Mehmet Nusret Nesin (20 Aralık 1915, Heybeliada - 6 Temmuz 1995, Alaçatı), bilinen adıyla Aziz Nesin, kısa öykü, tiyatro ve şiir dallarında pek çok yapıtı bulunan Türk mizah yazarı.
UNESCO'nun yayınladığı Index Translationum adlı dünya çeviri bibliyografyasına göre Aziz Nesin, Türkçe eser veren yazarlar arasında Orhan Pamuk, Yaşar Kemal ve Nâzım Hikmet'in ardından eserleri yabancı dillere en çok çevrilen dördüncü yazar konumundadır. Yazar 59. Hükumeti tarafından hazırlanan 100 Türk Edebiyatçısı listesinde de yer almaktadır.
Çocukluğu
Aziz Nesin, 20 Aralık 1915'te Heybeliada'da doğdu. Babası Abdülaziz Bey Giresun'un Şebinkarahisar ilçesine bağlı Ocaktaşı köyünden gelerek İstanbul'a yerleşti ve bahçıvanlık yaparak geçimini sağladı.
1946'da Sabahattin Ali ile birlikte Marko Paşa mizah gazetesini çıkardı ve büyük ses getirdi. Dergi dönemin politikacılarını ve tiplemelerini sözünü esirgemeden eleştirmeyi bilmiş, tüm baskıların ve defalarca kapatılmasının getirdiği zor koşullara karşın hedeflediği satış rakamlarına ulaşmıştır. Ancak davalar ve suçlamalar dergi yazarlarına epeyi zor dönemler yaşatmıştır. Nitekim yeni adlarla sürdürmeye çalıştıkları "Markopaşa" ekolünün hararetle eleştirdiği Amerikan yardımının Türkiye üzerindeki emellerine değindiği henüz yayınlanmamış olan "Nereye Gidiyoruz?" adlı yazısı nedeniyle; 12 Ağustos 1947'de 10 ay ağır hapis ve 3 ay 10 gün de Bursa'da "emniyet-i umumiye nezareti" altında bulundurulma cezasına çarptırıldı. Yazılarının bulunduğu bazı gazete ve dergileri illegal ya da masraflı olduğu için meslektaşlarıyla birlikte sattı.
Bu yıllarda yazar Kerim Sadi ile ortak bir ev tutarlar. Kerim Sadi'nin ismi Aziz Nesin'in Bir Sürgünün Anıları kitabında sık sık geçmektedir.[6] Aziz Nesin bu eserinde Sadi'nin entelektüel birikimini teslim etmekle birlikte kişiliğini fazlasıyla eleştirmiştir. Nesin'in trajikomik Bursa anılarına göre Kerim Sadi bencil ve kendini beğenmiş bir kişidir.
İkinci kitabı Azizname'yi 1948'de çıkardı. Taşlamalardan oluşan bu kitap için İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 4 ay tutuklu olarak süren dava sonunda mahkûmiyet almadı; ancak 1949 yılında Birleşik Krallık Prensesi II. Elizabeth, İran Şahı Rıza Pehlevi, Mısır Kralı I. Faruk birlikte Ankara'daki elçilikleri aracılığıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na resmen başvurarak, bir yazısında kendilerini aşağıladığı iddiasıyla aleyhine dava açınca 6 ay hapse mahkûm edildi.
1955'te 6-7 Eylül faciası olarak tarihimize gelen İstanbul'daki azınlıkların ev ve dükkânlarının korkunç yıkımına suçlu aranmaya başlanmıştı. Demokrat Parti iktidarı olayların bir "Komünist komplosu" olduğunu iddia ederek aralarında Aziz Nesin'in de olduğu, 100'e yakın solcuyu tutuklattı. Aziz Nesin hiçbir gerekçe olmaksızın 9 ay cezaevinde yattı.
Dolmuş”, (1955); “Yeni Gazete” (1957), Akşam (1958), “Tanin” (1960), "Günaydın" (1969), Aydınlık (1993) gibi dergi ve gazetelerde yayımlanan gülmece öyküleri, röportajlar ve fıkralarla Çağdaş Türk edebiyatının tanınmış ve en verimli kalemlerinden biri durumuna geldi.
