Soğuk Savaş, İkinci Dünya Savaşı sonrası Sovyetler Birliği'nin önderliğinde Doğu Bloku ve ABD'nin önderliğinde Batı Bloku (ABD ve NATO ile ittifak olan ülkeler) kuvvetleri ve diğerleri arasındaki jeopolitik gerginlik durumudur. Tarihçiler zaman çizelgesi hakkında tam olarak bir fikir birliği sağlayamamış olsa da Soğuk Savaş döneminin 1947 yılında Truman Doktrini ile başladığı ve 1989 yılında Doğu Avrupa'da komünizm rejimlerinin ve 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çöküşü ile sona erdiği kabul edilir. Soğuk Savaş olarak adlandırılmasının sebebi her iki tarafın da birbirlerine direkt olarak savaş açmaması bunun yerine birbirlerini bölgesel olarak desteklediği vekalet savaşları şeklinde olmasıdır.
Soğuk Savaş döneminde Bağlantısızlar Hareketi adlı tarafsız küçük bir blok da ortaya çıkmıştı. Bağlantısızlar Hareketi'ne taraf olan ülkeler Doğu ve Batı Bloğu ülkelerle iyi ilişkileri sürdürmeyi hedefliyordu. Sovyetler Birliği ve ABD geniş çaplı bir savaşın içine asla girmedi fakat her ihtimale karşı her iki süper güç de nükleer silahlar geliştirdi. Her iki tarafın da nükleer stratejisi bulunuyordu. Bu sebeple her iki tarafın da birbirlerine doğrudan saldırı konusunda çekinceleri bulunuyordu. Direkt olarak saldırmaktan kaçınan iki süper güç bunun yerine askeri kuvvetleri, ürettikleri silahlar, uzay yarışları ve psikolojik savaş yöntemi ile güç gösterisi yapmayı tercih ediyordu.
Soğuk Savaş Tarafları
Nazi Almanyası'na karşı aynı safta savaşan Sovyetler Birliği ve ABD, savaşın ardından farklı ekonomik ve siyasi adımlar izledi. Sovyetler Birliği Komünist Parti tarafından yönetilen Marksist Leninist bir ülkeyken ABD kapitalizm merkezli bir yönetim anlayışını benimsiyordu. Sovyetler Birliği'nde Komünist Parti medya, ordu, ekonomi ve daha birçok kurumu kontrol altında tutuyordu. Sovyetler Birliği ayrıca Doğu Bloğu ülkeleri üzerinde de önemli bir etkiye sahipti. Dünyanın dört bir yanındaki Komünist partileri ekonomik olarak destekleyen Sovyetler Birliği zaman zaman Komünist Çin ile de yarışıyordu. Batı Bloğu'ndaki birinci dünya ülkeleri ise liberal demokrasiyi benimseyen, medya ve kurumların özgür olduğu yerlerdi. Fakat bu ülkelerin ekonomik güçleri üçüncü dünya ülkelerini bir anlamda sömürerek güçleniyor ve muz cumhuriyetleri üzerinden ekonomik güç sağlıyordu.Soğuk Savaş döneminde Bağlantısızlar Hareketi adlı tarafsız küçük bir blok da ortaya çıkmıştı. Bağlantısızlar Hareketi'ne taraf olan ülkeler Doğu ve Batı Bloğu ülkelerle iyi ilişkileri sürdürmeyi hedefliyordu. Sovyetler Birliği ve ABD geniş çaplı bir savaşın içine asla girmedi fakat her ihtimale karşı her iki süper güç de nükleer silahlar geliştirdi. Her iki tarafın da nükleer stratejisi bulunuyordu. Bu sebeple her iki tarafın da birbirlerine doğrudan saldırı konusunda çekinceleri bulunuyordu. Direkt olarak saldırmaktan kaçınan iki süper güç bunun yerine askeri kuvvetleri, ürettikleri silahlar, uzay yarışları ve psikolojik savaş yöntemi ile güç gösterisi yapmayı tercih ediyordu.