İçindekiler
Osmanlı Devleti’nde, asker açığını kapatmak için birçok sistem uygulanmıştır. Pençik sistemi, bu uygulamalardan birisidir. Pençik, sözlük anlamı olarak, beşte bir anlamına gelmektedir. Peki sistem olarak pençik ne demek? Neden uygulanmıştır?
1. Murat döneminde, Osmanlı Devleti’nin askeri açıdan güçsüz olması üzerine, Molla Rüstem tarafından padişaha sunulan pençik sistemi teklifi, padişah tarafından uygun görülmüş ve uygulamaya koyulmuştur. Bu sisteme göre, savaşlarda esir düşenlerin 5’te 1’i devlet yararına kullanılmak üzere yeniçeri ocağına alınarak askeri eğitime tabi tutulmaktaydı.
Bu sisteme göre savaşta el konulan esirler, ilk olarak eğitilmek üzere Gelibolu’daki acemi ocağına gönderilirdi. Acemi ocağında, gemilerde belirli bir süre bir akçe karşılığında hizmet görüyorlar ve hizmet süresi bittikten sonra yeniçeri ocağına alınıyorlardı. Bu uygulamanın kapsamında el konulacak esirler rastgele seçilmiyordu. Asker olarak yetiştirmek amacıyla alındığı için, belirli kriterlere uygun olması gerekiyordu. Bunun için de, pençikçi adı verilen bir memur görevlendirilmişti. Pençikçi, savaş esirleri arasından, vücut bütünlüğü olarak sağlam ve güçlü görünenler ile, 15-20 yaş aralığında olanları tespit ederdi.
Devlet, pençikçi tarafından tespit edilen bu kişileri, asker olarak yetiştirerek yeniçeri ocağına katmak amacıyla, belirli bir ücret (üç yüz akçe) karşılığında satın alırdı.
Pençik kanunu ile orduya alınanlar, acemi ocağının temelini oluşturmaktadır. Pençik oğlan olarak adlandırılan esirler, zaman zaman Avrupa’ya kaçmaya teşebbüs ediyorlardı. Bunun önlenmesi için bu oğlanlar, az bir ücret karşılığında Anadolu’daki çiftçilerin yanına gönderiliyordu. Burada, tarım işlerine katkıda bulunmalarının yanında, Türk örf ve adetlerini de kısa bir sürede öğreniyorlardı.
İslam hukukunda, her dönem, savaşlarda elde edilen ganimetlerin beşte biri devletin, diğer kısmı da savaşa katılan askerlerindir. Pençik de, kelime anlamı olarak beşte bir anlamına gelmektedir. Savaşlarda ele geçirilen esirlerin beşte birlik kesimi asker olarak orduya alındığından, sistem bu isim ile adlandırılmıştır. Anadolu’daki Türk ailelerin yanında hem tarıma katkıda bulunan hem de Müslüman ve Türk yaşam biçimini öğrenen esirler ile, yeniçeri ocağı kurulmuştur. Yani, pençik sistemi nedir? Tarihi açıdan önemini merak edenler için, Osmanlı Devleti’nin, sürekli genişleyen sınırlarına ve kuşatmalarının artmasına rağmen askeri açıdan yetersiz olmasının sonuncunda ortaya atılmış ve padişah tarafından kabul görerek uygulamaya koyulmuş bir sistemdir denilebilir. Bu uygulama, sonu başarısız olan bir sistem olsa da, askeri açıdan Osmanlı Devleti’nin temellerini oluşturmuştur.
Aslında, devşirme sisteminin temelini pençik sistemi oluşturmuştur. Osmanlı Devleti, Ankara savaşı sonrası girdiği fetret devri sırasında ve daha sonrasında, esir elde etmek için yeterli sayıda askeri sefer düzenleyememiştir. Devlet’in askeri açıdan tekrar güçsüzleşmesi, devşirme sisteminin uygulanmasını sağlamıştır. Devşirme sistemi, pençik sistemine göre daha etkilidir ve Osmanlı Devleti’ne her açıdan katkısı olmuştur. İlk başlarda, görevlendirilen yöneticiler tarafından seçilen devşirmeler için, sonrasında bir teşkilat kurulmuş ve devşirme sistemi daha resmi şekilde yürütülmüştür.
