada herhangi bir gecikmeye yer verilmemesi amacıyla, kaçak şahısların yakalanması için, kırmızı bültene ilişkin kriterler çerçevesinde, ilgili ülke interpolü tarafından diğer ülke interpollerine çekilen dağıtımlı teleks yazılarıdır.
Uygulamada, kırmızı bülten veya difüzyon mesajına istinaden aranan şahsın ülkesinde bulunduğunu tespit eden devlet, gerekli gördüğü takdirde şahsın geçici olarak tutuklanmasını sağladıktan sonra, arayan devleti durumdan haberdar ederek geri verme talepnamesinin iletilmesini istemekte; bunun üzerine, arayan devlet tarafından şahsın bulunduğu devlete geri verme talepnamesi gönderilmektedir.
Uluslararası bülten sistemi ile üye ülkeler arasında uluslararası bağlantı ve faillerinin yakalanması hedeflenmiştir. Bununla birlikte, kayıp şahısların bulunması, buluntu cesetlerin kimlik tespiti gibi alanlarda da bültenler düzenlenmektedir.
Uluslararası bülten sisteminde yer alan bültenler çeşitleri aşağıdaki gibidir.
KIRMIZI BÜLTEN :
Örneğin mavi bülten bir uluslararası suçlunun bulunduğu yeri belirlemek amacıyla çıkartılır. Sarı bülten ise kayıp çocuk ve yetişkin şahısların bulunabilmesi amacıyla çıkarılır. Kırmızı bülten ve bahsi geçen bültenler kısa adı INTERPOL olan Uluslararası Polis Teşkilatı tarafından üye ülke polis teşkilatının talebi üzerine çıkartılmaktadır. Dünya üzerinde INTERPOL’e üye 190 polis teşkilatı vardır ve merkezi Fransa'nın Lyon kentindedir. Emniyet Genel Müdürlüğü 1930 yılından bu yana bu INTERPOL üyesidir. Sanıldığının aksine INTERPOL icrai bir kuruluş değildir. Ulusal polis teşkilatları arasında koordinasyon sağlayan Birleşmiş Milletler tarzı hükümetlerden bağımsız bir kuruluştur.
Bir kişi için kırmızı bülten çıkarma süreci şu şekilde işler:
Hakkında yakalama emri çıkartılan kişi için yetkili ulusal makamlar tarafından Fransa’nın Lyon kentinde bulunan INTERPOL Genel Sekreterliği’ne başvurulur. Genel Sekreterlik, bu başvuruyu inceler ve kırmızı bülten hazırlanıp hazırlanmayacağına karar verir. Şayet inceleme sonucu kırmızı bülten çıkartılmasına onay verilirse, hazırlanan bülten INTERPOL tarafından üye ülkelere gönderilir ve kişinin iade amaçlı tutuklanması istenir.
INTERPOL, kendisine yapılan başvuruları şekil açısından inceler; işin esasına girmez. Yani başvurunun içeriği doğru mu, yanlış mı? Buna bakmaz. Sadece prosedür olarak başvuru gerekli şekil şartlarını sağlıyor mu, sağlamıyor mu? Buna bakar. Kırmızı bültenin gereğini yapıp yapmamak talebin muhatabı ülkenin bileceği iştir. INTERPOL'ün üye polis teşkilatına kırmızı bültenin gereğinin yapılıp yapılmadığı ile ilgili hesap sorma yetkisi yoktur.
Örneğin, kamuoyunun yakından tanıdığı Bedrettin Dalan, Cem Uzan, Turhan Çömez gibi isimler hakkında kırmızı bülten olmasına rağmen bu kişiler Avrupa ülkelerinde ellerini kollarını sallayarak dolaşmaktadırlar. Yine diğer bir örnek de, Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi’dir. 2013 yılı ekim ayında dönemin Irak Hükümeti, ülkedeki terör saldırılarını finanse etmek ve bunlara yardım etmekle suçladığı Haşimi hakkında kırmızı bülten çıkarmış olmasına rağmen Haşimi halen ülkemizde yaşamaya devam etmektedir.
