Biyografi Cemal Gürsel (1895-1966)

Cemal Gürsel (10 Haziran 1895; Hınıs, Erzurum - 14 Eylül 1966, Ankara), asker ve siyasetçi. 1960 Darbesi sonrası oluşturulan Millî Birlik Komitesi başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin dördüncü Cumhurbaşkanıdır.

Cemal Gürsel (1895-1966) Cemal Gürsel, asker bir babanın 5 çocuğundan (Kemal, Celal, Cemile ve Sırrı) ikincisiydi. İlk öğrenime Ordu ilinden sonra Erzincan'da devam eden Gürsel, orta eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Kuleli Askerî Lisesi'ne askeri öğrenci olarak girdi. Kuleli'de son sınıf öğrencisiyken Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine 16 Ekim 1914'te askeri eğitimine ara verdi ve 4. Kolordu'da subay olarak göreve başladı.

1 Eylül 1922'de yüzbaşı rütbesine terfi etti. Bir yıl Kara Harp Okulu'nda eğitim aldı. 1 Ekim 1926 tarihinde Harp Akademisi'ne başladı ve 1 Eylül 1929 tarihinde kurmay subay olarak Akademi'den mezun oldu. Gürsel, 27 Ocak 1927 tarihinde Melahat Hanım ile evlendi ve bu evlilikten Özdemir (1928-9 Eylül 1995) adını verdikleri bir oğlu oldu. Gürsel çiftinin Hatice Ergün adlı bir evlatlıkları da bulunmaktaydı. [3] Oğlu Özdemir Gürsel'den ise Melkan ve Özdem adında iki torun sahibiydi. Babası Osmanlı subayı, Abidin, dedesi İbrahim (1820-1895) ve büyükdedesi Hacı Ahmet'tir (1790 - 1860).

Askerlik kariyeri​

Birlik komutanlıkları ve karargâh görevlerinde 45 yıl süren askerlik hizmetinde bulundu.

Gürsel, aktif askerlik görevine Çanakkale Savaşı'na katılarak başladı. 45 yıl süren askerlik kariyerinde, Türk Kara Kuvvetleri'ne bağlı çeşitli birliklerde komutanlık ve karargâh görevlerinde hizmet verdi. Askeri ögrencilik yıllarından itibaren, popülerliği ve kendisine duyulan sevgi nedeniyle arkadaşlarınca "Aga" lakabı verildi ve vefatına kadar hep Cemal Aga olarak bilindi.

Katıldığı savaşlar​

Gürsel, Çanakkale, Filistin, Suriye ve Kurtuluş savaşlarında yer aldı.

1914 ve 1917 yılları arası topçu teğmen olarak Çanakkale Savaşları'nda 1. Topçu Alayı'nın 1. Bataryası'nda savaştı. Çanakkale Savaşı sonrası, 1 Eylül 1917'de 41. Tümen Obüs Bataryası Komutanlığı'na atanarak Sina ve Filistin Cephesi'ne gönderildi. Filistin ve Suriye cephesindeki bütün savaşlarda 41. Alay'ın 5. Bağımsız Batarya olarak görev aldı. İngilizlere Gazze cephesinde 19 Eylül 1919'da esir düşerek Mısır'da iki yıl esir kaldı. 6 Ekim 1920 tarihinde serbest kalınca İstanbul'a dönüp, Erzurum Kongresi'ni izleyen günlerde Anadolu'ya geçerek, Kurtuluş Savaşı'nın Batı Cephesindeki bütün savaşlara katıldı.

Aldığı ödüller​

1. Tümen'de üstün başarı ile verdiği hizmetleri için kıdem zammı ile taltif edildi. Büyük Taarruz'da fiilen görev başında muharebede bulunarak Harb Madalyası ve İstiklal Madalyası ile taltif edildi.

Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Harp Okulu'nda bir yıl okudu; 1926'da Harp Akademisi'ne girdi, 1929'da kurmay oldu. Bu tarihten sonra çeşitli görevlerde bulunan Gürsel 1940'ta albay, 1946'da tuğgeneral oldu. Bir süre 65. Tümen komutanlığı yaptı, 1948'de tümgeneralliğe yükseldi. 12. Tümen komutanlığı, 18. Kolordu komutanlığı ve 2. Yurtiçi Bölge komutanlığı görevlerinde bulundu. 1953'te korgeneral, 1957'de orgeneral oldu. 7 Aralık 1957'de 3. Ordu müfettişliğine atandı.

27 Mayıs 1960 Darbesi​

27 Mayıs Darbesi öncesinde Kara Kuvvetleri Komutanı oldu (25 Ağustos 1958). 2 Mayıs 1960 tarihinde ziyareti sırasında sohbet ettiği Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes'e ve dolayısıyla hükümete görüşlerini açıkladı. 3 Mayıs 1960 tarihinde Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın istifasını istediği tarihi mektubu yazdı. Bu mektubunda Başbakan Adnan Menderes'in halk tarafından çok sevildiğini belirterek Bayar yerine Cumhurbaşkanlığına getirilmesini önerdi. Bunun üzerine iki ay sonra res'en emekliliğe sevk edilmek üzere zorunlu izinle İzmir'e gitti.

Silahlı Kuvvetlerin tüm kademelerine iletilen ve ordunun mutlaka siyasetten uzak kalmasını tavsiye eden veda mektubunda Gürsel'in ifadeleri: "Ordunun ve taşıdığınız üniformanın şerefini daima yüksek tutunuz. Şu sırada memlekette esen hırslı politika havasının zararlı tesirlerinden kendinizi korumasını biliniz. Ne pahasına olursa olsun politikadan katiyyen uzak kalınız. Bu, sizlerin şerefi, ordunun kudreti ve memleketin kaderi için ehemmiyeti haizdir." idi.

27 Mayıs 1960 tarihinde albay ve daha alt kademedeki subaylarca gerçekleştirilen darbe sonrasında 3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala'nın Millî Birlik Komitesi'ne (MBK) liderlerinin kim olduğunu sorması ve eğer başlarında kendisinden daha kıdemli bir asker olmadığı takdirde 3. Ordu ile birlikte Erzurum'dan Ankara'ya yürüyüp isyana son vereceğini bildirmesi üzerine, ihtilalciler zorunlu izindeki Orgeneral Cemal Gürsel'i askeri uçakla İzmir'den Ankara'ya getirdiler. Gürsel MBK'nın daveti ile başkanlık görevini üstlendi ve ihtilal lideri olarak kabul edildi. Kendisiyle yapılan 16 Temmuz 1960 tarihli bir gazete (Cumhuriyet) görüşmesinde ise, ‘Şebeke zaten hazırdı. Ben şahsen ordunun siyasete katılmasını istemiyor ve genç arkadaşlarımın (ihtilal) girişimlerine engel oluyordum. İşler öyle bir seviyeye geldi ki, ordunun siyasete karışmasına karşı olmama rağmen, onları görevlerinde serbest bıraktım. Şimdi bütün hedefim, adalet ve ahlak prensiplerine dayalı bir idareyi yeniden kurmaktır.’ açıklamasında bulundu.

Cemal Gürsel, 27 Mayıs 1960 günü öğleden sonra, İstanbul ve Ankara Üniversiteleri Hukuk Fakültelerinin öğretim üyeleri Ordinaryüs Profesör Sıddık Sami Onar, Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Prof. Ragıp Sarıca, Prof. Naci Şensoy, Prof. Hüseyin Nail Kubalı, Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya, Doç. Dr. İsmet Giritli, Prof. İlhan Arsel, Prof. Bahri Savcı, Prof. Muammer Aksoy ve hocalarına yardım eden İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi asistanı (eski YÖK Başkanı ve uzmanlık alanı Anayasa hukuku olan) Prof. Erdoğan Teziç'i kabul etti. Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, heyet adına : "Bugün içinde bulunduğunuz durumu adi ve siyasi bir hükümet darbesi saymak doğru değildir." ifadesinde bulundu. Heyet, Gürsel tarafından yeni bir Türkiye’nin anayasa (1961) taslağını hazırlamakla resmen görevlendirildi.