Pençik sistemi ile devşirme sistemi birçok açıdan benzerlik taşımaktaydı. Devşirme sistemi de, aynı pençik sistemi gibi, bazı şartlar dahilinde yapılıyordu. Orduya alınacak devşirmeler, Osmanlı topraklarında ikamet eden hristiyanlar arasından, genç, güçlü ve dikkat çekmemesi açısından esmer olanların tercih edilmesi yönünde seçiliyordu.
Bir diğer pençik sistemi ile devşirme sistemi arasındaki farkda, pençik sistemi sadece iki padişah tarafından uygulanabilmişken, devşirme sistemi birçok padişah tarafından uygulanmıştır. Üstelik devşirme sisteminin devlete katkısı sadece askeri alanda değil, devlet yönetimi ve sanat alanında da olmuştur.
Devletin geleceğinde önemli rol oynayan birçok padişah, devlet ve sanat adamı, devşirme yoluyla ülke yönetimine alınmıştır. Örneğin; Osmanlı mimarisinde unutulmaz eserlere imza atan mimar Sinan ile, devlete büyük katkılar sağlayan Sokullu Mehmed Paşa’dan Damat Çelebi Lütfi Paşa’ya, Koca Mustafa Paşa’dan Veli Mahmut Paşa’ya kadar birçok devlet adamının kökeni de devşirmedir. Pençik sistemine göre daha başarılı bir sistem olsa da, devşirme sistemi de belirli bir süre uygulandıktan sonra bozulmaya başlamış ve kaldırılmıştır.
Osmanlı Devleti, pençik sistemiyle temelini attığı askeri gücünü, devşirme sistemiyle devam ettirmiş, arttırdığı fetih ve kuşatmalarıyla devlete her alanda farklı yetenekler kazandırmıştır. Pençik sistemiyle, Yeniçeri Ocağı’na alınan esirler, sağlam, sağlıklı ve güçlü kişilerden seçildiği için, en önemlisi de genç yaştaki kişiler olduğu için, savaşçı kimliği ön planda olan askerler açısından ordu güçleniyordu. Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren sürekli genişleyen topraklarını korumak ve gücünü pekiştirmek için, pençik ve devşirme gibi gibi kanunlar uygulamıştır. Belirli bir süreliğine de olsa uygulanan bu kanunlar, Osmanlı Devleti’nin hem askeri gücü hem devlet yönetimi hem de sanat açısından gelişmesini sağlamıştır.
Tarihin her döneminde, devlet olgusu ortaya çıktığından beri, güçlü güçsüz tüm devletler arasında belirli dönemlerde savaşlar yapılmıştır. Savaşta kazanan taraf, karşı tarafı her açıdan mağlup etmek için elinden geleni yapmıştır. Savaş galibinin esirlerden yararlanmak istemesi, kazanılan zaferi katlamak için yapılan hareketlerden birisidir. İlkel toplumlarda bu daha çok, köleleştirme şeklinde yapılmıştır. Ama Osmanlı Devleti’nde, köleleştirme şeklinde değil, pençik veya devşirme sisteminde olduğu gibi, savaş esirlerinin beşte bir oranında veya Osmanlı topraklarındaki hristiyan halktan gönül rızası ile, genç ve güçlü kişileri, yetenekleri doğrultusunda eğiterek orduya katma şeklinde yapılmıştır.
Bu sistemle orduya alınacak esirler arasından seçim yapılırken bazı kriterlerin göz önünde bulundurulması, ordunun güçlü ve dinamik askerlere sahip olmasına yönelik olarak yapılmaktaydı. Üstelik, bu sistem uygulanırken, pençik oğlan olarak adlandırılan esirlerin öncelikle Anadoludaki köklü Türk ailelerin yanına gönderilmesi, Türk- İslam örf ve geleneklerini öğrenmesi, hem kaçmalarını önlemek hem de Devlete bağlılıklarını arttırmak adına uygulanan bir yöntemdi.
