Üst
Safranbolu - UNESCO Dünya Mirası

Safranbolu - UNESCO Dünya Mirası

Safranbolu
Safranbolu
Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Konumu Ankara'nın 220 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 90 km güneyindedir. Karabük ilçe merkezinin de 8 km kuzeyinde bulunmaktadır. Safranbolu şehir merkezi ile Karabük il merkezi bitişiktir. Ev örneklerine, Beypazarı, Göynük, Taraklı, Odunpazarı gibi Türkiye'nin birçok yerinde rastlanan Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihî Safranbolu evleri ile ünlü olan şehir, bu özelliği sayesinde 17 Aralık 1994 tarihinden beri Türkiye'de Dünya Miras Listesi'nde yer alan 9 kültürel varlıktan biridir ve turistik ilgi çekmektedir. Safranbolu ismini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alır.

Safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. 2010 adrese dayalı nüfus sayımına göre nüfusu 49.014'dir.

Tarihte Paflagonya olarak adlandırılan bölgede bulunur ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Türkler tarafından kesin olarak alınışı 1196 yılındadır. Osmanlı zamanında 17. yüzyılda İstanbul-Sinop yolu üzerinde olması nedeniyle tarihteki en önemli dönemini yaşamıştır.

2002'de kurulan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'ne bağlı Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Safranbolu Meslek Yüksek Okulu ve Safranbolu Turizm Fakültesi bulunmaktadır. Şu anda ise bu fakülteler Karabük Üniversitesi'ne bağlıdır.

Safranbolu, Yunanistan'ın Skidra şehri ile kardeş şehirdir.

Safranbolu Tarihi​

Tarihi Bir Çeşme
Tarihi Bir Çeşme
Şehir eski çağlarda Homeros'un İlyada destanında geçen Paflagonya bölgesinde yer almaktadır ve bilinen tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar gider. M.Ö. 3000 ve 4000 tarihli tümülüsler, Safranbolu'nun insan yerleşimi açısından uzun bir tarihî olduğunu göstermektedir. Şehir Flaviopolis, Theodoropolis, Hadrianopolis, Germia ve Dadibra (Dadybra) gibi antik kasabalarla yorumlanmıştır. Bölgedeki bilinen ilk medeniyetler Hititlerin komşuları olan Gaspalar ve Zalpalardır. Bölgede sırası ile Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pondlar), Romalılar (Bizans), Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlardır.

Şehir Selçuklular tarafından fethedildiğinde adı Dadibra idi. Safranbolu, Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan'ın oğlu Muhiddin Mesut Şah tarafından 1196 tarihinde Türklerin eline geçmiştir. Muhiddin Mesut Şah, Yunan-Bizanslı nüfusa savaşmadan teslim olmaları durumunda hayatlarını koruyacağına söz vermiş fakat kayıtlara göre şehir savaşla ele geçirilmiştir. Hristiyanlara ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur. 1213-1280 tarihleri arasında Çobanoğulları, 1326-1354 tarihleri arasında Candaroğulları ve 1423 yılından sonra da Osmanlı Devleti'nin elinde bulunmuştur. Şu anki Kıranköy bölgesinde, Yunan topluluk bulunmaktaydı. Burası daha sonra merkez Yunan mahallesi olmuş ve 1923'teki nüfus değişimi bu bölgede gerçekleşmiştir.

Selçukluların idaresinde şehrin adı Zalifre olmuştur ve Sinop - Kastamonu - Safranbolu - Gerede - Söğüt uç bölgesi durumuna gelmiştir. Sonraki yıllarda şehir Türkmenler ve Bizanslılar arasında birkaç defa el değiştirmiştir. 1213 ile 1280 yılları arasında kasabayı, Anadolu Selçuklu Devleti'nin uç beyliği durumundaki Kastamonu ve Sinop bölgesine yerleşmiş olan Çobanoğulları Beyliği yönetmiştir. Daha sonra Çobanoğuları Moğol İlhanlılar'a vergi vermeye başlamıştır.