Cemal Gürsel, 30 Mayıs 1960 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda okunan programda "İkinci Cumhuriyet" tanımını ilk kez şu cümlelerle kullandı: “İkinci Cumhuriyet'in Anayasa'sı, ilmin ve geçmiş uzun yılların acı tecrübelerinin ışığı altında, memleketin mümtaz ilim adamlarının geceli gündüzlü çalışmaları memleket aydınlarının bu çalışmalara anketler vasıtasıyla katılmaları suretiyle hazırlanmaktadır. Birleşmiş Milletler Anayasası, İnsan Hakları Beyannamesi, Hukuk prensipleri ve millî ruh ve ihtiyaçlardan doğmuş olan eski Anayasamız ile millî gelenekler ve yurdumuzun özellikleri yeni Anayasamız için ilham alınan başlıca kaynakları teşkil etmektedir.”

Tutuklu gazeteci ve öğrencilerin serbest bırakılmasını, yasaklı kapatılmış gazetelerin yeniden açılmasını sağladı. Emekliye ayrilan Orgeneral Ragıp Gümüşpala'ya Demokrat Partilileri bir araya getiren Adalet Partisi'ni kurma gorevini verdi. Anayasanın ardından en önemli sorun Yassıada'daki yargılamanın sonuçlarıydı. Bu noktada Cemal Gürsel'in gücü ancak 15 idamı üçe indirmeye yetti. Devlet Başkanı Cemal Gürsel ve İsmet İnönü’nun, diğer dünya liderleri ile birlikte Adnan Menderes ve diğer iki kabine uyesinin idam cezalarının affı dilekleri, Millî Birlik Komitesi'nin idam cezalarının onaylanma kararlarının seçimle kurulacak olan yeni meclis tarafından verilmesi dilekleriyle birlikte, yönetimi sivil iradeye bırakmaya yanaşmayan Silahlı Kuvvetler Birliği tarafından reddedildi.

Başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevleri için Ankara ve İstanbul'daki çeşitli akademisyenlere ve doktorlara teklifte bulundu ve destek verdi. Kendisinin seçilmesi için dolaylı ya da doğrudan hiçbir girişim ya da lobi faaliyetinde bulunmadı.

Halk oyuna sunulan ve kabul edilen yeni Anayasa gereğince, 10 Ekim 1961'de yapılan genel seçimlerden sonra oluşturulan yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından cumhurbaşkanlığına seçildi.

Yüksek Adalet Divanı tarafından verilen idam kararlarının onaylanmasıyla ilgili aleyhte oy kullanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı dönemi​

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine 1961 yılında kabulünü sağladı.

Meclis'te çoğunluğa sahip iktidar partisinin her istediğini kontrolsüz yapabilme zihniyetini politikadan uzaklaştırmak için, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile verilen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak üzere demokrasinin "emniyet supabı" olarak görülen Anayasa Mahkemesini, Cemal Gürsel, 25 Nisan 1962 tarihinde Ankara'da ilk defa yürürlüğe soktu. Kutsal Emanetler, Topkapı Sarayı muhafaza depolarından ilk olarak, 31 Ağustos 1962 tarihinde modern müzecilik anlayışına uygun bir şekilde Türk halkına ve dünyaya sergilenmeye başlandı. Kendisinin direktifi ile "Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun" 22 Haziran 1965'te kabûl edilmiş ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na yeni bir yapı kazandırılmıştır.

ABD ile SSCB arasındaki Küba Füze Krizinde, batı tarafında Türkiye'nin komünizme karşı koruyuculuk görevini yürüttü.