Anadolu’da Türk yaşam tarzını öğrenen bu oğlanlar, ilk başlarda az bir ücret karşılığında ziraat alanında çalıştırılıyordu. Yani bu sistemin Osmanlı Devleti’ne katkısı sadece askeri alanda değildir. Tarım alanında da katkıları olmuştur. Osmanlı devleti, uyguladığı tüm politikaları sağlama almış ve centilmenlik çerçevesinde hayata geçirmiştir. Savaş esirlerini, belirli bir ücret karşılığında hizmete tabi tutmak, öncelikle kendi örf ve adetlerini öğretmek, hoşgörüye dayalı bir devlet politikasının yürütüldüğünün göstergesidir.
1.Murat döneminden 1. Beyazıt dönemine kadar uygulanan pençik sistemi, Osmanlı Devleti’nin, askeri açıdan güçlenmek adına uyguladığı ilk yöntemdir.
Pençik kanunu ile, genişleyen sınırlarında hakimiyeti kolaylaştıran ve askeri girişimlerini daha güçlü bir şekilde gerçekleştiren Osmanlı Devleti, kuruluşundan kısa bir süre sonra, hüküm sürdüğü dönemin önemli güçlerinden birisi haline gelmiştir. Gerek pençik sistemi, gerekse devşirme sistemi, belirli sürelerde uygulanan sistemler olsa da, Osmanlı’nın önemli bir güç haline gelmesinde büyük katkıları olmuştur.
1. Murat döneminde, Osmanlı Devleti’nin askeri açıdan güçsüz olması üzerine, Molla Rüstem tarafından padişaha sunulan pençik sistemi teklifi, padişah tarafından uygun görülmüş ve uygulamaya koyulmuştur. Bu sisteme göre, savaşlarda esir düşenlerin 5’te 1’i devlet yararına kullanılmak üzere yeniçeri ocağına alınarak askeri eğitime tabi tutulmaktaydı.
Bu sisteme göre savaşta el konulan esirler, ilk olarak eğitilmek üzere Gelibolu’daki acemi ocağına gönderilirdi. Acemi ocağında, gemilerde belirli bir süre bir akçe karşılığında hizmet görüyorlar ve hizmet süresi bittikten sonra yeniçeri ocağına alınıyorlardı. Bu uygulamanın kapsamında el konulacak esirler rastgele seçilmiyordu. Asker olarak yetiştirmek amacıyla alındığı için, belirli kriterlere uygun olması gerekiyordu. Bunun için de, pençikçi adı verilen bir memur görevlendirilmişti. Pençikçi, savaş esirleri arasından, vücut bütünlüğü olarak sağlam ve güçlü görünenler ile, 15-20 yaş aralığında olanları tespit ederdi.
Devlet, pençikçi tarafından tespit edilen bu kişileri, asker olarak yetiştirerek yeniçeri ocağına katmak amacıyla, belirli bir ücret (üç yüz akçe) karşılığında satın alırdı.
Pençik kanunu ile orduya alınanlar, acemi ocağının temelini oluşturmaktadır. Pençik oğlan olarak adlandırılan esirler, zaman zaman Avrupa’ya kaçmaya teşebbüs ediyorlardı. Bunun önlenmesi için bu oğlanlar, az bir ücret karşılığında Anadolu’daki çiftçilerin yanına gönderiliyordu. Burada, tarım işlerine katkıda bulunmalarının yanında, Türk örf ve adetlerini de kısa bir sürede öğreniyorlardı.
Pençik Sistemi Nedir?
Osmanlı döneminde yeniçeri ocağı’na askeri açıdan büyük katkıları olan bu sistem, belirli bir süre başarılı şekilde uygulanmıştır. Anadolu’daki çiftçilerin yanında, Türk-İslam örf ve adetlerini öğrenerek yeni hayatına alışan pençik oğlanlar önce bir akçe karşılığında Gelibolu acemi ocağına, sonrasında ise iki akçe karşılığında yeniçeri ocağı’na gönderiliyorlardı. 1363 yılında uygulanmaya başlanan ve 1402 Ankara savaşına kadar başarıyla uygulanan, askeri açıdan da devlete önemli katkıları olan bu sistem, Ankara savaşı sonrası ülkede iç karışıklıkların çıkmaya başlaması sonucunda bırakılmıştır. İç karışıklıklar, sürekli sefer ihtiyacı gerektiren pençik sisteminin uygulanmasını zorlaştırdığından, sistemden vazgeçilmiştir.Pençik Kanunu?
