İçindekiler
Fas, resmi adıyla Fas Krallığı, Kuzey Afrika'da yaklaşık olarak 32 milyon nüfusa ve 447,000 km² yüzölçümüne sahip bir ülkedir. Başkenti Rabat ve en büyük şehri de Kazablanka'dır. Fas'ın, Atlantik Okyanusu'dan, Cebelitarık Boğazını çevreleyip Akdeniz'de son bulan uzun bir sahil şeridi vardır. Doğudan Cezayir, Kuzeyden İspanya (boğaz boyunca bir denizden bir sınır ve Ceuta ile Melilla adlarında iki küçük özerk şehir), güneyden de Moritanya ve Batı Sahra ile komşudur. Fas; Afrika Birliği'nin, Arap Ligi'nin, Büyük Mağrip Birliği'nin, Frankofoni'nin, İslam Konferansı Örgütü'nün, Akdeniz Diyaloğu grubunun ve G-77'nin üyesidir.
"Morocco" kelimesi; Latince'deki "Morroch" kelimesinden gelir. Morroch, Latince'de Murabıtlar ve Muhavvidler'in başkentleri olan Marakeş'e verilen isimdir . İranlılar "Marrakech" ve Türkler de antik İdrisî ve Marinî başkent Fes'ten dolayı bu ülkeye Fas demişlerdir.
Roma idâresi : Kuzey Afrika ve Fas, Akdeniz uygarlığına erken klasik dönemde Fenikeli tüccarlar ve koloniler sayesinde -oldukça yavaş ve geç- dahil olmuştur. Fenikelilerin gelişiyle, Akdeniz'in bu stratejik köşesi Roma'nın ilgi alanına girmiş ve kısa süre sonra da bu bölge Moritanya Tingitana adıyla Roma'ya dahil olmuştur. 5. yüzyılda bölge Vandallar ve Vizigotların eline geçti. Bunu, Bizans idaresi izledi. Ancak hiçbirisi, Fas'ın yüksek dağlarındaki Berberîleri hüküm altına alamadılar.
Ortaçağ'da Fas : 7. yüzyılda, İslam Devleti gücünün doruğundayken, Fas'taki ilk fethi Şam Emevileri'nin hizmetindeki bir komutan olan Ukba ibn Nafi komutasındaki İslam ordusu yaptı. 670 yılındaki bu ilk fethin ardından Ukba ibn Nafi'nin halefleri Fas'ın fethini tamamladılar ve 683 yılında ülkeye "Maghreb al Aqsa" (En Uzak Batı) adını verdiler. Uygulanan asimilasyon yaklaşık olarak bir asır sürdü.
Fetihten önce, yedinci asır boyunca, Arap kültürünün etkisi altında kalmış olan Berberîlerin büyük çoğunluğu; Arapların kıyafet geleneklerini, kültürlerini ve İslam dinini benimsediler. Devletlerini bu kültüre göre şekillendirip, ilk örneklerini Nekor ve Bergavata devletleriyle verdiler. Ancak bu devletlerin kuruluşları beraberinde uzun iç savaşları da beraberinde getirdi. İdrisî hanedanının kurucusu olan İdris ibn Abdallah, ülkenin Bağdat'taki Abbasi halifeleriyle ve Endülüs Emevîleriyle olan bağını kopardı ve yollarını ayırdı. İdrisîler Fes şehrini alıp, bu şehri başkent haline geitirdiler ve Fas bir bilim kültür merkezi ve bölgesel bir güç haline geldi.
İdrisîler'in ardından Arap göçmenler Fas'taki politik güçlerini yitirdiler. Berberîler yönetimleri şekillendirmeye başladılar ve yeniden ülkenin hakim gücü haline geldiler. Fas, bu Berberî yönetimleri zamanında belki de tarihteki en parlak dönemini yaşadı. Arap İdrisîler 11. yüzyılda tehcir edildiler. Murabıtlar, Muvahhidler, daha sonra Marinîler ve son olarak Saadîler; Kuzeybatı Afrika'nın büyük bölümünü, müslüman İberya'yı ve Endülüs'ü içine alan büyük devletler kurdular.
Bayrak kırmızı zemin üzerinde yeşil renkte Süleyman'ın mührü olan beş köşeli yıldızı göstermektedir.Kırmızı ve yeşil Arap ülkesi bayraklarının geleneksel renklerinden olup, bu renkler Fas bayrağında da kendisini göstermektedir.
Aslen kraliyet arması olarak oluşturulan ve daha sonraları resmi devlet arması olarak da kullanılan ve altın sarısı rengin hakim olduğu armanın merkezinde yer alan kalkan içerisinde Fas bayrağında da yer alan yeşil pentagram konumlandırılmıştır. Pentagramın arka kısmında kalacak şekilde kalkanın iç kısmına Atlas Dağları'nı temsile dağ motifi ve dağların üzerinden doğan güneş görseli görülmektedir. Kalkanın üst bölümüne konumlandırılan ve kraliyet ailesini simgeleyen taçın üzerine de beşkenar yıldız konumlandırılmıştır. Kalkan tutucular olarak kalkanın her iki tarafında da yer alan ve arka patileri üzerinde duran ve ön patilerinin biriyle kalkanı tutan aslanlardan heraldik açıdan sağ tarafta duran aslan düz bakarken, heraldik açıdan sol tarafta bulunan aslan kendi soluna bakmaktadır. Kalkanın alt kısmında yer alan slogan bandında ise Kuran-ı Kerim'de yer alan Muhammed Suresinin 7. ayeti olan إن تنصروا الله ينصركم (Türkçe:Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.) yazmaktadır.
Başkenti Rabat'tır. Büyük şehirleri Kazablanka, Agadir, Fez, Marakeş, Meknes, Tetouan, Tanca, Oujda, Ouarzazate ve Laayoune'dir (Batı Sahra).