Britanya kraliçesi II. Elizabeth ve ABD başkan yardımcısı Lyndon B. Johnson'u konuk etti. Birleşik Krallık askeri uçaklarının Türk hava sahasını Kuveyt'i tehdit eden Irak'a karşı kullanması için izin çıkardı. Avrupalı liderlerle olan yakın diplomatik ilişkileri sayesinde, Avrupa Birliği 1963 Ankara Anlaşması'nı ve bir yıl sonra da Assosiye Üyelik konumuna Türkiye'nin ulaşmasını sağladı. Kıbrıs'taki Türklere uygulanan mezalim ve katliamın devamı üzerine, 7 Ağustos 1964 tarihinde Türk Hava Kuvvetlerine bağlı savaş uçakları Kıbrıs üzerinde ihtar uçuşu yaptı. Kıbrıs'ta Rumlar saldırılarını ve katliamlarını artırınca, Başkomutan ve Cumhurbaşkanı Cemal Gursel'in emriyle 8 Ağustos 1964 tarihinde askeri hedefler bombalamaya başlandı. Kore Savaşı'ndan sonraki bu ilk Türk askeri harekâtı, Sovyetler Birliği Başkanı Nikita Kruşçef'in Başbakan'a mesaj göndererek itidal tavsiye etmesi üzerine, 10 Ağustos 1964 tarihinde tamamlandı.

O günkü şartlarda, İstanbul ve Ankara radyolarının dinlenemediği Doğu Anadolu'da daha sonra bütün Doğu Anadolu'ya hitap edecek olan ilk radyo istasyonunun merkezi konumlu Erzurum'da kurulmasını sağladı ve açılış konuşmasında "Aziz Doğulu vatandaşlar; Sizleri yabancı radyoları dinlemekten kurtarmak için Erzurum'da bir radyo istasyonu tesis ettik. Ve bugün neşriyata başlıyoruz. Yabancı radyolardan çok defa fesat, fitne hatta zehir gelir. Erzurum radyosu sizleri bu kötülüklerden koruyacak, kendi temiz sözlerimizle millî meselelerimizi öğrenecek, güzel seslerimizle şarkılarımızı dinleyeceğiz. Erzurum radyosu, doğu illeri ve yurdumuz için mutlu olsun. Bu vesileyle, tüm doğulu vatandaşlarıma sevgi ve saygı hislerimi ifade ederim.” ifadelerini kullandı. Daha sonra Türkiye Radyo ve Televizyon Devlet Kurumu'nu başkent Ankara'da organize ederek, televizyon hizmetlerinin yurda ilk kez getirilmesini sağladı.

Türkiye tarihinde ilk kez planlı ekonomiye geçiş, Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Enstitüsü kuruluşu, 5 yıllık kalkınma planları, sendikalar, grev ve toplu sözleşme yasalarının çıkarılması, Ortak Pazar üyeliği, SSCB ile iyi ilişkiler kurulması, Kıbrıs'a garantör ülkeler tarafından müdahalesi, Cumhuriyet öncesi Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde işgalcilerle işbirlikçi, isyancı azınlıklarca katledilen 250.000 sivil Türk halkının anıtsal temsili konusunda ulusal ve tarihsel önderlik niteliğinde çalışmalar yaptı. Millî İstihbarat Teşkilatı Kuruluşu yasası ve düzenlemesi, Millî Güvenlik Kurulu'nun başlangıç ve geliştirilmesi, Türk ordusunun modernizasyonu, İran, Pakistan ile birlikte bölgesel kalkınma organizasyonunun kurulması, Avrupa ve Orta Asya memleketlerini bağlayan mikrodalga radyo iletişim ağı kurulması, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kalkınma ve geliştirilmesi planları, Basın Yayın Yüksek okulunun ilk kuruluşu, Turizm Bakanlığı'nın kurulması da yine kendisinin Türkiye'ne olan katkılarıdır. Ayetullah Humeyni ve Mustafa Barzani'ye Türkiye'ye sığınma izni ve korunma verdi. Sinema ve görsel sanatlara duyduğu ilgi ve verdiği destek ile ülkenin batıda turistik amaçlarla kitlelere tanıtılabilmesi fikri, İngiliz yazar Eric Antler'in romanının Paris ve İstanbul'da çekilen, Peter Ustinov'un oynadığı "Topkapı" isimli popüler filme başarıyla uygulanması ile birleştirildi. Aynı bağlamda, Turizm'de Türkiye'nin dış propagandasına yardım amacıyla, ABD başkanı John F. Kennedy'nin en sevdiği kitaplardan olan Ian Fleming'in "Rusya'dan Sevgilerle" (James Bond, From Russia with Love) romanının İstanbul'da 1962-63 yıllarında filme çekilmesinde öncülük etti. Cumhurbaşkanı onayına sunulan yasa tekliflerini bir kez daha Meclis’te görüşülmek uzere geri gönderme uygulamasını 1963'te başlattı. Milletvekili gazeteci Cihat Baban, Politika Galerisi isimli kitabında Cemal Gürsel’in kendisine "Eğer Süleyman Demirel Adalet Partisi'nin başına geçebilirse bütün dertleri hallederiz. Aydın adam, yobazlığa yüz vermez. Benim gözüm de arkada kalmaz. O başkan olsun diye ben çok çalışıyorum. Bir muvaffak olursam rahat edeceğim.." dediğini iddia eder. Toplumda görme kaybı ve körlüğün önlenmesi için hayır yardımı amacını güden uluslararası Lion's kulübü’nün Türkiye'de hizmete girmesi (1963), Türkiye Radyo ve Televizyon (TRT) Kurumu'nun başlangıcı (1964), ilk millî nüfus kontrol planlama çalışmaları (1965), ülkede ilk bilgisayar kullanımı, demir çelik üretimi gelişmesi (AET demir çelik birliği doğrultusunda), petrol boru hattı inşası Cemal Gürsel’in idaresi altında gerçekleşti.