1326'da Candaroğulu Süleyman Paşa şehri ele geçirmiştir. 1332'de Kastamonu'ya gitmekte olan İbn Battuta ve Kastamonu paşasının oğlu vali Ali Bey ile görüşmüştür. İbn Battuta'ya göre geldiğinde, Hanefi ögretisini öğretmekte olan bir medrese bulunmaktaydı. Candaroğulları dönemiyle bölgede İslami mimari hareketlenmiştir, bu dönemde Gazi Süleyman Paşa Camii kullanılmaktaydı. Ayrıca eski bir Bizans kilisesi, iki hamam ve çeşitli çeşmeler bulunmaktaydı. Diğer benzer bir İslami yapılanma ancak 17. yüzyılda olacaktır.

Safranbolu 14. yüzyılın ortalarında ilk defa Osmanlı kontrolüne geçmiştir ve bu tarihten 1416'da tamamen fethedilene kadar Osmanlı Devleti ile Candaroğulları arasında bir sınır bölgesi olmuştur. Bölgeye Osmanlılar Yörükan-i Taraklı olarak bilinen çok sayıda Türkmen göçebeyi yerleştirmeye çalışmıştır ve şehrin ismi bu dönemden sonra Taraklı Borglu veya kısaca Borglu ve Borlu olarak adlandırılmıştır. 18. yüzyılın ortalarında ZağfiranPolis kullanılmaya başlanmıştır ve daha sonra 19. yüzyılın ortasında kısa bir süre için Zağfiran Benderli kullanılmıştır fakat 19. yüzyılın son çeyreğinde Zağfiran Bolu olarak değişmiştir. En son olarak ise Zafranbolu ve daha sonra Safranbolu şekline dönüşmüştür.

Osmanlı Devleti zamanında özellikle 17. yüzyılda İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde konaklama merkezi olmasıyla kültürel ve ekonomik olarak en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Aynı devirde Osmanlı sarayı ve devlet adamları şehre önemli eserler katmıştır.

18. yüzyıldan başlayarak, III. Selim ve II. Mahmud dönemlerinde de devam eden ve 1850'den sonra artan İstanbul'a olan belgelenmiş göç ile Safranbolulular sarayda etkili olmaya başlamışlardır. Göçmenlerin çoğunluğu fırıncılık veya denizcilik yapmaktaydılar. Xavier de Planhol'a göre 1860'dan başlayarak Safranbolulular İstanbul'da fırıncılık konusunda tekel kurmuşlardı ve fırınlarda çalışan yaklaşık her beş kişiden üçü Safranbolu bölgesinden gelmekteydi. Büyük ihtimalle mevki sahibi ve tanınmış kişiler Safranbolu'dan akrabalarını, arkadaşlarını veya müşterilerini İstanbul'a getirmekteydiler. Planhol'a göre Safranbolu'dan İstanbul'a gelen Yunanların büyük çoğunluğu denizcilik yapmaktaydılar.

1939'da işletmeye alınan Karabük Demir Çelik Fabrikası ile Karabük ilgi merkezi durumuna gelmiştir ve Safranbolu 1950'lerde Anadolu'da gerçekleşen modern şehirleşmeden fazla etkilenmemiştir. Bu nedenle mimari gelenekleri, özellikle yarı ahşap, üç odalı Pontian Yunan stilinde depreme dayanıklı evleri korunmuştur. UNESCO tarafından 17 Aralık 1994 tarihinde Dünya Miras Listesi'ne alınarak "Dünya Kenti" unvanını almıştır. Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu'nun (OWHC) aktif üyesi olan Safranbolu'da 2000 yılında OWHC yönetim kurulu toplantısı düzenlenmiştir.

Safranbolu Coğrafya ve İklimi​

Safranbolu'dan bir Kış Manzarası
Safranbolu'dan bir Kış Manzarası
Batı Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Safranbolu, il merkezinden 8 km ve denizden 65 km içerdedir. İlçe, Karabük (Merkez, Ovacık ve Eflani), Bartın (Ulus) ve Kastamonu (Araç) illeri ile çevrilidir.

Büyük bölümü ormanlık olan ve yüzölçümü 1.013 km2 olan şehir coğrafi açıdan engebeli bir bölgededir. Şehrin en alçak noktasının rakımı 300 metre iken en yüksek noktası 1.750 metre ile Sarı Çiçek Tepesidir. Şehir merkezinde ise en alçak nokta 400 metre ve en yüksek nokta 600 metre civarında olup ortalama yükselti 500 metredir.