Bu sistem, Osmanlı Devleti’nin ilk kurulduğu dönemde uygulanan bir sistem değildi. Farsça beş ve bir kelimelerinin birleşimiyle oluşan pençik, anlamından da anlaşılacağı üzere, savaşta kazanılan ganimetlerin 5’te 1’inin devlet hazinesine koyulup, kalanının da savaşa katılan askerlere dağıtılmasıdır. Önceleri, tamamı gazilere dağıtılan savaş gelirleri, sonraları esir askerlere de dağıtılmaya başlandı. Bu tamamen, esirleri, devlete bağlamak ve kaçmalarını önlemek amacıyla ödüllendirmek için uygulanmıştır.Pençik Sistemi Neden Uygulandı?
Osmanlı Devleti ilk kurulduğu dönemde askeri açıdan oldukça zayıftı. Asker ihtiyacı Tamamen Türkmen boylarından karşılanıyordu ancak o da yetersiz kalıyordu. Buna rağmen Osmanlı Beyliği’nin sınırları giderek genişliyor ve kuşatmalar artıyordu. Bu durum da, askeri birliklere ve düzenli orduya olan ihtiyacı arttırıyordu. Yeniçeri ocağının kurulmasına öncü olan Karamanlı Molla Rüstem, askeri açığın kapatılması ve ordunun güçlendirilmesi için, dönemin padişahı 1. Murat’a, pençik sisteminin uygulanmasını teklif etti. Padişahın uygun görmesi sonucunda pençik kanunu uygulanmaya başlandı.İslam hukukunda, her dönem, savaşlarda elde edilen ganimetlerin beşte biri devletin, diğer kısmı da savaşa katılan askerlerindir. Pençik de, kelime anlamı olarak beşte bir anlamına gelmektedir. Savaşlarda ele geçirilen esirlerin beşte birlik kesimi asker olarak orduya alındığından, sistem bu isim ile adlandırılmıştır. Anadolu’daki Türk ailelerin yanında hem tarıma katkıda bulunan hem de Müslüman ve Türk yaşam biçimini öğrenen esirler ile, yeniçeri ocağı kurulmuştur. Yani, pençik sistemi nedir? Tarihi açıdan önemini merak edenler için, Osmanlı Devleti’nin, sürekli genişleyen sınırlarına ve kuşatmalarının artmasına rağmen askeri açıdan yetersiz olmasının sonuncunda ortaya atılmış ve padişah tarafından kabul görerek uygulamaya koyulmuş bir sistemdir denilebilir. Bu uygulama, sonu başarısız olan bir sistem olsa da, askeri açıdan Osmanlı Devleti’nin temellerini oluşturmuştur.
Pençik Sistemini İlk Uygulayan Padişah
Bu uygulama, 1363 yılında, 1. Murat Döneminden başlayarak, Ankara savaşına kadar(1402) devam etmiştir. Pençik sistemi ilk olarak, 1363 yılında 1. Murat tarafından uygulanmıştır. 1. Murat, 1362 yılından 1389 yılına kadar padişahlık yapmıştır. Ondan sonra, 1389 yılında tahta geçen 1. Beyazıt, 1402 yılına kadar tahtta kalmıştır. 1402 yılında Ankara savaşı’nda Timur’a yenilerek esir düşen 1. Beyazıd döneminden sonra, Osmanlı devleti fetret devri diye adlandırılan çöküş dönemine geçmiştir. Bu dönemde, pençik sisteminin uygulanması da bırakılmıştır.Pençik Sistemini Hangi Padişahlar Uyguladı?
Pençik sistemini ilk uygulayan padişah 1. Murat, son uygulayan padişah ise, 1. Beyazıd’tır. 1363 yılından 1402 yılına kadar uygulanan pençik sistemini, o dönemlerde hüküm süren bu iki padişah tarafından uygulamıştır.Pençik Sistemi ile Devşirme Sistemi Arasındaki Fark?