1956'da Kemal Tahir ile birlikte Düşün Yayınevi'ni kurdu. 1958'de Dolmuş-Karikatür dergisi ile birleşerek 1963'e dek yayıncılığı tek başına sürdürdü. Bir yandan da Yeni Gazete, Akşam ve Tanin'de günlük köşe yazıları yazdı. 1962'de 42 sayı yaşayacak olan “Zübük” adlı mizah dergisini çıkardı.
1956 yılında İtalya'da (Bordighera'da) yapılan ve 22 ülkenin katıldığı Uluslararası Gülmece Yarışması'nda ilk ödül olan Altın Palmiye'yi "Kazan Töreni" adlı öyküsüyle kazandı. Ertesi yıl aynı ödülü "Fil Hamdi" adlı öyküsüyle ikinci kez kazandı. İlk ödülünü 1960 yılında devlet hazinesine bağışladı.
Düşün Yayınevi'nin Şubat 1963'te yanması üzerine, yazarlığı tek uğraş edindi. İlk kez 1965 yılında -ancak 50 yaşındayken bu hakkı elde edebilmişti- bir pasaport alabildi. Berlin ve Weimar'daki Antifaşist Yazarlar Toplantısı'na davetli olarak katıldı. Altı ay süren bu ilk yurtdışı gezisinde, Polonya, Sovyetler Birliği, Romanya ve Bulgaristan'a gitti.
1969'da Moskova'da yapılan uluslararası gülmece yarışmasında "İnsanlar Uyanıyor" adlı öyküsüyle Krokodil birincilik ödülü, 1970'te de Türk Dil Kurumu'nun oyun ödülünü "Çiçu" adlı oyunuyla kazandı.
1976-1980 arasında her yılın edebiyat ürünlerinden seçmelerin bulunduğu Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı'nı çıkardı. 1974'te Asya-Afrika Yazarlar Birliği'nin Lotus ödülünü kazanan Nesin, 1975 Lotus ödülünü almak için Filipinler'in başkenti Manila'da yapılan törene katıldı.
1976'da Bulgaristan'da Gabrovo kentinde düzenlenen gülmece kitabı uluslararası yarışmasında birinciliği elde ederek Hitar Petar ödülünü kazandı. 1977'de Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı seçilen Nesin, bu göreve uzun yıllar devam etti.
1978'de "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" adlı romanıyla Madaralı Roman Ödülü'nü kazanırken, 1982'de Vietnam'daki Asya-Afrika Yazarlar Birliği toplantısından dönüşte Moskova'da kalp hastalığından hastaneye kaldırılan Nesin, "Kalp Hastalıkları Araştırma Merkezi"nde bir ay kalarak tedavi gördü.
20 Aralık 1984'te Şan Sinema Salonu'nda 70. doğum günü töreni yapıldı. 1984'te Aydınlar Dilekçesi girişiminde bulundu. 1985'te Ekin A.Ş'nin kurulması girişiminde bulundu. Aynı yıl, Birleşik Krallık'ta PEN Kulüp onur üyeliğine seçildi ve TÜYAP'ın düzenlediği "Halkın Seçtiği Yılın Yazarı" ödülünü kazandı.
Nesin, 1989'da "Demokrasi Kurultayı"nın toplanmasında etkin görev aldı ve oluşturulan "Demokrasi İzleme Komitesi"nin iki başkanından biri oldu. Aynı yıl, Sovyet Çocuk Fonu'nun ilk kez verilen "Tolstoy Altın Madalyası"na değer görüldü.
Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu, 30 Mart 1994 tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanan RP'li Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı gazetelerde yer alan “Aziz Nesin'in ismini İstanbul'dan sileceğiz” ifadesini kınayan bir bildiri yayınladı.
Ankara Uluslararası Film Festivali çerçevesinde verilen özel ödüllerin arasında "Aziz Nesin Emek Ödülü" verilmektedir.