Yükseltiler : Afrika'da bulunan sıra dağ dizisi olan Atlas Dağları kıtanın kuzeybatısında Fas'tan başlayarak, Cezayir ve Tunus ülkelerine uzanır. Dağlar Fas'ın üçte ikisini kaplar ve yüksek doruklara erişir. 4.000 metreyi geçen dorukları bulunur. Cebel Toubkal, ülkenin en yüksek noktası, 4.167 metredir. Fas'ta 4 ana dağ sırası bulunur; Atlas Dağları (Yüksek atlas, Sahra atlasları ve Orta atlaslar ) ve Rif dağları. Kuzeydeki ilk sıra Akdeniz'e sınır oluşturur. Cebel Tihithin ile 2.456 metrelik doruğa ulaşır. Rif sıradağları bu bölgede sıralanır.
Orta Atlaslar , Fas'ın su kuleleri olup doğudaki çorak düzlüklerle batıdaki verimli arazileri birbirinden ayırır. Doğuya doğru 3.100 metreyi geçen doruklar (örneğin Cebel Bou Naceur) bulunmakta. Batıda yükseklikler azalarak platolara ve düzlüklere izin verir. Güneyde Yüksek Atlaslar ile sınırlanır.
Afrika'nın en yüksek 2. doruğu olan Toubkal zirvesinin 360 °C panoramik görüntüsü
Ovalar : Ovalar genellikle Rif ve Atlas sıradağları arasında kalan bölgede bulunmaktadır. Sebou havzası 36.000 km² yüzölçümü ile alçak platoları, nehirleri, tepeleri ve verimli ovaları ile burada bulunur.
Garb ovasında şeker pancarı, pirinç, şeker kamışı ve tütün yetiştirilir ve bu ova içindeki mantar meşesi ve okaliptüs işletmelerinin olduğu Maâmora ormanı ile diğerlerinden ayrılır.
Geniş düzlükler ve fosfat platoları Demokratik Kongo Cumhuriyeti sınırına kadar uzanır. Şaouya, Dukkala ve Tadla ovalarına Orta Atlas sıradağları sırtlarında bulunur. Daha güneydeki Haouz ovasına, Marakeş yakınlarında, Souss ovasına okyanus, Yüksek Atlaslar ve Orta Atlaslar arasındaki üçgende rastlanılır.
Kuzeyde daha küçük ova ve verimli vadileri de bulunmaktadır (Lukos, Nekkor, Trifa, Ouergha, Baht, Inaouen gibi...).
Çöl : Güneyde, Erg Çebbide, Cezayir sınırı yakını, Fas'ın taş ve kumla kaplı en büyük bölgesidir. Burada kumulların yüksekliği 200 metreye ulaşmaktadır.
Fas çölleşme sorunu yüzünden yılda 31 hektarlık ormanlık alanını kaybetmektedir. Sorun sadece güney bölgelerinde değil, kuzeyde de sarî olup sadece 1920 yılından bu yana kuzeydeki orman alanlarının yarısından fazlasını kaybetmiştir, özellikle 1951 (yüzbin hektar) ile 1992 (altmış bin hektar)arasındaki dönemde. Güneyde ise kumlar280 bin hektarı süpürdü ve sadece Fas'ta mevcut olan pek çok türün de dahil olduğu 1500 bitki nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
2015'te yerel yönetimi güçlendirme / Bölgeselleştirme Kanununun yürürlüğe girmesi ile, 12 bölge oluşturulmuştur. Buna göre bölgeler:
Avrupa kıtası ile Fas'ın yakınlığı, Avrupa şirketlerinin yer değiştirmelerinde Fas'a yönelimlerine yol açmış, bu da büyük ölçüde ekonomiye katkısı olmuştur. 2000'lerin başından bu yana, yürüttüğü tutarlı maliye politikası offshore için cazip bir ülke konumuna gelmiştir. OECD 2008'de yarattığı iş hacmi ile krallığı Estonya ve Çin'den sonra 3. sıraya yerleştirmiştir.
Ülkede tarıma dayalı besin endüstrisi kollarının yanı sıra, kimya ve gübre sanayi ile küçük el sanatları gelişmiştir. Yeraltı kaynakları ülke ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Fas'ta çıkarılan madenlerin başında fosfat gelir. Fosfat dışında, manganez, arsenik,nikel, kobalt ve demir de bulunmaktadır. Ayrıca az miktarda kömür ve petrol gümüşlü kurşun da çıkarılır. Ülke sanayinin ihtiyacı olan enerji büyük ölçüde hidroelektrik santrallerden sağlanır.
Tanca'nın İspanya'ya yakın olması ve bu sayede iki ülke arasında yapılan ve 45 dakika süren feribot seferleri sayesinde İspanya ile ticaret gelişmiştir.Bunun yanında günlük olarak Fransa'nın Güney ve liman kenti olan Marsilya şehrine de seferler düzenlenmektedir.
Fas'ta tarım için ülkenin iş gücünün yaklaşık %40'ını kullanır. Ve böylece, tarım ülkenin en iş kolu konumunda yer alır. Arpa, buğday ve diğer hububat ana ürünler arasında yer almaktadır. Atlantik kıyısında, geniş ovalarda zeytin, narenciye ve üzüm yetiştirilmektedir.
Arap ülkeleri içerisinde Fas, Mısır, Sudan ve Cezayir'den sonra dördüncü kalabalık nüfusa sahip ülkedir.Faslıların çoğunluğu Müslüman ve Maliki mezhebindendir.Nüfusun büyük bir bölümü Berberilerden oluşur; Berberilere Ortaçağ’dan bu yana, birçok kez arap göçmenler de katılmıştır; Berberice ağızları halkın üçte birince konuşulsa da (özellikle dağlık kesimlerde) araplaşma sürmektedir. Daha düne kadar özel bir öbek oluşturan Fas’taki Musevi nüfus, 1956’da başlayan göçler sonucu bütünüyle ortadan kalktı. Sömürge döneminde çok olan Avrupalıların sayısı günümüzde sayısı 50.000’i aşmamaktadır. (Avrupalılar daha çok Rabat ve Casablanca’da toplanırlar).