Ankara savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti’nin çöküş dönemine girmesiyle, bu sistemin uygulanması zorlaşmış ve bu nedenle bırakılmıştır. Devletin bir an önce toparlanabilmesi için, daha etkili bir sistem olan ve birçok padişahın uyguladığı devşirme sistemine geçilmiştir. Pençik sistemi ile devşirme sistemi arasındaki fark; pençik sistemi, savaşta ele geçirilen esirlerin beşte birinin orduya alınması esasına dayanıyordu. Devşirme sistemi ise, Osmanlı topraklarında yaşayan hristiyan halk içerisinden, ailelerin rızası ile genç ve güçlü çocukların toplanması şeklinde uygulanmaktaydı.Aslında, devşirme sisteminin temelini pençik sistemi oluşturmuştur. Osmanlı Devleti, Ankara savaşı sonrası girdiği fetret devri sırasında ve daha sonrasında, esir elde etmek için yeterli sayıda askeri sefer düzenleyememiştir. Devlet’in askeri açıdan tekrar güçsüzleşmesi, devşirme sisteminin uygulanmasını sağlamıştır. Devşirme sistemi, pençik sistemine göre daha etkilidir ve Osmanlı Devleti’ne her açıdan katkısı olmuştur. İlk başlarda, görevlendirilen yöneticiler tarafından seçilen devşirmeler için, sonrasında bir teşkilat kurulmuş ve devşirme sistemi daha resmi şekilde yürütülmüştür.
Pençik sistemi ile devşirme sistemi birçok açıdan benzerlik taşımaktaydı. Devşirme sistemi de, aynı pençik sistemi gibi, bazı şartlar dahilinde yapılıyordu. Orduya alınacak devşirmeler, Osmanlı topraklarında ikamet eden hristiyanlar arasından, genç, güçlü ve dikkat çekmemesi açısından esmer olanların tercih edilmesi yönünde seçiliyordu.
Bir diğer pençik sistemi ile devşirme sistemi arasındaki farkda, pençik sistemi sadece iki padişah tarafından uygulanabilmişken, devşirme sistemi birçok padişah tarafından uygulanmıştır. Üstelik devşirme sisteminin devlete katkısı sadece askeri alanda değil, devlet yönetimi ve sanat alanında da olmuştur.
Devletin geleceğinde önemli rol oynayan birçok padişah, devlet ve sanat adamı, devşirme yoluyla ülke yönetimine alınmıştır. Örneğin; Osmanlı mimarisinde unutulmaz eserlere imza atan mimar Sinan ile, devlete büyük katkılar sağlayan Sokullu Mehmed Paşa’dan Damat Çelebi Lütfi Paşa’ya, Koca Mustafa Paşa’dan Veli Mahmut Paşa’ya kadar birçok devlet adamının kökeni de devşirmedir. Pençik sistemine göre daha başarılı bir sistem olsa da, devşirme sistemi de belirli bir süre uygulandıktan sonra bozulmaya başlamış ve kaldırılmıştır.
Pençik Sisteminin Osmanlı Devletine Katkıları
Bu uygulama, Osmanlı Devleti için, askeri yapının temelidir. Kurulduğu günden itibaren hızla genişleyen ve dönemin önemli güçlerinden birisi olan Osmanlı Devleti’nin, askeri açıdan zayıf olması, kuşatma ve seferlerde olumsuzluk yaşatmaktaydı. Bu durum, pençik kanunu ile önlenmiş ve ordunun asker ihtiyacı karşılanmıştır. Savaş esirlerinden beşte bir oranında olacak şekilde alınan pençik oğlanlar, Anadolu’da, ziraat alanında da devlete katkılar sağlamıştır.Osmanlı Devleti, pençik sistemiyle temelini attığı askeri gücünü, devşirme sistemiyle devam ettirmiş, arttırdığı fetih ve kuşatmalarıyla devlete her alanda farklı yetenekler kazandırmıştır. Pençik sistemiyle, Yeniçeri Ocağı’na alınan esirler, sağlam, sağlıklı ve güçlü kişilerden seçildiği için, en önemlisi de genç yaştaki kişiler olduğu için, savaşçı kimliği ön planda olan askerler açısından ordu güçleniyordu. Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren sürekli genişleyen topraklarını korumak ve gücünü pekiştirmek için, pençik ve devşirme gibi gibi kanunlar uygulamıştır. Belirli bir süreliğine de olsa uygulanan bu kanunlar, Osmanlı Devleti’nin hem askeri gücü hem devlet yönetimi hem de sanat açısından gelişmesini sağlamıştır.