UNESCO'nun yayınladığı Index Translationum adlı dünya çeviri bibliyografyasına göre Aziz Nesin, Türkçe eser veren yazarlar arasında Orhan Pamuk, Yaşar Kemal ve Nâzım Hikmet'in ardından eserleri yabancı dillere en çok çevrilen dördüncü yazar konumundadır. Yazar 59. Hükumeti tarafından hazırlanan 100 Türk Edebiyatçısı listesinde de yer almaktadır.
Çocukluğu
Aziz Nesin, 20 Aralık 1915'te Heybeliada'da doğdu. Babası Abdülaziz Bey Giresun'un Şebinkarahisar ilçesine bağlı Ocaktaşı köyünden gelerek İstanbul'a yerleşti ve bahçıvanlık yaparak geçimini sağladı.
Öğrenim hayatı
Aziz Nesin, 1924'te Süleymaniye'deki adı daha sonra İstanbul 7. İlkokulu olarak değiştirilecek olan "Kanuni Sultan Süleyman İptidai Mektebi'nin 3. sınıfına girdi. İki yıl Darüşşafaka Lisesi'nde okuduktan sonra, 1935'te Kuleli Askeri Lisesi'ni, 1937'de Ankara'da Harp Okulu'nu bitirip teğmen oldu. Son olarak 1939'da Askeri Fen Okulu'nu bitirdi. Bu dönemde bir yandan da Güzel Sanatlar Akademisi Süsleme Bölümü'ne devam etti. Bir röportajında ona bu eğitim hayatının "Fikri takip" dedikleri şeyi getirdiğini belirtmiştir.Çalışma hayatı
Aziz Nesin, Kara Harp Okulu'nu bitirmesinin ardından asteğmen rütbesiyle orduya katıldı. 1941'den başlayarak II. Dünya Savaşı yıllarında 2 yıl Trakya'da çadırlı ordugâhta görev yaptı. 1942'de Erzurum Müstahkem Mevkii İstihkam Taburu Bölük Komutanlığı'na atandı ve bir bomba kazasında yaralandı. Erzincan'da depremde yıkılmış bir cephaneliğin boşaltılmasıyla görevlendirildi. 1944'te Ankara'da Harp Okulu'nda açılan ilk tank kursuna katıldı. Aynı yıl Zonguldak'ta uçaksavar top mevzileri yaptırmakla da görevlendirildikten sonra üsteğmen rütbesindeyken "görev ve yetkisini kötüye kullandığı" suçlamasıyla askerlikten uzaklaştırıldı.Özel hayatı
Aziz Nesin, iki kere evlenmiş, Vedia Nesin ile yaptığı ilk evliliğinden Oya (d. 1940) ve Ateş (d. 1942), Meral Çelen ile yaptığı ikinci evliliğinden ise Hüseyin Ali (d. 1956) ve Ahmet Aziz (d. 1957) adlarında toplam 4 çocuk sahibi olmuştur.Mizah ve sanat anlayışı
Gazeteci Zeynep Oral'ın Milliyet Sanat Dergisi için yaptığı röportajda, Aziz Nesin; mizahı, sanatçıyı ve sanatını şu şekilde tanımlamaktadır.« ...Mizah deyince halk yararına işlevi olan görevci mizahı anladığımı baştan söylemeliyim...Beni mizah yazarlığına iten etken, o günkü ortamın koşullarıydı. Kısaca şunu söyleyeyim; genellikle yoksunluk ve yoksulluk, yaşamından gelen bir kızgınlık, öfke, bir hınç alma biçimidir mizah...Her zorluk, her acı çeken ille de mizahçı olmaz elbet, ama bu ağır koşullar kişinin mizahçı yeteneğini geliştirir...Mizahçının yetişmesi için gerekli bireysel koşuldan da anlaşılacağı üzere, mizah, bir yıkıcılıktır. Mizahçı kırgınlıklarını, nefretini, kinini, öfkesini, hıncını, bilinçli bir biçimde gerçekten yıkılması gereken hedefe yöneltebilir ve mizah silahını halk yararına kullanabilirse, bir olumlu yıkıcı olur...Sınıfsal bilinci olan her