Bu nedenle eğer yakalamak istediğimiz kişinin yaşadığı ülkeyi biliyorsak, kırmızı bülten yerine doğrudan o ülkeyle Dış İşleri Bakanlığı marifetiyle kontak kurup; istediğimiz kişinin iadesini sağlamak daha mantıklı ve pratiktir. Bu konuda ülkeler arasında suçluların iadesi anlaşması veya adli yardımlaşma anlaşmaları vardır. Türkiye’nin ABD dahil bir çok ülkeyle bu taraz anlaşmaları vardır. Bu anlaşmalar çerçevesinde ilgili ülkelerin adalet bakanları arasında yapılan yazışmalar ile kırmızı bülten çıkartmadan şüphelinin nerede olduğu biliniyorsa, bu kişini yakalanıp iadesini istenebilir. Peki böyle bir durum olmasına rağmen neden kırmızı bülten yolu tercih ediliyor? Kırmızı bültenler özellikle nerede olduğu bilinmeyen şüpheliler için kullanılan bir yöntemdir.
Örneğin; Fransa Hükümeti’nden Cem Uzan’ı adli yazışmalar vasıtası ile de iadesini isteyebiliriz. Ancak sanırım adresi belli olan bir şüpheli için kırmızı bülten çıkarmak suretiyle kişi üzerinde baskı oluşturma amaçlanmaktadır.
Almanya Dalan'ı hemen uçağa bindirip gönderemez. Burada öncelikle bir 'iade yargılaması' yapılması gerekir.
Bu kişi yetkili bir mahkeme önüne çıkarılır, hakkındaki suçlamaların ne olduğu tespit edilir. Mahkeme esasa ilişkin inceleme yapar. Bu inceleme sonunda kişinin iade edilmesine yönelik ulusal mevzuat çerçevesinde hukuki bir sorun yoksa iade kararı verilir. İadesi istenen kişinin bu iade kararına karşı hukuki yollara başvurması mümkündür.
İade muhakemesinde her ülkenin kendi kriterleri vardır. Bu kriterler iade konusunda karar vermeye yetkili mahkeme tarafından titizlikle incelenir. Mahkeme, iadeye konu suç kendi ülkesinde de suç olarak kabul ediliyor mu, zamanaşımı dolmuş mu, düşünce suçu mu gibi birçok şeye bakar. Örneğin, Türkiye'de suç olan bir durum, ABD, Fransa Almanya'ya suç olmayabilir. Özellikle Mahkeme iadesi istenen kişiye atfedilen suçun politik, askeri veya düşünce suçu olup olmadığını titizlikle inceler; bu tür suçlarda iade kararı verilmez. Yaptığı incelemeler sonunda mahkeme ya iade kararı verir ya da talebi reddeder.
Batı ülkelerindeki iade kararlarını veren mahkemeler, Türkiye’nin iade istediği uyuşturucu ticareti suçları, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı gibi suçlarda pek sorun çıkartmamasına rağmen, suçun siyasi bir niteliği olması durumunda Türk yargı sistemine güvensizlik nedeniyle iadeye yanaşmamaktadırlar. En somut örnek, Özdemir Sabancı suikastında rolü olduğu düşünülen Fehriye Erdal'ın Belçika tarafından Türkiye'ye iade edilmemesidir. Türkiye'ye Fehriye Erdal'ın iadesinin yapılmamasının temel nedeni, Erdal'ın Türkiye'de adil yargılanacağına inanılmamasıdır. Bir başka örnek ise Pınar Selek olayıdır.
Emniyet Genel Müdürlüğü INTERPOL Daire Başkanlığı resmi prosedürü tamamlar ve kırmızı bülten talebini merkezi Fransa'nın Lyon kentinde bulunan uluslararası polis kuruluşu INTERPOL'e gönderir. Bundan sonrasını INTERPOL yürütür. INTERPOL’ün Türkiye’deki muhatabı Adalet Bakanlığı olmayıp; Emniyet Genel Müdürlüğü’dür.
“Difüzyon Mesajı” ise kırmızı bülten çıkartılması zaman aldığından, bu aşamada herhangi bir gecikmeye yer verilmemesi amacıyla, kaçak şahısların yakalanması için, kırmızı bültene ilişkin kriterler çerçevesinde, ilgili ülke interpolü tarafından diğer ülke interpollerine çekilen dağıtımlı teleks yazılarıdır.
Uygulamada, kırmızı bülten veya difüzyon mesajına istinaden aranan şahsın ülkesinde bulunduğunu tespit eden devlet, gerekli gördüğü takdirde şahsın geçici olarak tutuklanmasını sağladıktan sonra, arayan devleti durumdan haberdar ederek geri verme talepnamesinin iletilmesini istemekte; bunun üzerine, arayan devlet tarafından şahsın bulunduğu devlete geri verme talepnamesi gönderilmektedir.
Uluslararası bülten sistemi ile üye ülkeler arasında uluslararası bağlantı ve faillerinin yakalanması hedeflenmiştir. Bununla birlikte, kayıp şahısların bulunması, buluntu cesetlerin kimlik tespiti gibi alanlarda da bültenler düzenlenmektedir.