Çeşitli doğal çevrelerin çok eşitsiz yapılaşma sunması sonucunda nüfus, ülke içinde çok düzensiz olarak dağılım göstermektedir. Çorak ya da çöl bölgelerinin hemen hemen ıssız olmasına karşın Akdeniz kesimi ovaları ya da Atlas Okyanusu’na yakın kuzey kesimlerdeki ovalar oldukça yoğun nüfus barındırmaktadırlar. Rif ve Anti Atlaslar gibi bazı dağ kütlelerinin de nüfusu yoğundur. Kentleşmede çok eşitsizdir; Kuzey Fas’ın Atlas Okyanus’u kesiminde, özellikle Casablanca-Kenitra ve Fas-Rabat eksenlerinde kentleşme yoğundur. Bununla birlikte, kentleşme hızla ilerlemektedir: 1926’da nüfusun % 10’dan azı kentlerde yaşarken 1981’de bu oran yaklaşık % 40’ çıktı. Kazablanka, Rabat, Asfi ya da Agadir gibi modern kıyı kentlerinin gelişmesi, Fes ve Marakeş gibi iç kesimlerdeki geleneksel eski kentlerde oranla çok daha belirgindir. Nüfus artışı hızlıdır: 20. yüzyılın başında Fas’ın nüfusu 5 milyondan azdı; 1954’te 10 milyona ulaşan nüfus 1985-1990 yıllarında 22 milyona ulaştı ve bu rakam günümüzde 33 milyonun üzerinde seyir etmektedir. Doğal nüfus artış oranı% 3 dolaylarındadır; aile planlaması siyaseti sayesinde doğumlar azalmaya başladıysa da, gene de doğum oranı çok yüksektir. Fas genç bir nüfusa sahiptir: 15 yaşından küçükler toplam nüfusun yarısına yakınını oluşturmaktadırlar. Ayrıca 2011 başlarında meydana gelen demokrasi ayaklanmalarından Fas da etkilenmiş, halkın idareye karşı rahatsızlıkları çeşitli yürüyüş ve gösterilere sebep olmuştur. 20 Şubat 2011'de Rabat'ta yapılan (katılımında Facebook gibi İnternet sitelerinin de etkisinin olduğu) büyük miting'den sonra Kral Muhammed El-Hamis (VI Muhammed) halka yaptığı ilk ulusa seslenişle reform sözü vermiştir. Kral Muhammed, komisyonun başkanlığına Abdüllatif Menuni'nin getirildiğini, Menuni'nin haziran ayına kadar kendisine anayasa reformu önerilerini sunacağını kaydetmiştir. VI. Muhammed anayasada reform sözünü tutmuş, yapılan reformla yetkilerinin devrini referanduma sunmuştur. Halkın Krala karşı büyük saygısının olmasının nedeni babası II. Hasan'dan sonra baskıcı rejime son vermesi ve İslam peygamberi Muhammed'in soyundan gelmesidir. (Kazablanka'daki II. Hasan Camii'nde altından yapılan levhada şeceresinde gösterilmektedir)
Fas'ta dekorasyonda görülen çeşitlilik ve renklerdeki kontrast, ülkedeki ve çevresindeki medeniyetlerin çeşitliliğinin yansımasıdır. Geleneksel Fas modası pek çok kültür ve geleneğin çeşitliliğinin sonucu olarak Fas millî giyimini karakterize eder.
Mağribi mimarisi bu bölgede özelliklerini kazanırken diğer mimari akımlara göre data yavaş big gelişim göstermiştir. Seville, Granada, Marakeş ve Fez gibi şehirlerin yapıları bu mimari tipinden (doğal olarak ) etkilenirken dünyanın pek çok farklı bölgesinde de Mağribi miamrisinin etkilerini görmek mümkündür.
- Hurma Festivali: Her yıl ekim ayında gerçekleşen hurma hasadı esnasında düzenlenen festival üç gün boyunca devam eder.
- Fes şehrinin 12 asırlık Bab el-Mekine bölgesinde düzenlenen Dünya Kutsal Müzik Festivali Fas, Hindistan, Çin, Türkiye, Azerbeycan, Irak, Filistin, İran, Mısır, Gana, Brezilya, Almanya ve Fransa gibi ülkelerden birçok grubun katılımıyla her yıl mayıs ayında gerçekleştirilmektedir.
- 2001 yılından bu yana düzenlenen Marakeş Uluslararası Film Festivali her yıl dünyaca ünlü yönetmenlerin ve oyuncuların katılımıyla Afrika’nın en prestijli film festivallerinden biri haline gelmiştir. Her yıl aralık ayında düzenlenmektedir.
- Görsel sanat, edebiyat ve sinemadan oluşan Arts in Marrakech International Biennale Kuzey Afrika’da üç dilin (İngilizce, Arapça ve Farsça) hakim olduğu ilk ve en büyük bienal olarak bilinir.
· Dünyanın bütün dinlerinin bir araya geldiği ve kutsal bir birlikteliğin amaçlandığı Fes Festival of World Sacred Music her yıl mayıs ayında dünyanın her yerinden müzisyenlerin, bilim insanlarının ve festival meraklılarının buluştuğu bir ortam hazırlar.
Ülkenin birçok yerinde elle yemek yiyen insanlar görülmektedir. İnanışa göre bir parmakla melekler, iki parmakla emirler, üç parmakla peygamberler ve dört-beş parmakla da şeytan yemek yer. Faslılar ise üç parmakla yemeyi tercih ederler.