Cemal Gürsel Devrim Otomobiline binerken Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun'a verilen hapis cezalarını affetti.

İlk Devlet Araştırma Kütüphanesi ve hükümete yol göstericilik görevini yasayla verdiği Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumunu kurdu.

Ordunun binek otomobil ihtiyacını karşılamak amacı da güden, ilk yerli ve seri üretimi hedefleyen Devrim Otomobili projesini başlattı.

Devlet başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı görevlerini ve ilgili masraflarını devletten maaş almadan, emekli asker maaşıyla karşıladı.

Ölümü​

Gürsel, 1960'ta hafif bir felçle başlayan hastalığının gitgide ilerlemesi üzerine 2 Şubat 1966'da Başkan Lyndon B. Johnson'un özel uçağıyla tedavi için Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. Kısa süre sonra komaya girince 26 Mart'ta Ankara'ya getirildi. Hekimler kurulunun, sağlığının görevini sürdürmeye engel olduğuna ilişkin raporu üzerine, TBMM kararıyla 28 Mart tarihinde cumhurbaşkanlığına son verildi. Yerine, eski Genelkurmay Başkanı ve kontenjan senatörü Cevdet Sunay seçildi. Yaklaşık 7,5 ay komada kalan Gürsel, 14 Eylül 1966 günü vefat etti. Geriye hiçbir vasiyet ve kendisi ile ilgili dilek bırakmadı. 18 Eylül 1966 Pazar günü Naaşı, Anıtkabir devrim şehitleri bölümünde toprağa verildi. Naaşı, 30 Ağustos 1988'de Anıtkabir'den alındı ve 2549 Sayılı kanun ile, Devlet Mezarlığı'na nakledildi.
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Cemal Safi - Ya Evde Yoksan Şiiri ve Hikayesi
  • Ugur
  • Ugur,
  • Şiirler
  • 0    4K
Mithat Cemal Kuntay (1885-1956)
  • MURATS44
  • MURATS44,
  • Biyografiler
  • 0    1K
Cemal Süreya (1931-1990)
  • MURATS44
  • MURATS44,
  • Biyografiler
  • 0    1K
Gülcemal Kadın Efendi (1826-1851)
  • Ugur
  • Ugur,
  • Biyografiler
  • 0    1K
Cemal Safi (1938-2018)
  • Ugur
  • Ugur,
  • Biyografiler
  • 0    1K
Geri