Uluslararası bülten sisteminde yer alan bültenler çeşitleri aşağıdaki gibidir.
Kırmızı Bülten |
k_rm_z.webp
| Kırmızı bülten, bir şahıs hakkında adli makamlar tarafından yakalama müzekkeresi düzenlendiğinin İNTERPOL’e üye ülkelere bildirilmesi amacıyla düzenlenen bültendir. Kırmızı bültene istinaden ne işlem yapılacağı her ülkenin mevzuatına göre değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla kırmızı bültene konu bir şahsın dünyanın herhangi bir yerinde görüldüğü anda yakalanacağı ve iade edileceği yönündeki algı hukuki açıdan değerlendirildiğinde doğru değildir. |
Mavi Bülten |
mavi.webp
| Şahısların kimliklerinin tespit edilmesi ve suç faaliyetlerine ilişkin yardımcı bilgilerin toplanması amacıyla düzenlenen bültendir. |
Yeşil Bülten |
yesil.webp
| Sabıkalı ve suç işlemeye eğilimli şahıslar hakkında uyarı ve istihbarat mahiyetli bilgilerin üye ülkelere iletilmesini amaçlayan bültendir. |
Sarı Bülten |
sar.webp
| Özellikle çocuklar başta olmak üzere kayıp şahısların yerlerinin tespiti ile kimlikleri belirsiz olanlara kimliklerini ispat etmekte yardımcı olmak amacıyla düzenlenen bültendir. |
Siyah Bülten |
siyah.webp
| Buluntu cesetlerin kimliklerinin tespiti amacıyla düzenlenen bültendir. |
Turuncu Bülten |
turuncu.webp
| Güvenliği tehdit eden gizli silah, bombalı paket ve diğer tehlikeli maddeler hakkında polis teşkilatlarını, kamu kuruluşlarını ve uluslararası teşkilatın bilgilendirici ve uyarıcı mahiyette düzenlenen bültendir. |
Mor Bülten |
mor.webp
| Spesifik ve özel bir yöntemle işlenen suçların detayları ile açıklandığı bülten türüdür. Bu yolla üye ülkeler bilgilendirilerek benzer tür suçların işlenişinde önleyici tedbirler almak ve aynı tür suçu işleyen suçlular arasında irtibat kurularak yakalanmalarını sağlamak amacıyla hazırlanır. |
İnterpol – BM Özel Bülteni |
image.webp
| 11 Eylül saldırıları sonunda BM bünyesinde kurulan El Kaide/taliban Komitesinin hazırladığı terörizmle bağlantı kişi, grup ve kuruluşlar listesinde yer alanların aranması için İNTERPOL tarafından hazırlanan arama bültenidir. |
KIRMIZI BÜLTEN :
- Kırmızı Bülten nedir? Kimler için çıkarılır ?
Kırmızı bülten INTERPOL tarafından çıkartılan bir uluslararası yakalama emridir. Suç şüphesi altında bulunan, hakkında bir soruşturma veya kovuşturma bulunan kişilerin yakalanıp iadesi için çıkartılır. Kırmızı bültenin, yanında değişik amaçlar için kullanılan mavi, yeşil, sarı ve siyah olarak adlandırılan bültenler de vardır. Bültenin rengi işlemin amacı ile ilgilidir; bunun dışında pratik bir önemi yoktur.Örneğin mavi bülten bir uluslararası suçlunun bulunduğu yeri belirlemek amacıyla çıkartılır. Sarı bülten ise kayıp çocuk ve yetişkin şahısların bulunabilmesi amacıyla çıkarılır. Kırmızı bülten ve bahsi geçen bültenler kısa adı INTERPOL olan Uluslararası Polis Teşkilatı tarafından üye ülke polis teşkilatının talebi üzerine çıkartılmaktadır. Dünya üzerinde INTERPOL’e üye 190 polis teşkilatı vardır ve merkezi Fransa'nın Lyon kentindedir. Emniyet Genel Müdürlüğü 1930 yılından bu yana bu INTERPOL üyesidir. Sanıldığının aksine INTERPOL icrai bir kuruluş değildir. Ulusal polis teşkilatları arasında koordinasyon sağlayan Birleşmiş Milletler tarzı hükümetlerden bağımsız bir kuruluştur.