En ünlü yemekleri arasında irmik ağırlıklı hazırlanan, içinde sebze ve et bulunan kuskus ve çeşitli baharat sosları ile hazırlanan etlerin özel kaplarda kömür ateşinde pişirilmesiyle hazırlanan Tajin yemeği gelir. Türk kültüründe de olduğu gibi yemekten önce getirilen çorbaya Harira adı verilir, birçok sebzeden yapılan bir yemektir. Kefta denilen yemekleri de köfteden farklı değildir.
Kahvaltıda çok çeşit yenmez. Peynir kültürü çok fazla gelişmemiştir. Bu yüzden de kahvaltılarda genelde yağ, reçel, zeytin ve bazlama servis edilir.
Sokak satıcıları oldukça ön plandadır. Bir kazan içinde yalnızca su ve baharat eklenerek pişirilen Salyangoz, ülke genelinde çok meşhurdur.
RABAT BÜYÜKELÇİLİĞİ
Adres: 7, AVENUE ABDELKRIM BENJELLOUN RABAT MAROC
Telefon: 00 212 537 66 15 22 -- 00 212 537 66 15 44
Faks: 00 212 537 66 04 76
[email protected]
Görev Bölgesi: Fas
Etimoloji
Tam Arapça ismi El-Memleke El-Mağribiyye (Batı Krallığı)'dır. Genellikle El-Mağrip (Batı) ismi kullanılır. Tarihî referanslarda, ortaçağ Arap tarihçileri ve coğrafyacılar, Fas'ı El-Mağrip el Aqşá (En Uzak Batı) olarak anmışlardır. Aynı şekilde Cezayir için El-Mağrib al Awsat (Orta Batı) ve Tunus için de El-Mağrip al Adna (Yakın Batı) denmiştir."Morocco" kelimesi; Latince'deki "Morroch" kelimesinden gelir. Morroch, Latince'de Murabıtlar ve Muhavvidler'in başkentleri olan Marakeş'e verilen isimdir . İranlılar "Marrakech" ve Türkler de antik İdrisî ve Marinî başkent Fes'ten dolayı bu ülkeye Fas demişlerdir.
Tarihçe
Berberî Fas : Bugünkü Fas topraklarındaki ilk yerleşimler Cilalı Taş Devri'ne (MÖ 8000 yıllarından kalma, Capsian kültürüne ait kalıntılar) aittir. Kalıntılar, o devirde Fas'ta büyük bir kuraklık yaşandığını göstermektedir. Birçok teorisyen, Berberîlerin ataları olarak kabul ettikleri Amazigh adında bir halkın bu devirde var olduğuna inanır. Büyük ihtimalle, bu halkın Fas topraklarına gelişi ve bu topraklarda tarımın başlaması aynı tarihlerdir. Daha sonraları, klasik dönemde Fas, Moritanya olarak anılmaya başlanmıştır.1963'te Fas ile Cezayir arasında (La guerre des sables):diye bilinen ve beş ay süren Kumlar savaşı yaşandı Cezayir'in Atlas okyanusuna bir çıkış koridoru istediği için.Roma idâresi : Kuzey Afrika ve Fas, Akdeniz uygarlığına erken klasik dönemde Fenikeli tüccarlar ve koloniler sayesinde -oldukça yavaş ve geç- dahil olmuştur. Fenikelilerin gelişiyle, Akdeniz'in bu stratejik köşesi Roma'nın ilgi alanına girmiş ve kısa süre sonra da bu bölge Moritanya Tingitana adıyla Roma'ya dahil olmuştur. 5. yüzyılda bölge Vandallar ve Vizigotların eline geçti. Bunu, Bizans idaresi izledi. Ancak hiçbirisi, Fas'ın yüksek dağlarındaki Berberîleri hüküm altına alamadılar.
Ortaçağ'da Fas : 7. yüzyılda, İslam Devleti gücünün doruğundayken, Fas'taki ilk fethi Şam Emevileri'nin hizmetindeki bir komutan olan Ukba ibn Nafi komutasındaki İslam ordusu yaptı. 670 yılındaki bu ilk fethin ardından Ukba ibn Nafi'nin halefleri Fas'ın fethini tamamladılar ve 683 yılında ülkeye "Maghreb al Aqsa" (En Uzak Batı) adını verdiler. Uygulanan asimilasyon yaklaşık olarak bir asır sürdü.
Fetihten önce, yedinci asır boyunca, Arap kültürünün etkisi altında kalmış olan Berberîlerin büyük çoğunluğu; Arapların kıyafet geleneklerini, kültürlerini ve İslam dinini benimsediler. Devletlerini bu kültüre göre şekillendirip, ilk örneklerini Nekor ve Bergavata devletleriyle verdiler. Ancak bu devletlerin kuruluşları beraberinde uzun iç savaşları da beraberinde getirdi. İdrisî hanedanının kurucusu olan İdris ibn Abdallah, ülkenin Bağdat'taki Abbasi halifeleriyle ve Endülüs Emevîleriyle olan bağını kopardı ve yollarını ayırdı. İdrisîler Fes şehrini alıp, bu şehri başkent haline geitirdiler ve Fas bir bilim kültür merkezi ve bölgesel bir güç haline geldi.
İdrisîler'in ardından Arap göçmenler Fas'taki politik güçlerini yitirdiler. Berberîler yönetimleri şekillendirmeye başladılar ve yeniden ülkenin hakim gücü haline geldiler. Fas, bu Berberî yönetimleri zamanında belki de tarihteki en parlak dönemini yaşadı. Arap İdrisîler 11. yüzyılda tehcir edildiler. Murabıtlar, Muvahhidler, daha sonra Marinîler ve son olarak Saadîler; Kuzeybatı Afrika'nın büyük bölümünü, müslüman İberya'yı ve Endülüs'ü içine alan büyük devletler kurdular.