yazar, ister istemez güdümlü olduğunu, kendi kendini güdümlediğini bilir.Sınıfsal bilince sahip bir yazarı, bir sanatçıyı güdümlü kılmak hiçbir politikacının hiçbir yönetmenin haddi değildir... Sanatın işlevi?...Bu konuda başkalarınınkine uymayan düşünceler içindeyim...Sanatçının kendini, kendi sınıfıyla özdeşleştirmesi koşuluyla, sanatın işlevi, sanatçının kendini dışlaması, varlaması, ortaya koyması demektir. Sınıfıyla özdeşleşmiş olduğundan, kendini anlatırken sınıfını anlatmış olur. »
Sanat hayatı
1940'lar
Askerlikten uzaklaştırılmasının ardından bir süre bakkallık, muhasiplik gibi işler yaptıktan sonra 1945 yılında Sedat Simavi’nin çıkardığı "Yedigün" dergisine girdi; daha sonra Karagöz gazetesinde de yapacağı gibi redaktörlük ve yazarlık yaptı. Aynı yıllarda profesyonel olarak oyun yazarlığı yaptı ve Tan gazetesinde köşe yazarlığına başladı. 4 Aralık 1946'da bir grup üniversite gencinin Tan gazetesini yakması üzerine, sekiz sayı süren, Cumartesi adlı haftalık magazin dergisini çıkarmaya girişti. Bu dergi denemesi de sonlanınca, Vatan' gazetesinde çalışmaya başladı. Aynı yıl, ilk bağımsız yapıtı olan Parti Kurmak ve Parti Vurmak adlı 16 sayfalık broşürü de yayınlanmıştı.1946'da Sabahattin Ali ile birlikte Marko Paşa mizah gazetesini çıkardı ve büyük ses getirdi. Dergi dönemin politikacılarını ve tiplemelerini sözünü esirgemeden eleştirmeyi bilmiş, tüm baskıların ve defalarca kapatılmasının getirdiği zor koşullara karşın hedeflediği satış rakamlarına ulaşmıştır. Ancak davalar ve suçlamalar dergi yazarlarına epeyi zor dönemler yaşatmıştır. Nitekim yeni adlarla sürdürmeye çalıştıkları "Markopaşa" ekolünün hararetle eleştirdiği Amerikan yardımının Türkiye üzerindeki emellerine değindiği henüz yayınlanmamış olan "Nereye Gidiyoruz?" adlı yazısı nedeniyle; 12 Ağustos 1947'de 10 ay ağır hapis ve 3 ay 10 gün de Bursa'da "emniyet-i umumiye nezareti" altında bulundurulma cezasına çarptırıldı. Yazılarının bulunduğu bazı gazete ve dergileri illegal ya da masraflı olduğu için meslektaşlarıyla birlikte sattı.
Bu yıllarda yazar Kerim Sadi ile ortak bir ev tutarlar. Kerim Sadi'nin ismi Aziz Nesin'in Bir Sürgünün Anıları kitabında sık sık geçmektedir.[6] Aziz Nesin bu eserinde Sadi'nin entelektüel birikimini teslim etmekle birlikte kişiliğini fazlasıyla eleştirmiştir. Nesin'in trajikomik Bursa anılarına göre Kerim Sadi bencil ve kendini beğenmiş bir kişidir.
İkinci kitabı Azizname'yi 1948'de çıkardı. Taşlamalardan oluşan bu kitap için İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 4 ay tutuklu olarak süren dava sonunda mahkûmiyet almadı; ancak 1949 yılında Birleşik Krallık Prensesi II. Elizabeth, İran Şahı Rıza Pehlevi, Mısır Kralı I. Faruk birlikte Ankara'daki elçilikleri aracılığıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na resmen başvurarak, bir yazısında kendilerini aşağıladığı iddiasıyla aleyhine dava açınca 6 ay hapse mahkûm edildi.