Bir kişi için kırmızı bülten çıkarma süreci şu şekilde işler:
Hakkında yakalama emri çıkartılan kişi için yetkili ulusal makamlar tarafından Fransa’nın Lyon kentinde bulunan INTERPOL Genel Sekreterliği’ne başvurulur. Genel Sekreterlik, bu başvuruyu inceler ve kırmızı bülten hazırlanıp hazırlanmayacağına karar verir. Şayet inceleme sonucu kırmızı bülten çıkartılmasına onay verilirse, hazırlanan bülten INTERPOL tarafından üye ülkelere gönderilir ve kişinin iade amaçlı tutuklanması istenir.
INTERPOL, kendisine yapılan başvuruları şekil açısından inceler; işin esasına girmez. Yani başvurunun içeriği doğru mu, yanlış mı? Buna bakmaz. Sadece prosedür olarak başvuru gerekli şekil şartlarını sağlıyor mu, sağlamıyor mu? Buna bakar. Kırmızı bültenin gereğini yapıp yapmamak talebin muhatabı ülkenin bileceği iştir. INTERPOL'ün üye polis teşkilatına kırmızı bültenin gereğinin yapılıp yapılmadığı ile ilgili hesap sorma yetkisi yoktur.
- Türkiye'de Kırmızı Bülten ne anlama gelir?
Kamuoyunda kırmızı bülten algısı işin pratiğinden oldukça faklıdır. Kamuoyu kırmızı bülten çıkartılınca kırmızı bültene konu kişinin çok önemli bir suçlu olduğunu düşünür. Halbuki herkes için ve her tür suç için kırmızı bülten çıkartılabilir. Bir de kırmızı bültenin mutlaka sonuç doğuracağı ve aranan kişinin yakalanıp getirileceği gibi bir algı vardır. Bu doğru değildir. Kırmızı bültenle aranıp iadesi sağlanamayan bir sürü insan vardır.Örneğin, kamuoyunun yakından tanıdığı Bedrettin Dalan, Cem Uzan, Turhan Çömez gibi isimler hakkında kırmızı bülten olmasına rağmen bu kişiler Avrupa ülkelerinde ellerini kollarını sallayarak dolaşmaktadırlar. Yine diğer bir örnek de, Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi’dir. 2013 yılı ekim ayında dönemin Irak Hükümeti, ülkedeki terör saldırılarını finanse etmek ve bunlara yardım etmekle suçladığı Haşimi hakkında kırmızı bülten çıkarmış olmasına rağmen Haşimi halen ülkemizde yaşamaya devam etmektedir.
- Uluslararası alanda Kırmızı Bülten'in bir yaptırımı var mıdır?
Kırmızı Bülten'in hukuki bir yaptırım gücü yoktur. Kırmızı bültenin sonuç doğurması biraz da uluslararası ilişkilere bağlıdır. Daha açık bir ifadeyle muhatap ülkenin kırmızı bültenin samimiyetine inanması veya muhatap ülkenin kişinin iadesi için ikna edilmesi gerekir. Yoksa ben kırmızı bülteni gönderdim, istediğim kişi yakalanıp bana iade edilecek diye bir şey yok. Böyle bir yerleşmiş teamül yok. Teamül, ülkeler arası ikili ilişkiler yoluyla kırmızı bültene işlerlik kazandırma yönündedir.Bu nedenle eğer yakalamak istediğimiz kişinin yaşadığı ülkeyi biliyorsak, kırmızı bülten yerine doğrudan o ülkeyle Dış İşleri Bakanlığı marifetiyle kontak kurup; istediğimiz kişinin iadesini sağlamak daha mantıklı ve pratiktir. Bu konuda ülkeler arasında suçluların iadesi anlaşması veya adli yardımlaşma anlaşmaları vardır. Türkiye’nin ABD dahil bir çok ülkeyle bu taraz anlaşmaları vardır. Bu anlaşmalar çerçevesinde ilgili ülkelerin adalet bakanları arasında yapılan yazışmalar ile kırmızı bülten çıkartmadan şüphelinin nerede olduğu biliniyorsa, bu kişini yakalanıp iadesini istenebilir. Peki böyle bir durum olmasına rağmen neden kırmızı bülten yolu tercih ediliyor? Kırmızı bültenler özellikle nerede olduğu bilinmeyen şüpheliler için kullanılan bir yöntemdir.
Örneğin; Fransa Hükümeti’nden Cem Uzan’ı adli yazışmalar vasıtası ile de iadesini isteyebiliriz. Ancak sanırım adresi belli olan bir şüpheli için kırmızı bülten çıkarmak suretiyle kişi üzerinde baskı oluşturma amaçlanmaktadır.