1666–1912 Alevî Hanedanı idâresi
Saadîler'in ardından Alevî Hanedanı yönetime geldi. Bu sıralarda Fas, İspanya ve Osmanlı'nın nüfuz mücadeleleri ile baskılarına mâruz kalıyordu. Alevî Hanedanı kısa süre için, kendisinden önce gelen hânedanlara nazaran daha küçük bir alanda, sessiz bir zenginlikte hüküm sürdüler ve pozisyonlarını korudular. 1684 yılında Tanca'yı ilhâk ettiler. Hânedanın başındaki İsmail ibn Şerif, yerel güçlere karşı birleşik bir krallığı savundu ve bunu da gerçekleştirdi.Avrupalı nüfûzu
15. yüzyılda, Atlantik kıyılarındaki başarılı Portekiz saldırı ve istilâları Fas'ı derinden etkilememişti. Napolyon Savaşları'nın ardından gittikçe İstanbul'dan bağımsız hareket etmeye başlayan Mısır ve Kuzey Afrika ile Beylerin hükmü altındaki korsanlar Avrupa için kolonicilik bakımından cazip hale geldiler. İlk olarak Fransa, 1830'lu yılların başlarında Fas ile ciddi şekilde ilgilenmeye başladı. Birleşik Krallık'ın Fas'taki Fransız nüfûzunu 1904 yılında tanıması Alman İmparatorluğu'nu kızdırdı. Haziran 1905 krizi Algeciras Konferansı'nda çözüldü. Buna göre, 1906 yılında Fransa'nın özel durumu tanındı ve Fas'ın geleceği Fransa ile İspanya'nın ortak kararlarına bırakıldı. İkinci Fas Krizi Berlin tarafından çıkarıldı ve Avrupa büyük güçlerinin arasını açtı. Krizin ardından imzalanan Fes Antlaşması'yla Fas tam olarak bir Fransız sömürgesi haline geldi ve Kuzey ile Güney Sahra sınır bölgeleri İspanya'ya bırakıldı.Bayrak
Fas bayrağı günümüzdeki hâli ile 17 Kasım 1915 tarihinde kullanılmaya başlanmış, Fas'ın bağımsızlığını ilan etmesi sonucunda ise ülkenin resmî bayrağı olmuştur.Bayrak kırmızı zemin üzerinde yeşil renkte Süleyman'ın mührü olan beş köşeli yıldızı göstermektedir.Kırmızı ve yeşil Arap ülkesi bayraklarının geleneksel renklerinden olup, bu renkler Fas bayrağında da kendisini göstermektedir.
Arma
Fas arması, Afrika ülkesi Fas tarafından kullanılan resmi devlet armasıdır.Aslen kraliyet arması olarak oluşturulan ve daha sonraları resmi devlet arması olarak da kullanılan ve altın sarısı rengin hakim olduğu armanın merkezinde yer alan kalkan içerisinde Fas bayrağında da yer alan yeşil pentagram konumlandırılmıştır. Pentagramın arka kısmında kalacak şekilde kalkanın iç kısmına Atlas Dağları'nı temsile dağ motifi ve dağların üzerinden doğan güneş görseli görülmektedir. Kalkanın üst bölümüne konumlandırılan ve kraliyet ailesini simgeleyen taçın üzerine de beşkenar yıldız konumlandırılmıştır. Kalkan tutucular olarak kalkanın her iki tarafında da yer alan ve arka patileri üzerinde duran ve ön patilerinin biriyle kalkanı tutan aslanlardan heraldik açıdan sağ tarafta duran aslan düz bakarken, heraldik açıdan sol tarafta bulunan aslan kendi soluna bakmaktadır. Kalkanın alt kısmında yer alan slogan bandında ise Kuran-ı Kerim'de yer alan Muhammed Suresinin 7. ayeti olan إن تنصروا الله ينصركم (Türkçe:Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.) yazmaktadır.
Coğrafya
Fas, Afrika'nın kuzeybatısında bir ülkedir. Atlantik okyanusu kıyıları Cebelitarık boğazı ile Akdeniz kıyılarını ayırır. Güneyinde tartışmalı Batı Sahara bölgesi ile güney ve güneydoğusunda Cezayir bulunmaktadır. Batısında atlantik kıyılarına yakın Kanarya adaları ve Madeira Adaları bulunmaktadır. Kuzeyinde Cebelitarık İspanya'yı Fas'tan ayırır.Başkenti Rabat'tır. Büyük şehirleri Kazablanka, Agadir, Fez, Marakeş, Meknes, Tetouan, Tanca, Oujda, Ouarzazate ve Laayoune'dir (Batı Sahra).
Yükseltiler : Afrika'da bulunan sıra dağ dizisi olan Atlas Dağları kıtanın kuzeybatısında Fas'tan başlayarak, Cezayir ve Tunus ülkelerine uzanır. Dağlar Fas'ın üçte ikisini kaplar ve yüksek doruklara erişir. 4.000 metreyi geçen dorukları bulunur. Cebel Toubkal, ülkenin en yüksek noktası, 4.167 metredir. Fas'ta 4 ana dağ sırası bulunur; Atlas Dağları (Yüksek atlas, Sahra atlasları ve Orta atlaslar ) ve Rif dağları. Kuzeydeki ilk sıra Akdeniz'e sınır oluşturur. Cebel Tihithin ile 2.456 metrelik doruğa ulaşır. Rif sıradağları bu bölgede sıralanır.
Orta Atlaslar , Fas'ın su kuleleri olup doğudaki çorak düzlüklerle batıdaki verimli arazileri birbirinden ayırır. Doğuya doğru 3.100 metreyi geçen doruklar (örneğin Cebel Bou Naceur) bulunmakta. Batıda yükseklikler azalarak platolara ve düzlüklere izin verir. Güneyde Yüksek Atlaslar ile sınırlanır.