1950'ler
1952'de İstanbul'da Levent'te bir dükkân kiraladı ve Oluş Kitabevi'ni açtı; Levent sakinlerine gazete dağıtma işini sürdürmekle beraber, iki küçük çocuğunun geçimini sağlayamayınca, 1953'te Beyoğlu'nda bir ortağıyla "Paradi Fotoğraf Stüdyosu"'nu kurdu. 1954'te Akbaba dergisinde takma adlarla öyküler yazmaya başladı. Zira edebiyat hayatında iki yüze yakın takma ad kullanmıştır.1955'te 6-7 Eylül faciası olarak tarihimize gelen İstanbul'daki azınlıkların ev ve dükkânlarının korkunç yıkımına suçlu aranmaya başlanmıştı. Demokrat Parti iktidarı olayların bir "Komünist komplosu" olduğunu iddia ederek aralarında Aziz Nesin'in de olduğu, 100'e yakın solcuyu tutuklattı. Aziz Nesin hiçbir gerekçe olmaksızın 9 ay cezaevinde yattı.
Dolmuş”, (1955); “Yeni Gazete” (1957), Akşam (1958), “Tanin” (1960), "Günaydın" (1969), Aydınlık (1993) gibi dergi ve gazetelerde yayımlanan gülmece öyküleri, röportajlar ve fıkralarla Çağdaş Türk edebiyatının tanınmış ve en verimli kalemlerinden biri durumuna geldi.
1956'da Kemal Tahir ile birlikte Düşün Yayınevi'ni kurdu. 1958'de Dolmuş-Karikatür dergisi ile birleşerek 1963'e dek yayıncılığı tek başına sürdürdü. Bir yandan da Yeni Gazete, Akşam ve Tanin'de günlük köşe yazıları yazdı. 1962'de 42 sayı yaşayacak olan “Zübük” adlı mizah dergisini çıkardı.
1956 yılında İtalya'da (Bordighera'da) yapılan ve 22 ülkenin katıldığı Uluslararası Gülmece Yarışması'nda ilk ödül olan Altın Palmiye'yi "Kazan Töreni" adlı öyküsüyle kazandı. Ertesi yıl aynı ödülü "Fil Hamdi" adlı öyküsüyle ikinci kez kazandı. İlk ödülünü 1960 yılında devlet hazinesine bağışladı.
Düşün Yayınevi'nin Şubat 1963'te yanması üzerine, yazarlığı tek uğraş edindi. İlk kez 1965 yılında -ancak 50 yaşındayken bu hakkı elde edebilmişti- bir pasaport alabildi. Berlin ve Weimar'daki Antifaşist Yazarlar Toplantısı'na davetli olarak katıldı. Altı ay süren bu ilk yurtdışı gezisinde, Polonya, Sovyetler Birliği, Romanya ve Bulgaristan'a gitti.
1960'lar
Nesin, 1966'da Bulgaristan'da yapılan uluslararası gülmece yarışmasında birincilik ödülü olan Altın Kirpi'yi "Vatani Vazife" adlı öyküsüyle kazandı. 1968'de Milliyet Gazetesi'nin açtığı Karagöz oyunu yarışmasında "Üç Karagöz" oyunuyla birincilik ödülü aldı.1969'da Moskova'da yapılan uluslararası gülmece yarışmasında "İnsanlar Uyanıyor" adlı öyküsüyle Krokodil birincilik ödülü, 1970'te de Türk Dil Kurumu'nun oyun ödülünü "Çiçu" adlı oyunuyla kazandı.
1970'ler
Eşi Meral Çelen'in önerisiyle 1972'de Nesin Vakfı'nı kurdu . Vakıf'ta, her yıl belirli sayıda alınan kimsesiz ve yoksul çocukların bakım ve eğitimlerini üstlendi. Kitaplarının tüm gelirini vakfa bıraktı.1976-1980 arasında her yılın edebiyat ürünlerinden seçmelerin bulunduğu Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı'nı çıkardı. 1974'te Asya-Afrika Yazarlar Birliği'nin Lotus ödülünü kazanan Nesin, 1975 Lotus ödülünü almak için Filipinler'in başkenti Manila'da yapılan törene katıldı.
1976'da Bulgaristan'da Gabrovo kentinde düzenlenen gülmece kitabı uluslararası yarışmasında birinciliği elde ederek Hitar Petar ödülünü kazandı. 1977'de Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı seçilen Nesin, bu göreve uzun yıllar devam etti.