İlçeden geçen önemli akarsulardan Araç Çayı, Soğanlı Çayı ve Ovacuma Deresi'nin yanında su miktarı az olan ve büyük kanyonlar oluşturan çok sayıda küçük derecik bulunmaktadır. Derin ve uzun kanyonların yanında, büyük mağaralar ve dağ yamaçlarında bulunan mağara ağızlarından çıkan büyük çaplı sular bulunmaktadır. Tokatlı (Gümüş), Akçasu ve Bulak dereleri üç ayrı kanyon oluşturarak şehirden geçip Araç Çayı'na karışırlar. Araç Çayı ise Soğanlı Çayı ile birleşir ve Filyos Çayı'ndan Karadeniz'e ulaşır.

Safranbolu'da Uluyayla ve Sarıçiçek olmak üzere iki yayla bulunmaktadır. Şehre 50 kilometre uzaklıkta bulunan, 280 hektar ve 7 kilometre uzunluktaki Uluyayla'nın ortasında bir gölet ve içinde yeraltı nehri olan bir mağara vardır. Safranbolu'ya 8 kilometre uzaklıkta olan Sarıçiçek yaylasında ise kamp ve dağcılık yapılmaktadır. Ayrıca şehirde kanyonlar ve mağaralar bulunmaktadır. Kanyonlar grubunda Sakaralan (Yacı ) Kanyonu aşılmış ve Safranbolu Turizmine ve Doğaseverlere kazandırılmıştır. Uzunluğu 2.725 m olan Bulak (Mencilis) Mağarası'nın iki girişi bulunmaktadır ve 350 metrelik kısmı ışıklandırılmıştır. Yatay gelişmiş ve fosil Hızar Mağarası'nın büyük bir girişi vardır. Ağzıkara Mağarası ise sarkıt ve dikitleri ile dikkat çekmektedir. Konarı Köyü'nde bulunan Yarasa İni ve Karabük'te 100 Yıl Mahallesinde bulunan 100 yıl Mağarası girilebilir ve gezilebilir 1000 metrelik alanıyla Sepeleoloji Derneği'nin ölçümlemelerinin bitimi sonucu hizmete girecektir. 100 Yıl Mahallesindeki Su batan ve Çıkan mevkide doğal oluşum olarak ilgi alanı içindedir.

Karadeniz ve İç Anadolu iklimleri arasında bulunan Safranbolu'da yazlar sıcak, kışlar soğuk, baharlar ılık ve serin geçer. İlkbahar ve sonbahar oldukça uzundur. Özellikle son yıllarda yaz ayları kurak geçmeye başlamıştır, yağışlar ilkbahar, sonbahar ve kış aylarında olur. Yıllık yağış miktarı ortalama 500 mm, nem oranı ise %60 civarındadır. Yılda ortalama 35 gün kar yağışı olur.

Şehrin Çarşı ve Bağlar kısımları farklı yüksekliklerde olup çevrelerinde ormanlar bulunur. Bu nedenle bölgeler arası sıcaklık farklılıkları vardır. Çarşı kısmı vadilerin yan yamaçlarında bulunur, daha ılık ve rüzgârsız olan bölge kışlık olarak kullanılır ve daha az kar yağışı olur. Yüksek kesimlerde bulunan Bağlar kısmı ise, rüzgârlara açık, yaz aylarında serin, kış aylarında karlıdır, bu nedenle yazlık olarak kullanılır.

Safranbolu Nüfusu​

19. yüzyılın sonlarına doğru şehrin nüfusu yaklaşık 7.500'dü. 1923'de Yunan Ortodoks nüfusun 1923 mübadelesi ile Yunanistan'a göç ettirilmesi sonucunda nüfus 5.000'e düşmüştür ve 1940'lara kadar bu şekilde kalmıştır. 1939'da Karabük Demir Çelik Fabrikası'nın açılması ile birçok zanaatkâr ve çiftçi fabrikada çalışmak için Safranbolu'yu terketmiş ve Karabük'ün nüfusu 100.000'e çıkmıştır. Bununla birlikte, dış göçe rağmen Safranbolu'nun nüfusu 1940'lardan sonra yaklaşık 20.000'e çıkmıştır.