- Bir kişi hakkında Kırmızı Bülten çıkarılmış ve gerekli hukuki yollar kullanılarak bu kişinin iade süreci başlatılmışsa bu süreç nasıl işler?
Şayet kendisinden kırmızı bültenle bir kişinin yakalanması istenen ülke, bu talebi karşılamaya karar verirse yakaladığı kişiyi hemen uçağa bindirip isteyen ülkeye gönderemez. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Mesela, Almanya'ya Bedrettin Dalan'ın yakalanması için kırmızı bülten gönderdik.Almanya Dalan'ı hemen uçağa bindirip gönderemez. Burada öncelikle bir 'iade yargılaması' yapılması gerekir.
Bu kişi yetkili bir mahkeme önüne çıkarılır, hakkındaki suçlamaların ne olduğu tespit edilir. Mahkeme esasa ilişkin inceleme yapar. Bu inceleme sonunda kişinin iade edilmesine yönelik ulusal mevzuat çerçevesinde hukuki bir sorun yoksa iade kararı verilir. İadesi istenen kişinin bu iade kararına karşı hukuki yollara başvurması mümkündür.
İade muhakemesinde her ülkenin kendi kriterleri vardır. Bu kriterler iade konusunda karar vermeye yetkili mahkeme tarafından titizlikle incelenir. Mahkeme, iadeye konu suç kendi ülkesinde de suç olarak kabul ediliyor mu, zamanaşımı dolmuş mu, düşünce suçu mu gibi birçok şeye bakar. Örneğin, Türkiye'de suç olan bir durum, ABD, Fransa Almanya'ya suç olmayabilir. Özellikle Mahkeme iadesi istenen kişiye atfedilen suçun politik, askeri veya düşünce suçu olup olmadığını titizlikle inceler; bu tür suçlarda iade kararı verilmez. Yaptığı incelemeler sonunda mahkeme ya iade kararı verir ya da talebi reddeder.
Batı ülkelerindeki iade kararlarını veren mahkemeler, Türkiye’nin iade istediği uyuşturucu ticareti suçları, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı gibi suçlarda pek sorun çıkartmamasına rağmen, suçun siyasi bir niteliği olması durumunda Türk yargı sistemine güvensizlik nedeniyle iadeye yanaşmamaktadırlar. En somut örnek, Özdemir Sabancı suikastında rolü olduğu düşünülen Fehriye Erdal'ın Belçika tarafından Türkiye'ye iade edilmemesidir. Türkiye'ye Fehriye Erdal'ın iadesinin yapılmamasının temel nedeni, Erdal'ın Türkiye'de adil yargılanacağına inanılmamasıdır. Bir başka örnek ise Pınar Selek olayıdır.
- Suçluların iadesi ile ilgili Türkiye’de durum nasıldır?
Suçluların iadesi ile ilgili evrensel kuralların hemen hepsi Türk Ceza Kanunu’nda vardır. Türkiye’den iadesi istenen kişiler için TCK'nın 18'inci maddesine göre iade muhakemesi yapılır. Bu maddedeki şartlar ve prosedür çerçevesinde iade süreci işler. Türkiye'den iadesi istenen kişinin bulunduğu yer, Ağır Ceza Mahkemesinde iade yargılaması yapılması gerekir. Mahkeme talebi inceler, talep TCK madde 18’deki usul ve şartlara uygunsa iade kararı verilir; yoksa talep reddedilir. İade kararı verilirse TCK madde 18’e göre bu kararın yerine getirilip getirilmemesi Türk Hükümeti’nin takdirine bırakılmıştır.- Kırmızı Bülten çıkartılması ile ilgili prosedür Türkiye’de nasıldır?
Kırmızı bülten için ilk adım herhangi bir Cumhuriyet savcılığının veya mahkemenin bir yakalama kararı vermesidir. Daha sonra bu karar Adalet Bakanlığı'na iletilir. Adalet Bakanlığı’nda kararı değerlendiren birim Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’dür. Şayet Adalet Bakanlığı kırmızı bülten çıkarılmasını uygun görürse, durumu Emniyet Genel Müdürlüğü INTERPOL Daire Başkanlığı'na bildirir.Emniyet Genel Müdürlüğü INTERPOL Daire Başkanlığı resmi prosedürü tamamlar ve kırmızı bülten talebini merkezi Fransa'nın Lyon kentinde bulunan uluslararası polis kuruluşu INTERPOL'e gönderir. Bundan sonrasını INTERPOL yürütür. INTERPOL’ün Türkiye’deki muhatabı Adalet Bakanlığı olmayıp; Emniyet Genel Müdürlüğü’dür.