1978'de "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" adlı romanıyla Madaralı Roman Ödülü'nü kazanırken, 1982'de Vietnam'daki Asya-Afrika Yazarlar Birliği toplantısından dönüşte Moskova'da kalp hastalığından hastaneye kaldırılan Nesin, "Kalp Hastalıkları Araştırma Merkezi"nde bir ay kalarak tedavi gördü.
1980'ler
1983'te Amerika Birleşik Devletleri'nde Indiana Üniversitesi'nin düzenlediği uluslararası toplantıya çağrılan Nesin, pasaportu 12 Eylül idaresince geri alındığı için bu toplantıya katılamadı.20 Aralık 1984'te Şan Sinema Salonu'nda 70. doğum günü töreni yapıldı. 1984'te Aydınlar Dilekçesi girişiminde bulundu. 1985'te Ekin A.Ş'nin kurulması girişiminde bulundu. Aynı yıl, Birleşik Krallık'ta PEN Kulüp onur üyeliğine seçildi ve TÜYAP'ın düzenlediği "Halkın Seçtiği Yılın Yazarı" ödülünü kazandı.
Nesin, 1989'da "Demokrasi Kurultayı"nın toplanmasında etkin görev aldı ve oluşturulan "Demokrasi İzleme Komitesi"nin iki başkanından biri oldu. Aynı yıl, Sovyet Çocuk Fonu'nun ilk kez verilen "Tolstoy Altın Madalyası"na değer görüldü.
1990'lar ve Sivas Katliamı
19 Mart 1990'da Ankara Sanat Kurumu'nda 75. yaşını kutlayan Nesin, 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılmak üzere Sivas'a gitti. 37 kişinin yaşamını yitirdiği Madımak Oteli katliamından yaralı olarak sağ kurtuldu.Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu, 30 Mart 1994 tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanan RP'li Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı gazetelerde yer alan “Aziz Nesin'in ismini İstanbul'dan sileceğiz” ifadesini kınayan bir bildiri yayınladı.
Ölümü ve vasiyeti
Yazar, söyleşi ve imza günü için gittiği Alaçatı’da 5 Temmuz'u 6 Temmuz'a bağlayan gece sabaha karşı geçirdiği kalp kriziyle hayatını kaybetti. Cenazesi Çeşme Cumhuriyet Savcısı'nın isteğiyle otopsi yapılmak üzere 6 Temmuz'da İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'ne getirildi. 7 Temmuz 1995'te vasiyeti gereği hiçbir tören yapılmaksızın ve yeri belli olmayacak şekilde Çatalca'daki Nesin Vakfı'nın bahçesine gömüldü.Ankara Uluslararası Film Festivali çerçevesinde verilen özel ödüllerin arasında "Aziz Nesin Emek Ödülü" verilmektedir.
Eserleri
Öyküleri (Hikayeleri)
- Parti Kurmak ve Parti Vurmak (1946)
- Geriye Kalan (1953)
- İt Kuyruğu (1955)
- Yedek Parça (1955)
- Fil Hamdi (1956)
- Damda Deli Var (1956)
- Koltuk (1957)
- Kazan Töreni (1957)
- Deliler Boşandı (1957)
- Mahallenin Kısmeti (1957)
- Ölmüş Eşek (1957)
- Hangi Parti Kazanacak? (1957)
- Toros Canavarı (1957)
- Bay Düdük (1958)
- Memleketin Birinde (1958)
- Havadan Sudan (1958)
- Bay Düdük (1958)
- Nazik Alet (1958)
- Gıdıgıdı (1958)
- Aferin (1959)
- Kördöğüşü (1959)
- Mahmut ile Nigar (1959)
- Hoptirinam (1960)
- Gözüne Gözlük (1960)