1997 sayımında 44.788 olan nüfus, 2000 sayımına göre 31.697'si merkezde, 15.560'ı ise köylerde olmak üzere 47.257'dir. 1997 yılı Safranbolu Belediyesi nüfusu 32.150'dir ve Ovacuma Belediyesi nüfusu 1879'dur.

İlçe bağlısı olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 1 belde, 55 köy ve ilçe merkezinde 20, Ovacuma'da 5 olmak üzere toplam 25 mahalleden oluşmaktadır.

Yönetim​

19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin idari yapılanmasındaki reformlar sonucunda Safranbolu, Safranbolu kazasının merkezi olmuştur ve Kastamonu iline bağlanmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğru eski zamanlarda kale olan tepeye modern bir hükümet binası yapılmıştır.

Osmanlı zamanında önemli bir kısmı idari olarak Kastamonu'ya bağlı olan Safranbolu Cumhuriyet döneminde Zonguldak'a bağlanmıştır. Daha sonra 1937 yılına kadar Safranbolu'ya bağlı Öğlebeli Köyü'nün bir mahallesi olan, Karabük'ün 6 Haziran 1995'de il olması ile Karabük'ün bir ilçesi durumuna gelmiştir.

Safranbolu kaymakamı Gökhan Özcan'dır. İlçenin Safranbolu ve Ovacuma olmak üzere iki belediyesi bulunur. 2004 yılı seçimlerinde Safranbolu belediye başkanlığını AKP'den Nihat Cebeci %46.27, ve Ovacuma belediye başkanlığını DSP'den Abdullah Deniz %42.70 oyla almıştır.

İlçe yerleşim açısından üç önemli bölüme ayrılmıştır. Eski şehir olarak adlandırılan kısım, birçoğu koruma altında olan ve bazıları müze olarak kullanılan yarı ahşap üç katlı evlerin olduğu kısımdır. Resmi adı Misakı Milli olan ve halk tarafından Granköy olarak adlandırılan Kıranköy ise, 1923 mübadelesinden önce Yunan Ortodoks halkın yaşadığı bölgedir. Bağlar bölgesi ise varlıklı ailelerin yaz aylarını üzüm bağlarında ve meyve bahçelerinde geçirdiği bölgedir.1923'e kadar bağlarda Türk ve Yunan aileler yakın olarak yaşamaktaydılar, 1923'den sonra eski Safranbolu'da yaşayanlar nüfus devamlı olarak bağlarda yaşamaya başlamıştır.

Ekonomi​

Osmanlı devrinde İpek yolu üzerinde olması ve üretilen malların İstanbul'da satılması Safranbolu'nun ticarette uzun yıllar etkili olmasına yardımcı olmuştur. Ticaretin yoğun olduğu bu dönemlerde Cinci Hanı ve Hamamı etkin olarak kullanılmaktaydı. Bu devirlerde üreticiler ve esnaflar lonca sistemi ile örgütlenmişlerdi.

Çok kültürlü, çok etnik ve çok dinli bir bölge olan Safranbolu eski zamanlarda önemli yollardan uzak olması nedeniyle Anadolu deri endüstrisinin önemli merkezlerinden biri değildi, fakat bölgesinde dericilik açısından önemli bir yere sahipti. Dericilik tarım ve kerestecilikten sonra üçüncü sırada gelmekteydi.

1940'larda Karabük Demir Çelik Fabrikası'nın kurulması ile Safranbolu, ekonomideki eski gücünü kaybetmeye başlamıştır. İşgücünun fabrikaya yönelmesinden, dericilik gibi üretim sektörleri ve üzümcülük, safran üretimi gibi tarımsal ve hayvansal üretim de etkilenmiştir. 1970'lerden sonra şehrin ekonomisi turizm ile tekrar canlanmaya başlamıştır.

Tarımsal açıdan ormancılık ve tahıl ekimi başta gelir. Hayvancılık ise temel olarak büyükbaş hayvancılık konusunda yapılmaktadır.

2004 yılı kayıtlarına göre; 1855 gelir vergisi mükellefi, 934 adet basit usul ticari kazanç, 218 adet kurumlar vergisi, 3007 vergi mükellefi bulunmaktadır. 2005 yılı itibariyle ilçede tahakkuk eden vergi 17.393.507,75 YTL ve tahsil edilen vergi 13.971.967,41 YTL'dir. Ticaret ve Sanayi Odası'na kayıtlı 365 şahıs firması, 38 anonim şirket, 2 kollektif şirket, 1 komandit şirket, 1 adi şirket, 139 limited şirket, 42 adi ortaklık, 6 tüketim kooperatifi, 23 kalkınma kooperatifi, 85 yapı kooperatifi olmak üzere toplam 702 işletme bulunmaktadır.