Afrikan-n-en-yuksek-zirvesi.webp
Afrika'nın en yüksek 2. doruğu olan Toubkal zirvesinin 360 °C panoramik görüntüsü
Ovalar : Ovalar genellikle Rif ve Atlas sıradağları arasında kalan bölgede bulunmaktadır. Sebou havzası 36.000 km² yüzölçümü ile alçak platoları, nehirleri, tepeleri ve verimli ovaları ile burada bulunur.
Garb ovasında şeker pancarı, pirinç, şeker kamışı ve tütün yetiştirilir ve bu ova içindeki mantar meşesi ve okaliptüs işletmelerinin olduğu Maâmora ormanı ile diğerlerinden ayrılır.
Geniş düzlükler ve fosfat platoları Demokratik Kongo Cumhuriyeti sınırına kadar uzanır. Şaouya, Dukkala ve Tadla ovalarına Orta Atlas sıradağları sırtlarında bulunur. Daha güneydeki Haouz ovasına, Marakeş yakınlarında, Souss ovasına okyanus, Yüksek Atlaslar ve Orta Atlaslar arasındaki üçgende rastlanılır.
Kuzeyde daha küçük ova ve verimli vadileri de bulunmaktadır (Lukos, Nekkor, Trifa, Ouergha, Baht, Inaouen gibi...).
Çöl : Güneyde, Erg Çebbide, Cezayir sınırı yakını, Fas'ın taş ve kumla kaplı en büyük bölgesidir. Burada kumulların yüksekliği 200 metreye ulaşmaktadır.
Bitki örtüsü
Ağırlıklı olarak Akdeniz bitki örtüsü karakteri gösterir. Dağlık bölgeleri ağaçlara, (ardıç, meşe, sedir vd.) ve diğer dağ bitkilerinin büyümesine olanak verir. Ovalarında zeytin, sakız ağaçları yetişir. Ayrıca Atlas dağları ağaçların büyümesi için uygun ortama olanak sağlamaktadır. İç bölgelerde Alafh ve Binalşibh'de ağaçlara ev sahipliği yaparken ve güney bölgelerde ise vahalar palmiye ağaçlarının büyüme için ideal yerlerdir.Fas çölleşme sorunu yüzünden yılda 31 hektarlık ormanlık alanını kaybetmektedir. Sorun sadece güney bölgelerinde değil, kuzeyde de sarî olup sadece 1920 yılından bu yana kuzeydeki orman alanlarının yarısından fazlasını kaybetmiştir, özellikle 1951 (yüzbin hektar) ile 1992 (altmış bin hektar)arasındaki dönemde. Güneyde ise kumlar280 bin hektarı süpürdü ve sadece Fas'ta mevcut olan pek çok türün de dahil olduğu 1500 bitki nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Su Kaynakları
Fas su kaynakları, Dünya su kaynakları endeksi ortalamasına göre (ortalama 9,1'e göre) , su kaynaklarında 5,4 puanla ve su zenginliği endeksine göre 46. sırayla, orta ila zayıf arasında addedilir. Toplam yenilenebilir su kaynağına göre sıralandığında yıllık 20~23 milyar m³lük hacimle 174 ülke arasında 114. sırada yer alır ve temiz su kaynağında yıllık 12,6 km³'lük hacimle de 41. sırada yer alır.İdari yapılanma
Fas idari olarak 16 bölgeye ve altında 62 vilayete (Fransızca: préfecture) ve alt bölgeye (Fransızca: provinces) bölünmüştür.2015'te yerel yönetimi güçlendirme / Bölgeselleştirme Kanununun yürürlüğe girmesi ile, 12 bölge oluşturulmuştur. Buna göre bölgeler:
fas-bolgeleri.png
Din ve İnanç
Resmi din İslam’dır. Halkın yaklaşık yüzde 99’u Müslümandır. Çoğu Avrupa asıllı olan Hristiyanların oranı ise yüzde 1’dir. Yahudiler ise nüfusun yüzde 0,5’ini temsil eder. Müslümanlarda Maliki mezhebine mensup kişiler çoğunluktadır, onların ardından ise Hanefiler gelir. Kazablanka’daki dünyanın en büyük üçüncü camisi olan II. Hasan Camii 25.000 kişilik bir kapasiteye sahip ve aynı zamanda 210 metrelik minaresiye dünyanın en uzun minaresine sahip camidir.Dil
Resmî dilleri Arapça olmasına rağmen devlet dairelerinde Fransızca kullanılmaktadır. Halk arasında kullanılan Arapça'ya Darija denilir ve diğer Arap ülkeleriyle karşılaştırıldığında değişiktir. Aynı zamanda ülkede yoğun olan Berberilerinde kullandığı farklı diller bulunmaktadır. Bunlarin basında Sheluh veya Shelha dili, güneyde Sousi halkı tarafından konuşulmaktadır. Kuzeyde ise Tamazigt dili Kuzey Berberileri tarafından kullanılmaktadır. Ülkenin kuzey kesimi İspanyolların etkisi altında kaldığından buralarda İspanyolca konuşanlara rastlamak mümkündür. Bugün sorunlu olan Batı Sahra topraklarında da İspanyolca konuşulmaktadır.Ekonomi
Fas Afrika'nın en büyük beşinci ekonomisine sahiptir. Cezayir'den sonra, Mağrip'in ikinci büyük ekonomisidir. 2008 yılında Fas büyüme oranı yaklaşık %6,5 idi. Fas Afrika ortalamasına göre güçlü bir gayri safi yurt içi hasılaya sahiptir. 2008'de 8.52 milyar dolar civarında olan ya da kıtanın toplam GSYİH'nin% 9'u Fas'a aittir. Fas da 1999 yılında Kral VI Muhammed tahta çıkmasından bu yana her yıl ortalama %8 büyüme oranı yakalamıştır. Bu büyüme yıllık hasat gibi değişken sonuçlara bağlı olduğundan sürdürülebilir değildir.Avrupa kıtası ile Fas'ın yakınlığı, Avrupa şirketlerinin yer değiştirmelerinde Fas'a yönelimlerine yol açmış, bu da büyük ölçüde ekonomiye katkısı olmuştur. 2000'lerin başından bu yana, yürüttüğü tutarlı maliye politikası offshore için cazip bir ülke konumuna gelmiştir. OECD 2008'de yarattığı iş hacmi ile krallığı Estonya ve Çin'den sonra 3. sıraya yerleştirmiştir.