- Ah Biz Eşekler (1960)
- Yüz Liraya Bir Deli (1961)
- Bir Koltuk Nasıl Devrilir (1961)
- Biz Adam Olmayız (1962)
- Yeşil Renkli Namus Gazı (1964)
- Sosyalizm Geliyor Savulun (1965)
- İhtilali Nasıl Yaptık (1965)
- Rıfat Bey Neden Kaşınıyor (1965)
- Vatan Sağolsun (1968)
- İnsanlar Uyanıyor (1972)
- Hayvan Deyip De Geçme (1973)
- Seyyahatname (Duyduk Duymadık Demeyin) (1976)
- Büyük Grev (1978)
- Yetmiş Yaşım Merhaba (1984)
- Kalpazanlık Bile Yapılamıyor (1984)
- Maçinli Kız için Ev (1987)
- Nah Kalkınırız (1988)
- Rüyalarım Ziyan Olmasın (1990)
- Aşkım Dinimdir (1991)
- Gözünüz Aydın Efendim (1997)
- Herkesin İşi Gücü Var (2005)
Romanları
- Kadın Olan Erkek (1955)
- Gol Kralı (1957)
- Erkek Sabahat (1957)
- Saçkıran (1959)
- Zübük (1961)
- Şimdiki Çocuklar Harika (1967)
- Tatlı Betüş (1974)
- Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1977)
- Surnâme (1976)
- Tek Yol (1978)
Anıları
- Bir Sürgünün Hatıraları (1957)
- Böyle Gelmiş Böyle Gitmez I - Yol (1966)
- Poliste (1967)
- Böyle Gelmiş Böyle Gitmez II - Yokuşun Başı (1976)
- Benim Delilerim (1984)
- Salkım Salkım Asılacak Adamlar (1987)
- Böyle Gelmiş Böyle Gitmez II - Yokuş Yukarı (1996)
- Bir Vicdan Davası (1998)
- Birlikte Yaşadıklarım Birlikte Öldüklerim (2006)
- Mum Hala I (2009)
- Mum Hala II (2010)
- Unutulmayan Rüyalar (2010)
Mektupları
- Canım Oğlum Canım Babacığım - 1, 1994.
- Canım Oğlum Canım Babacığım - 2, 1994.
- Aziz Nesin – Ali Nesin Mektuplaşmaları III, Mektuplar 1994.
- Aziz Nesin – Ali Nesin Mektuplaşmaları IV, Mektuplar 1995.
- Aziz Nesin – Tahsin Saraç Mektuplaşmaları, Mektuplar, 1995.
- Aziz Nesin – Meral Çelen Mektuplaşmaları, Mektuplar 1998.
Çocuk Kitapları
- Okullar İçin Kısa Oyunlar (1949)
- Uyusana Tosunum (1971)
- Bu Yurdu Bize Verenler (1975)
- Pırtlatan Bal (1976)
- Borçlu Olduklarımız (1976)
- Aziz Dede'den Masallar (1977)
- Ben de Çocuktum (1979)
- Nasrettin Hoca Gülütleri (1981)
- Anıtı Dikilen Sinek (1982)
- Çocuklara En Güzel Masallar (2009)
- Hayvanlar Takımı (2009)
- Arkadaşım Badem Ağacı (2010)
- Çocuklara En Güzel Öyküler (2012)
Çizgi-roman
- Bilmem Ne Adası (1956)
- Berber Nonoş (1956)
- Baba Mirası (1954)
- Deniz Aslanı (1955)
- Bayan Aynur ile Bay Buyur (1960)
Yazıları
- Sora Sora Cennet Bulunur (1990)
- Soruşturmada (1986)
- Suçlanan ve Aklanan Yazılar (1982)
- Ah Biz Ödlek Aydınlar (1985)
- Korkudan Korkmak (1988)
- Bulgaristan'da Türkler Türkiye'de Kürtler (1989)
- Türkiye Şarkısı Nazım (1997)
- Çuvala Doldurulmuş Kediler (1995)
- Suçlanan Aklanan Yazılar (1982)
- Sanat Yazıları (2011)
- Sporcu Milletiz Vesselam (2012)
- Okuma Güncesi (2014)
Gezi notları
- Dünya Kazan Ben Kepçe (1977)
- Yurt Gezileri (2013)
Oyunları
- Biraz Gelir misiniz (1950)
- Bir Şey Yap Met (1959)
- Toros Canavarı (1963)
- Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı (1968)
- Üç Karagöz Oyunu (1969)
- Çiçu (1970)
- Tut Elimden Rovni (1970)
- Hadi Öldürsene Canikom (1970)
- Pırtlatan Bal (1976)
- Başarımı Karılarıma Borçluyum (1992)
- Bir Zamanlar Memleketin Birinde (1992)
- Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1992)
- Hakkımı Ver Hakkı (1992)
- Zat-ı Devletleri İbiş Hazretleri (1992)
Şiirleri
- Sevgiye On Ölüme Beş kala
- Azizname
- On Dakika
- Sondan Başa (1984)
- Kendini Yakalamak (1988)
- Hoşçakalın (1990)
- Sivas Acısı (1995)
Köşeyazıları
- Bir Tutam Aydınlık (1994)
- Az Gittik Uz Gitmek (1959)
- Nutuk Makinesi (1958)
- Merhaba (1971)
Söyleşileri
- Bir Dokun Bir Dinle (1994)
- Onursal Doktor Olamamanın Büyük Onuru (1993)
- İnsanlar Konuşa Konuşa (1988)
Aziz Nesin üzerine yazılan kitaplar
- Yetmiş Beşinci Yaşında Aziz Nesin, Alpay Kabacalı (1990)
- Asılacak Adam, Demirtaş Ceyhun (1994)
- "Ç" Arkadaşım Aziz Nesin, Müjdat Gezen (1995)
- Aziz Nesin'li Fotoğraflar, Ataol Behramoğlu (1996)
- Gömüyü Arayan Adam, Ali Nesin (1998)
- Babam Aziz Nesin, Ateş Nesin (2006)
- Gözyaşından Gülmeceye Aziz Nesin, Alpay Kabacalı (2007)
- Aziz Nesin Ve İsveç Serüveni, Abdullah Gürgün
- Aziz Nesin'li Yıllar, Meral Çelen
- Yaz Babam Yaz, Ahmet Nesin
- Tek Ciltte Aziz Nesin, Kalem Yapın Beni Kalem!..
Ödülleri
Hayatı boyunca pek çok ödül, mansiyon ve madalya ile onurlandırılan Aziz Nesin'in kazandığı bazı önemli ödüller aşağıda listelenmiştir:- 1956 - Altın Palmiye, İtalya (Kazan Töreni adlı öyküsüyle)
- 1957 - Altın Palmiye, İtalya (Fil Hamdi adlı öyküsüyle)
- 1959 - Gazeteciler Cemiyeti Fıkra Ödülü
- 1966 - Altın Kirpi, Bulgaristan (Vatani Vazife adlı öyküsüyle)
- 1968 - Milliyet Gazetesi 6. Karacan Armağanı Birincilik Ödülü (Üç Karagöz adlı oyunuyla)
- 1969 - Krokodil Ödülü, Sovyetler Birliği (İnsanlar Uyanıyor adlı öyküsüyle)
- 1970 - Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü (Çiçu adlı oyunuyla)
- 1974 - Arkın Çocuk Edebiyatı İkincilik Ödülü (Pırtlatan Bal adlı öyküsüyle)
- 1975 - Lotus Asya-Afrika Yazarlar Birliği Ödülü
- 1977 - Bulgaristan Uluslararası Gülmece Kitapları Yarışması Hitar Petar Ödülü
- 1978 - Madaralı Roman Ödülü (Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz adlı romanıyla)
- 1984 - Erkekçe Başarı Ödülü (Tülsüyü Sevmek hikâye dalında en başarılı eser)
- 1985 - TÜYAP Halkın Seçtiği Yılın Yazarı
- 1990 - Tolstoy Altın Ödülü
- 1990 - Viyana Tiyatro Ödülü
- 1991 - Rüştü Koray Armağanı
- 1992 - Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü ve Altın Madalyası
- 1992 - Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü
- 1993 - Carl Von Ossietzky Ödülü
- 1993 - Dionysos Şiir Ödülü.
- 1994 - CPJ Uluslararası Basın Özgürlük Ödülü
- 1995 - Orhan Apaydın Demokrasi ve Barış Ödülü
- 1995 - Hiroşima Vakfı Ödülü