Osmanlı Devleti’nde Genel Anlamda Pençik Sistemi
Osmanlı Devleti, ilk dönemlerinde, ne düzenli ordusu ne de kalifiye asker ve devlet adamı bulunan bir devlet değildi. Buna rağmen, kısa zamanda önemli fetihler yaptı ve seferler düzenledi. Askeri gücü zayıf olmasına rağmen birçok da savaşa katıldı ve çoğu savaşta önemli başarılar sağladı. Ancak, savaşlarda sağladığı başarılar sonucunda hızla genişleyen toprakları, Devletin askeri açığını daha da ortaya çıkardı. Kazandığı zaferlerle gücünü tüm dünyaya kanıtlayan Osmanlı Devleti, bu zaferleri, ordunun asker ihtiyacını karşılamak için de lehine çevirdi. Karamanlı Rüstem’in düşünüp padişaha önermesi, padişah tarafından bu önerinin mantıklı görülmesi ve pençik sisteminin uygulanmaya başlanması, Osmanlı Devleti için yepyeni bir dönemin başlamasını sağlamıştır.Tarihin her döneminde, devlet olgusu ortaya çıktığından beri, güçlü güçsüz tüm devletler arasında belirli dönemlerde savaşlar yapılmıştır. Savaşta kazanan taraf, karşı tarafı her açıdan mağlup etmek için elinden geleni yapmıştır. Savaş galibinin esirlerden yararlanmak istemesi, kazanılan zaferi katlamak için yapılan hareketlerden birisidir. İlkel toplumlarda bu daha çok, köleleştirme şeklinde yapılmıştır. Ama Osmanlı Devleti’nde, köleleştirme şeklinde değil, pençik veya devşirme sisteminde olduğu gibi, savaş esirlerinin beşte bir oranında veya Osmanlı topraklarındaki hristiyan halktan gönül rızası ile, genç ve güçlü kişileri, yetenekleri doğrultusunda eğiterek orduya katma şeklinde yapılmıştır.
Bu sistemle orduya alınacak esirler arasından seçim yapılırken bazı kriterlerin göz önünde bulundurulması, ordunun güçlü ve dinamik askerlere sahip olmasına yönelik olarak yapılmaktaydı. Üstelik, bu sistem uygulanırken, pençik oğlan olarak adlandırılan esirlerin öncelikle Anadoludaki köklü Türk ailelerin yanına gönderilmesi, Türk- İslam örf ve geleneklerini öğrenmesi, hem kaçmalarını önlemek hem de Devlete bağlılıklarını arttırmak adına uygulanan bir yöntemdi.
Anadolu’da Türk yaşam tarzını öğrenen bu oğlanlar, ilk başlarda az bir ücret karşılığında ziraat alanında çalıştırılıyordu. Yani bu sistemin Osmanlı Devleti’ne katkısı sadece askeri alanda değildir. Tarım alanında da katkıları olmuştur. Osmanlı devleti, uyguladığı tüm politikaları sağlama almış ve centilmenlik çerçevesinde hayata geçirmiştir. Savaş esirlerini, belirli bir ücret karşılığında hizmete tabi tutmak, öncelikle kendi örf ve adetlerini öğretmek, hoşgörüye dayalı bir devlet politikasının yürütüldüğünün göstergesidir.
1.Murat döneminden 1. Beyazıt dönemine kadar uygulanan pençik sistemi, Osmanlı Devleti’nin, askeri açıdan güçlenmek adına uyguladığı ilk yöntemdir.
Pençik kanunu ile, genişleyen sınırlarında hakimiyeti kolaylaştıran ve askeri girişimlerini daha güçlü bir şekilde gerçekleştiren Osmanlı Devleti, kuruluşundan kısa bir süre sonra, hüküm sürdüğü dönemin önemli güçlerinden birisi haline gelmiştir. Gerek pençik sistemi, gerekse devşirme sistemi, belirli sürelerde uygulanan sistemler olsa da, Osmanlı’nın önemli bir güç haline gelmesinde büyük katkıları olmuştur.