Ülkede tarıma dayalı besin endüstrisi kollarının yanı sıra, kimya ve gübre sanayi ile küçük el sanatları gelişmiştir. Yeraltı kaynakları ülke ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Fas'ta çıkarılan madenlerin başında fosfat gelir. Fosfat dışında, manganez, arsenik,nikel, kobalt ve demir de bulunmaktadır. Ayrıca az miktarda kömür ve petrol gümüşlü kurşun da çıkarılır. Ülke sanayinin ihtiyacı olan enerji büyük ölçüde hidroelektrik santrallerden sağlanır.
Tanca'nın İspanya'ya yakın olması ve bu sayede iki ülke arasında yapılan ve 45 dakika süren feribot seferleri sayesinde İspanya ile ticaret gelişmiştir.Bunun yanında günlük olarak Fransa'nın Güney ve liman kenti olan Marsilya şehrine de seferler düzenlenmektedir.
Tarım
Argan ağaçları Fas'a özgü, endemik bitkilerdir. Besleyici, kozmetik ve çok sayıda tıbbi özellikleri için değerli olan Argan yağı bu ağacın meyvesinden sağlanır.
Sosyal yardım
Sosyal Güvenlik Ulusal Fon (La Caisse Nationale de Sécurité Sociale-CNSS), Nisan 1961 tarihinden itibaren, ücretliler için Fas sosyal güvenlik programını yönetmektedir. Bu kamu kurumu, şirketlerden prim toplamaktan ve ayrıca ekonominin temel sektörlerinde çalışan işçilerin (sanayi ve ticaret, tarım, balıkçılık ve esnaf) sosyal güvenlik şemsiyesi altındaki masraflarını karşılamaktan sorumludur. Sosyal güvenliğin şemsiyesi; hastalıklar, hamilelik, sakatlık ya da yaşlılık bir sonucu olarak ücret kaybına karşı, işçileri (ve ailelerini) korur. Yaklaşık 5.000 personeli ile, kurum, ülke genelinde 50 ofis ile yayılıdır.Arap ülkeleri içerisinde Fas, Mısır, Sudan ve Cezayir'den sonra dördüncü kalabalık nüfusa sahip ülkedir.Faslıların çoğunluğu Müslüman ve Maliki mezhebindendir.Nüfusun büyük bir bölümü Berberilerden oluşur; Berberilere Ortaçağ’dan bu yana, birçok kez arap göçmenler de katılmıştır; Berberice ağızları halkın üçte birince konuşulsa da (özellikle dağlık kesimlerde) araplaşma sürmektedir. Daha düne kadar özel bir öbek oluşturan Fas’taki Musevi nüfus, 1956’da başlayan göçler sonucu bütünüyle ortadan kalktı. Sömürge döneminde çok olan Avrupalıların sayısı günümüzde sayısı 50.000’i aşmamaktadır. (Avrupalılar daha çok Rabat ve Casablanca’da toplanırlar).
Çeşitli doğal çevrelerin çok eşitsiz yapılaşma sunması sonucunda nüfus, ülke içinde çok düzensiz olarak dağılım göstermektedir. Çorak ya da çöl bölgelerinin hemen hemen ıssız olmasına karşın Akdeniz kesimi ovaları ya da Atlas Okyanusu’na yakın kuzey kesimlerdeki ovalar oldukça yoğun nüfus barındırmaktadırlar. Rif ve Anti Atlaslar gibi bazı dağ kütlelerinin de nüfusu yoğundur. Kentleşmede çok eşitsizdir; Kuzey Fas’ın Atlas Okyanus’u kesiminde, özellikle Casablanca-Kenitra ve Fas-Rabat eksenlerinde kentleşme yoğundur. Bununla birlikte, kentleşme hızla ilerlemektedir: 1926’da nüfusun % 10’dan azı kentlerde yaşarken 1981’de bu oran yaklaşık % 40’ çıktı. Kazablanka, Rabat, Asfi ya da Agadir gibi modern kıyı kentlerinin gelişmesi, Fes ve Marakeş gibi iç kesimlerdeki geleneksel eski kentlerde oranla çok daha belirgindir. Nüfus artışı hızlıdır: 20. yüzyılın başında Fas’ın nüfusu 5 milyondan azdı; 1954’te 10 milyona ulaşan nüfus 1985-1990 yıllarında 22 milyona ulaştı ve bu rakam günümüzde 33 milyonun üzerinde seyir etmektedir. Doğal nüfus artış oranı% 3 dolaylarındadır; aile planlaması siyaseti sayesinde doğumlar azalmaya başladıysa da, gene de doğum oranı çok yüksektir. Fas genç bir nüfusa sahiptir: 15 yaşından küçükler toplam nüfusun yarısına yakınını oluşturmaktadırlar. Ayrıca 2011 başlarında meydana gelen demokrasi ayaklanmalarından Fas da etkilenmiş, halkın idareye karşı rahatsızlıkları çeşitli yürüyüş ve gösterilere sebep olmuştur. 20 Şubat 2011'de Rabat'ta yapılan (katılımında Facebook gibi İnternet sitelerinin de etkisinin olduğu) büyük miting'den sonra Kral Muhammed El-Hamis (VI Muhammed) halka yaptığı ilk ulusa seslenişle reform sözü vermiştir. Kral Muhammed, komisyonun başkanlığına Abdüllatif Menuni'nin getirildiğini, Menuni'nin haziran ayına kadar kendisine anayasa reformu önerilerini sunacağını kaydetmiştir. VI. Muhammed anayasada reform sözünü tutmuş, yapılan reformla yetkilerinin devrini referanduma sunmuştur. Halkın Krala karşı büyük saygısının olmasının nedeni babası II. Hasan'dan sonra baskıcı rejime son vermesi ve İslam peygamberi Muhammed'in soyundan gelmesidir. (Kazablanka'daki II. Hasan Camii'nde altından yapılan levhada şeceresinde gösterilmektedir)
Sanat
Mimari ve dekorasyon : Geçen yüzyılın altmışlarında popüler olan ve ortaklaşa yapılan sergilerle gelişen, manda döneminin sanatta etkisini bu dönemin Fas resimlerinde görülebilir.Fas'ta dekorasyonda görülen çeşitlilik ve renklerdeki kontrast, ülkedeki ve çevresindeki medeniyetlerin çeşitliliğinin yansımasıdır. Geleneksel Fas modası pek çok kültür ve geleneğin çeşitliliğinin sonucu olarak Fas millî giyimini karakterize eder.