Eğitim​

Safranbolu'da 451 öğrencinin eğitim gördüğü iki tane bağımsız okul öncesi eğitim kurumu vardır. 11'i merkezde, 5'i köylerde olmak üzere 5.229 öğrencinin eğitim gördüğü 16 ilköğretim okulu bulunmaktadır. 1.981 öğrencinin eğitim gördüğü 9 tane ortaöğretim kurumu bulunmaktadır.2002 yılında kurulan Karabük Üniversitesi'ne bağlı Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi'nin yanında bir de Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır. Bu iki öğretim kurumu kentin dinamik yapısını ayakta tutmaktadır. 2005-2006 öğretim yılında Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi'nde 77 ve Safranbolu Meslek Yüksek Okulu'nda 1.839 öğrenci eğitim almıştır, ayrıca 2011 yılında Safranbolu Turizm Fakültesi kurulmuştur.

Şehirde Safranbolu ve Ovacuma halk kütüphaneleri bulunmaktadır. Safranbolu İlçe Halk Kütüphanesi 1981'de yapılmıştır ve 23 Nisan 1982'de açılmıştır. Ayrıca Safranbolu Kütüphanesine bağlı olarak 12 Aralık 2002 tarihinde Ovacuma Belde Halk Kütüphanesi açılmıştır.

Kültür​

Safranbolu'nun ünlü evleri 18. ve 19. yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kültürünü, ekonomisini, teknolojisini ve yaşama biçimini yansıtan mimarlık bilgisi ile yapılmıştır. Şehirde bulunan yaklaşık 2.000 geleneksel yapıdan 1.008 adeti tescil edilmiş ve yasal koruma altına alınmıştır.

19. yüzyılın sonunda 28 cami, 2 Yunan Ortodoks kilisesi, 13 tekke (Nakşibendiye ve Halvetiye), 2 kütüphane, 2937 öğrencinin eğitim gördüğü 191 okul, 12 medrese, 8 Yunan okulu, 1 telgraf istasyonu, 24 han, 11 hamam, 940 dükkân ve fakirler ve daha çok eski askerler ve akrabaları olan sifilitik hastalar için 1 hastane bulunmaktaydı.

Yaklaşık 3000 yıllık tarihi geçmişinde pek çok uygarlığın yaşadığı şehirde önemli kültürel zenginlikler vardır. Özellikle Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve konaklar ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

UNESCO'nun 17 Aralık 1994'de Dünya Miras Listesi'ne aldığı Safranbolu, Türkiye'de bulunan yaklaşık 50.000 korunması gerekli kültür ve tabiat varlığının 1.125'ini barındırır. Bu nedenle, müze kent durumundadır.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 1975 yılında şehri kentsel sit alanı ilan etmesi akademik çevrelerin ilgisini çekmiş ve bu ilgi zamanla Türkiye dışına da taşmıştır. Turistlerin ilgisi ile 90'ların başından itibaren küçük ve orta ölçekli turistik tesislerin oluşumu başlamıştır ve bu sayede terk edilen konaklar otel ve lokanta gibi yapılara dönüşmüş, anıtsal eserler restore edilmeye başlanmış ve unutulmakta olan el sanatları tekrar canlanmıştır.

Dünya Kültür Mirasına dahil olup sit alanı ilan edilen eski şehir merkezinde 1.008 adet tarihi eser tescil edilmiştir. Bunlar; 1 özel müze, 25 cami, 5 türbe, 8 tarihi çeşme, 5 hamam, 3 han, 1 tarihî saat kulesi, 1 güneş saati ile yüzlerce ev ve konaktır. Bunların dışında höyükler, tarihî köprüler ve kaya mezarları da bulunmaktadır.

Safranbolu'da her yıl Ağustos ayının ikinci haftasında Uluyayla Şenlikleri, Eylül ayında da Altın Safran Belgesel Film Festivali düzenlenmektedir.



 
Geri
Üst