Mağribi mimarisi bu bölgede özelliklerini kazanırken diğer mimari akımlara göre data yavaş big gelişim göstermiştir. Seville, Granada, Marakeş ve Fez gibi şehirlerin yapıları bu mimari tipinden (doğal olarak ) etkilenirken dünyanın pek çok farklı bölgesinde de Mağribi miamrisinin etkilerini görmek mümkündür.
Festivaller
- Gnawa Müzik Festivali: Tarihinde Jimi Hendrix, Bob Marley gibi isimleri ağırlamış festival, Danimarka’dan Güney Afrika’ya birçok ülkeden müzikseverlerin ve sanatçıların katılımıyla her yıl mayıs ayında düzenlenir.- Hurma Festivali: Her yıl ekim ayında gerçekleşen hurma hasadı esnasında düzenlenen festival üç gün boyunca devam eder.
- Fes şehrinin 12 asırlık Bab el-Mekine bölgesinde düzenlenen Dünya Kutsal Müzik Festivali Fas, Hindistan, Çin, Türkiye, Azerbeycan, Irak, Filistin, İran, Mısır, Gana, Brezilya, Almanya ve Fransa gibi ülkelerden birçok grubun katılımıyla her yıl mayıs ayında gerçekleştirilmektedir.
- 2001 yılından bu yana düzenlenen Marakeş Uluslararası Film Festivali her yıl dünyaca ünlü yönetmenlerin ve oyuncuların katılımıyla Afrika’nın en prestijli film festivallerinden biri haline gelmiştir. Her yıl aralık ayında düzenlenmektedir.
- Görsel sanat, edebiyat ve sinemadan oluşan Arts in Marrakech International Biennale Kuzey Afrika’da üç dilin (İngilizce, Arapça ve Farsça) hakim olduğu ilk ve en büyük bienal olarak bilinir.
· Dünyanın bütün dinlerinin bir araya geldiği ve kutsal bir birlikteliğin amaçlandığı Fes Festival of World Sacred Music her yıl mayıs ayında dünyanın her yerinden müzisyenlerin, bilim insanlarının ve festival meraklılarının buluştuğu bir ortam hazırlar.
Mutfak
Fas mutfağı, Afrika’nın en etkileyici mutfağı olarak gösterilmektedir. Baharatlarının zenginliği, şeker ve tuzun birlikte kullanımı, taze ve kuru meyvelerin bolluğu Fas mutfağını lezzetli ve çekici kılan özelliklerin başında gelir. Kullandıkları malzemeler açısından Türk mutfağı ile benzerlik gösterirler. En önem verdikleri öğün ise öğle yemeğidir. Öğle yemeklerinde tabiri caizse kendilerini krallara layık bir sofra ile ödüllendirirler.Ülkenin birçok yerinde elle yemek yiyen insanlar görülmektedir. İnanışa göre bir parmakla melekler, iki parmakla emirler, üç parmakla peygamberler ve dört-beş parmakla da şeytan yemek yer. Faslılar ise üç parmakla yemeyi tercih ederler.
En ünlü yemekleri arasında irmik ağırlıklı hazırlanan, içinde sebze ve et bulunan kuskus ve çeşitli baharat sosları ile hazırlanan etlerin özel kaplarda kömür ateşinde pişirilmesiyle hazırlanan Tajin yemeği gelir. Türk kültüründe de olduğu gibi yemekten önce getirilen çorbaya Harira adı verilir, birçok sebzeden yapılan bir yemektir. Kefta denilen yemekleri de köfteden farklı değildir.
Kahvaltıda çok çeşit yenmez. Peynir kültürü çok fazla gelişmemiştir. Bu yüzden de kahvaltılarda genelde yağ, reçel, zeytin ve bazlama servis edilir.
Sokak satıcıları oldukça ön plandadır. Bir kazan içinde yalnızca su ve baharat eklenerek pişirilen Salyangoz, ülke genelinde çok meşhurdur.
Fas'taki Türk Temsilciliği
RABAT BÜYÜKELÇİLİĞİ
Adres: 7, AVENUE ABDELKRIM BENJELLOUN RABAT MAROC
Telefon: 00 212 537 66 15 22 -- 00 212 537 66 15 44
Faks: 00 212 537 66 04 76
[email protected]
Görev Bölgesi: Fas